CHP önerileri nasıl 'Erdoğan paketi' oldu?

Bu işte bir gariplik olduğu ortada! "Yeni CHP"nin, "Yenilerinin" (!) daha önce verdiği öneriler, Başbakan Erdoğan ve "dar ekibi" tarafından oluşturulan "paketin" içine kondu.

Paketteki önerilerin "kendi önerilerinin kötü bir kopyası olduğunu" 1 Ekim günü yaptığı basın toplantısında bizzat Genel Başkan Kılıçdaroğlu söyledi. Başbakan Erdoğan ve kurmayları da bu sözleri alıp sakız gibi çiğnemeye başladı.

Önce Çelik, sonra Erdoğan

Önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik mikrofonların başına geçti. Kılıçdaroğlu'nun pakette yer alan düzenlemelerden bazıları için "Bunlar bizim önerilerimiz arasında da vardı" dediğini anımsatıp, "İyi ya işte, destekle o zaman" deyiverdi.

Arkasından Başbakan Erdoğan ATV'de sazı eline aldı:

"Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Bu bizim metin'. Tabii burada var. (Metni gösteriyor) Peki bu metin eğer sizin metninizse niye olumsuz davranıyorsunuz? O zaman sen de destekle, hep beraber mesafe alalım, yol alalım, ama hâlâ karalıyorsun. Bize teşekkür et. De ki 'Bizim metnimizde böylesi vardı. Sağ olsun işte iktidar da bundan istifade etti.' Yani bunu yapsan, o zaman bana da teşekkür borcu kalır, ben de sana o teşekkürümü yaparım."

Fazla söze gerek kalmadı.

Önerilerinin asıl sahibi 'paketin asıl sahibi' mi?

AKP açıkça Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alıyor. Kendi partisinden bile tepki geliyor. Ama CHP yöneticileri imdadına yetişiyor.

İnsan sormadan edemiyor: "CHP önerileri nasıl Erdoğan paketi oldu?" Yoksa o önerilerin "asıl sahibi" ile "paketin asıl sahibi" aynı mı?

Pakete giren önerilerin altında, "Gölge CIA" Stratfor'un "TR 705" kod numarası verdiği CHP yöneticisinin ve ona yakın milletvekillerinin imzası var. Yoksa o öneriler Erdoğan'ın önünü açmak için, bu günler için mi verildi?

CHP kulislerinde bu sorulara yanıt aranıyor. İşin gerçeği ben de çok merak ediyorum. CHP önerilerinin "asıl sahibi", paketin "asıl sahibi" mi?

CHP'yi kim bu hale düşürdü?

"Yeni CHP"ye 2011 seçimleri öncesinde açık çeklere bol bol imza attırıldı. AKP şimdi o çekleri bozdurup bozdurup harcıyor.

1 Ekim gününden beri karşılaştığımız bütün CHP'lilerden aynı şeyi duyuyoruz. "CHP nasıl bu hale düştü? CHP'yi kim bu hale düşürdü?" diye soruyorlar.

O günlerde imza atılan çeklere karşı çıktığımız için CHP'li dostlardan çok eleştiriler almıştık. Hatta bazıları epeyce de sertti. Şimdi o CHP'liler arayıp "Haklıymışsınız, biz yanlış yapmışız" diyorlar.

Neyse, yanlışın ve zararın neresinden dönülürse kârdır. Önümüzde yeni ve önemli bir sınav var. Yerel seçimlerin Türkiye'ye kurtuluş olması için yapılacak iş belli. "Elim kırılsaydı" dememek için önümüzde "milli güçleri birleştirme" görevi duruyor.

Herkes elini taşın altına koyma zamanı!

Geçmişin günahlarını da temizlemek için herkes görev başına!