29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP ne yapmak istiyor?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

CHP iyice tuhaflaştı. Amblemindeki "Altı Ok"u tamamen unuttu. Genel Başkan Yardımcılarının odalarında "İlk fırsatta bu yükten kurtulalım" sohbetlerinin yapıldığı konuşuluyor. 

CHP koşar adım bir yerlere doğru gidiyor.  

Yaşanan gelişmeler adayları da tedirgin etmiş durumda. Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin kırıp döktüklerini toplamaya çalışıyorlar. Tabanın tepkisini yatıştırmakla meşguller. Ege bölgesinden bir adayla konuştum. “İşi gücü bıraktık, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını düzeltmekle uğraşıyoruz. 'Aslında öyle demek istemedi' diye durumu kurtarmaya çalışıyoruz” dedi.  

Ama sorun bitecek gibi görünmüyor. Krizin biri bitiyor, biri başlıyor. İşte CHP'de adayları ve örgütleri sıkıntıya sokan son gelişmeler: 

ERMENİ SOYKIRIMI 

"Türkler soykırım yaptı" diyen bir kişi, İstanbul 2. bölge 1. sıradan aday yapıldı. "Taban tepki gösterir" uyarısı yapanlara, "Kim ne derse desin" dendi. Arkasından Papa Franciscus Türkiye'yi "Ermeni soykırımı yapmakla" suçladı. CHP'den çıt çıkmadı. 

Avrupa Parlamentosu üye ülkelerin parlamentolarına "Ermeni soykırımını tanımaları" çağrısı yaptı. Nihayet CHP Genel Başkanı konuştu. Ama Obama gibi konuştu. 1915 olayları için "Büyük felaket" ifadesini kullandı. 

Vatan Partisi, TGB'li gençler Avrupa başkentlerinde ayakta. CHP tepkileri hafifletmeye çalışıyor. 

AÇILIMA DESTEK 

AKP "açılım" nedeniyle sıkıştı. İmdadına CHP yetişti. CHP yöneticileri "Açılımı biz sürdürürüz" diye ortaya çıktı. 

PKK Ağrı Diyadin'de askere saldırdı. "Açılım"ın ipliği pazara çıktı. CHP yine devrede. Kılıçdaroğlu'nun danışmanı CHP Ağrı milletvekili adayı Cemil Erhan olay bölgesinden ses verdi. Önce "PKK askerlerin ayağına ateş etmiş" dedi. Arkasından da "Asker müdahale etmeseydi dağdan gelenler orada halay çekecekti. Daha önce de böyle yapmışlardı" diye konuştu. 

PKK'nın yanında yer aldı. 

HDP İLE İTTİFAK 

Bu da yetmedi. Sahneye Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu Avrupa Birliği Büyükelçileriyle öğle yemeğinde gizlice buluştu. Büyükelçilere özetle, "HDP'ye yüklenmiyoruz. Çünkü HDP'nin bu süreçte yıpranmasını istemiyoruz. HDP ile koalisyon yapabiliriz" mesajı verdi.  

Olay duyulunca bazı CHP'liler saçını başını yoldu. "Seçim öncesi bu açıklama yapılır mı?" diye tepki gösterdi.  

BİR EL DEVREYE GİRİYOR... 

AKP 7 Haziran için panikte. "Ya iktidar giderse" diye her gece kâbus görüyor.  

İşte bu noktada garip bir şeyler oluyor. Sanki görünmez bir el devreye giriyor ve AKP'yi kurtarmaya çalışıyor. AKP'nin "oy kaybettirir" dediği her şeye CHP sahip çıkıyor. 

Sizce de bu işte bir gariplik yok mu? 

NEREDEN NEREYE! 

CHP'nin eski kuşakları ise hala duyarlı. Deniz Baykal kendi derdinde olsa da Onur Öymen, Kemal Anadol gibileri uyarılarını sürdürüyor. Papa konuşunca, AP karar alınca ilk tepki onlardan geliyor. Gazetecileri arayıp doğabilecek tehlikelere dikkat çekiyorlar. Tecrübelerini aktarıyorlar. 

Onların çabalarını görünce eski CHP'lilerden Hasan Esat Işık'ı hatırladım. 12 Eylül sonrası dönemdi. ANAP iktidardaydı. Büyük yanlışlar yapılıyordu. Bizler de o günlerde UBA'da çalışıyorduk.  

Tehlikeli bir tavır alındığında ilerleyen yaşına rağmen 4 kat merdiveni çıkar, "Çocuklar bakın şöyle bir karar alındı. Bu şöyle şöyle sakıncalar doğurur" diye bizleri uyarırdı. Bu tavrını sık sık tekrarlardı. 

Bir ara görünmez oldu. Sonra tekrar geldi ve yine benzer uyarılarını sıraladı. Ben kendisine "Sayın Bakanım sizi özledik, nerelerdeydiniz?" diye sordum. Çok sakin bir havada "Kanserim, GATA'da tedavim vardı" karşılığını verince ne yapacağımı şaşırdım. 

Işık, bu görüşmemizden kısa bir süre sonra öldü. Kişisel çıkarı yoktu. Ama ülke kaygısı vardı. Nereden nereye? CHP'ye operasyon yapanlar ne kadar övünse azdır!