CHP’de gözden kaçan uyarı!

CHP geçtiğimiz günlerde seçim sonuçlarını tartıştı. Kılıçdaroğlu MYK ve Parti Meclisi üyeleriyle, milletvekilleriyle, il başkanlarıyla biraraya geldi. Toplantıların pek verimli geçtiği söylenemez.

Öğrendiğim kadarıyla, dışarıda yapılan eleştirilerin tamamı içeride gündeme gelmemiş. Milletvekilliği adaylığı gölgesinde değerlendirmeler yapılmış. İl başkanları “milletvekili adayı olmayı düşündüğü”, milletvekilleri de “yeniden adaylık beklentisinde” olduğu için gerçeği gizlemiş.

İl başkanının kritik konuşması

Elbette bazı istisnalar da var. Gözlerden kaçtı. Adını öğrenemediğim bir il başkanı izlenen politikaları eleştirmiş ve “Güneydoğu’yu kaybettik. Şimdi sırada Orta Anadolu ve Karadeniz var” demiş. Çok doğru söylemiş. Seçim sonuçları CHP açısından “alarm” veriyor.

“Gölge CIA” Stratfor’un “TR 705” kod numarası verdiği kişinin ve “F tipi örgüt ekibinin” kılavuzluğunda “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” durumu söz konusu. İl Başkanı çok haklı. “Açılım”a verilen destek ve CHP’nin “Altı Ok”tan kopması, CHP’yi öncelikle Orta Anadolu ve Karadeniz’de bitiriyor.

Hemen, “Açılım politikasını uygulayan AKP niye oylarını koruyor?” sorusu gelebilir. Bunun yanıtını AKP’nin seçim stratejisinde görmek mümkün. AKP, TC’yi kaldırırken Türk Bayrağı ile kampanya yürüttü. Bayraklı reklamının YSK tarafından yasaklanmasını bile halkı kandırmada kullandı. Ama bu durum muhalefetin hiç derdi olmadı. Halka hiç anlatmadı. TC’yi savunmaktan bile çekindi.

Tabi sonuç da böyle oldu.

Bir şey yapmalı

Kılıçdaroğlu 30 Ağustos’ta oylarını arttırdıklarını söylüyor. Bu tespitin doğru mu, yanlış mı olduğu ayrı konu. Ama il başkanının söyledikleri çok önemli:

CHP’nin, Güneydoğu’dan sonra Orta Anadolu ve Karardeniz’deki sıkıntısı giderek büyüyor. Tabanda, “Bir şey yapmalı!” diyenlerin sayısı hızla artıyor. Ama mevcut CHP yönetimi hala mesajı almış değil. Hatta Binnaz Toprak gibi açılımı yeterince savunmadıkları, “Kürt politikasının yeterince özgür olmadığı” için oy kaybettiklerini söyleyip CHP’yi köklerinden daha da koparmak isteyenler bile var.

Uyarması bizden. Yarın çok geç olabilir!

Yanlış, seçim sonrasında da sürüyor

Seçim öncesinde yapılan yanlışlar seçim sonrasında da sürüyor. Erdoğan emperyalistlerin “Ermeni soykırımı anma günü” olarak belirlediği 24 Nisan’da bir mesaj yayınladı. Anlaşmadaki ifadeler bile mesajın ABD ile karşılıklı görüşerek hazırlandığını gösteriyordu. İngilizceden yapılan tercümenin izleri kalmıştı.

CHP’den ilk açıklama Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’ndan geldi. “Geç kalındı” türünden ifadelerin de yer aldığı bir açıklama. Arkasından MYK adına yapılan açıklama ile durum biraz toparlandı.

Ancak Loğoğlu TBMM kulisinde gazetecilere kendisinin yaptığı ilk açıklamanın “MYK açıklaması” olduğunu söyledi. Belli ki partide kafalar bu konuda da karışık.

PKK konusu

Bu arada, PKK’nın bölgedeki faaliyetleri arttı. Taciz saldırılarına, araç yakmalara, asker kaçırmalara başladı. BDP Eş Genel Başkanı, Kalekol yapımını bahane ederek eylemleri haklı gösteren açıklamalar yaptı.

CHP’den çıt çıkmadı. Bir tek Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, “Erdoğan herkesi tehdit ediyor ama PKK’ya karşı süt dökmüş kedi gibi” dedi.

Kılıçdaroğlu’na destek mi, köstek mi?

Seçim sonrası bir şeyler oldu. Birileri Kılıçdaroğlu’nu hedef almaya başladı. Önce TBMM’de grup toplantısına giderken yumruklandı. Arkasından, “Yeni Zekeriya Öz” diye adlandırılan bir savcı ifadeye çağırdı.

Çağrı açıkça hukuksuz. Bir savcının böyle bir hata yapması mümkün değil. “Sehven oldu” dense de olay, “Kılıçdaroğlu’na mesaj” olarak yorumlandı. “Hedef alınmadı, korumaya alındı” diyenler de var. “Partiye 30 Mart unutturuldu” eleştirileri yapılıyor. “Bir kuvvet devrede” yorumları gündemde.

“Yaşananlar Kılıçdaroğlu’na destek mi, köstek mi?” tartışması sürüyor.