CHP kurultayının bilançosu

- Tayyip Erdoğan kazandı çünkü Kılıçdaroğlulu bir CHP’yle 2019’da işi çok kolaylaştı.
- CHP’deki Atatürkçü ulusalcılar kaybederken, NATO’cu solcular ile PKK sempatizanları kazandı.
- Laikler kaybetti, siyasal İslamcılar kazandı.
- CHP’deki Alevi dedeler oligarşisi kazandı görünürken aslında kaybetti zira afişe oldular.
- Meral Akşener kazançlı çünkü Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başında kalmasıyla başkanlık seçiminin ikinci turuna kalabilir.
- Ümit Kocasakal ile Muharrem İnce uzun vadede kazandılar zira Kılıçdaroğlu artık yolun sonuna geldi.
- Hülasa Kılıçdaroğlu’nun seçilmesiyle aslında Türkiye kaybetti.

HALK TV'YE DİKKAT!

Kurultay sürecinde Halk TV’nin tavrı merak uyandırdı.
Öyle ki kurultay arifesinde Halk TV Muharrem İnce’yi destekliyor yorumları bile yapıldı.
En ilginci Halk TV’nin dinamosu Uğur Dündar’ın tavrıydı.
Sevgili Dündar kurultay arifesinde CHP Genel Merkezi’nin istememesine rağmen adaylar ekranda tartışsın çağrısını yaptı.
Sonrasında yani hemen kurultay ertesinde ise attığı tweetle Kılıçdaroğlu yönetimine olan kuşkusu ve hatta itirazını dillendirdi.
Uğur Dündar’ın bu tutumu kişisel mi yoksa Halk TV ile ortak mı bekleyip göreceğiz.
Ancak fısıltılara göre Halk TV bizzat Baykal’ın onayıyla yeni bir sürece hazırlanıyormuş.

AÇIKLA GENELKURMAY BU NE İŞTİR?

Haber spekülasyon değil bizzat Doha Büyükelçisi Fikret Özer açıkladı.
Buna göre Türk Silahlı Kuvvetleri Katar’da kara gücüne ek olarak deniz ve hava güçlerini mevzilendirecek.
Pardon ama nedir bunun açıklaması?
Katar bizim komşumuz, soydaşımız, candaşımız değil gerçek nüfusu milyon bile olmayan bir çadır devleti.
Öyle ise neden bu fedailik, açıklanmalı?
Yahu Katar denilen yerde ABD’nin coğrafyamızdaki en büyük üssü ve karargâhı var yani onların kontrolünde bir ülke. Öyleyse Ankara bunu niye yapıyor?
Genelkurmay Katar’daki mevzilenmenin hikmetini kamuoyuna açıklamalı.

RABİA İLE BOZKURT!

Bahçeli diyor ki Rabia işareti ile Bozkurt işareti yan yana olamaz!
Doğru söylüyor, olamaz...
Çünkü biri ümmeti, diğeri milleti resmediyor.
Ama bu olmazı olur yapan, parmakla kurt işareti yapan çocuklar değil bizzat Devlet Bahçeli’dir.
Yahu bu Bahçeli değil midir, Türk milliyetçiliği bölücülüktür diyenleri ansızın alkışlamaya başlayan?
Bu Bahçeli değil midir TC ibarelerine savaş açanları omuzuna alıp kahraman ilan eden?

ÖNCE İNANÇ VE İDEAL DEĞİL BEN!

Sahi liderler niye hep ben, ben, ben der.
Bütün dinlerde ve dünyada tablo aynı.
Mesela Hazreti Muhammed ölünce daha defnedilmeden iktidar kavgası başlamış, keza Osmanlı Padişahı Kanuni iktidarı adına oğlu Mustafa’yı boğdurmuş.
Aynı şekilde SSCB’de Stalin’in muhaliferine yaptıkları biliniyor.
Türkiye’nin son döneminde durum farklı değil.
Merhum İsmet İnönü yaşı 90’ı geçmesine rağmen istifa etmeyi düşünmedi, kurultayla gitti.
Özal, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini az bulup yeni bir parti kuracakken öldü.
Yakından biliyorum Demirel, 2007 yılına kadar siyasi beklenti içindeydi.
Ecevit, adım atacak mecali yoktu ama çekilmeyi düşünmedi.
Erbakan, hastanede yoğun bakımdayken bile siyasi ittifak toplantısı yaptı.
Türkeş’in ölene kadar başkanlığı ilahi buyruk gibiydi.
Son olarak Bahçeli ve Kılıçdaroğlu örnekleri ortada, defalarca mağlup oldular ama oralı değiller.
Demek ki önce vatan, millet, inanç, fikir, ideoloji ve ideal değil ben, ben, benmiş!