19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP’de yaprak dökümü!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP’de tabanda yaşanan “yaprak dökümü” şimdi yukarılara tırmandı. Peki bu noktaya nasıl gelindi? İsterseniz şöyle biraz geriye dönüp bir bakalım:

1 Mart tezkeresinin reddedilmesi milat oldu. ABD o dönemin CHP’sini “not” etti. Arkasından da “CHP’yi köklerinden koparma projesini devreye soktu. Amerikan Hopkins Üniversitesi’yle birlikte çalışan İsveç Enstitüsü’nün 2008’de yayınladığı plan adım adım gerçekleşti. “CHP’de Baykal’ın istifaya zorlanması ve yerine Kılıçdaroğlu’nun geçirilmesi” senaryosu(!) iki yıl olmadan hayata geçti.

Sonra da WikiLeaks’te yayınlanan ABD Büyükelçiliğinin 2008 Ekim ayı raporu çerçevesinde “ayarlama”yapılmaya başlandı.

YENİLGİLER SONUCU DEĞİŞTİRMEDİ

CHP son 4 yılda girdiği bütün seçimlerden yenilgiyle çıktı. 2011 genel seçimleri, 2014 30 Mart yerel, 10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimleri hüsranla sonuçlandı. Bunda bizzat Kılıçdaroğlu ve yönetiminin kararları etkili oldu.

“Laiklik tehlikede değil” açıklaması, türbana destek, F tipi örgütle işbirliği ve ABD koordinatörlüğünde yürütülen AKP-PKK “açılımına” eklemlenme, CHP’ye pahalıya patladı.

6-7 EYLÜL KONGRESİ UMUTLARI TÜKETTİ

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ekmeleddin İhsanoğlu tercihi ile “Çankaya’nın Erdoğan’a hediye edilmesi” bardağı taşırdı. Tabanın baskısıyla Kılıçdaroğlu olağanüstü kongreye gitti.

Kurultayda ne “F tipi örgütle işbirliği”, ne de Kılıçdaroğlu’nun “açılım”a verdiği “açık çek” tartışıldı.

2015 seçimleri için milletvekilliği hayali kuran il başkanları ve mevcut milletvekilleri tehlikeye göz yumdu. Ceylan derisi koltuk uğruna mevcut yönetime biat ettiler. Delegeleri de bu yönde etkilediler. Sonuçta Kılıçdaroğlu yönetimi kazandı. Ama umutlar tükendi.

ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİN MYK’SI!

CHP’nin en kritik organında “CHP’li olmayan CHP’liler”çoğunlukta. Atatürk’ün partisinin MYK’sında Wikileaks belgelerinde, “Gölge CIA” olarak adlandırılan Stratfor’un “TR 705” kod adı verdiği Sezgin Tanrıkulu, Atatürk’e “kefere” diyen Mehmet Bekeraoğlu, Türkiye’den çok ABD’ye yakınlığı ile tanınan Murat Özçelik başrolde.

“Birileri” işi şansa bırakmıyor.

GÖNÜL BAĞI KOPMUŞ

Şu anda partileri ile bağı en kopuk olan seçmen CHP seçmeni. CHP yönetiminin izlediği politikalar onları soğutmuş. “Gönül bağımız koptu” diyorlar. Birçok milletvekili ve Anadolu’daki il, ilçe yöneticisinde de aynı duygular hakim. Özel sohbetlerde bunu açıkça ifade ediyorlar..!

6-7 Eylül kurultayı sonrası “CHP intiharı seçti” demiştik. Tespitimizin doğruluğu her geçen gün tekrar tekrar doğrulanıyor.

TARHAN’IN İSTİFASI

CHP’de çelişmeler “uzlaşmaz çelişme” noktasında. “Altı Ok”tan kopuşun partiden kopuşlara yol açacağı belliydi. Bir süredir parti tabanında hareketlilik var. Partiden uzaklaşmalar başladığını parti yöneticileri de kabul ediyor.

Ankara milletvekili Emine Ülker Tarhan CHP’den istifa etti. Arkasının geleceği konuşuluyor. Ama milletvekillerinden ziyade tabandaki kopuş önemli. Blok kopmalar olursa sürpriz olmayacak. CHP’de yaprak dökümü sanılandan da hızlı.

Kamuoyu araştırmacıları, “kerhen oy” verme döneminin sonuna gelindiğini vurguluyor. Kararsızların “iktidara aday” konuma gelmesine dikkat çekiyorlar. Önümüzdeki günler çok önemli. “Büyük çıkışların kör çıkmazlarda bulunacağı” bir dönem!

TUZAĞA DİKKAT!

“Su uyur, düşman uyumaz” derler. Şimdi de aynı durum var. Halk, içinde bulunduğu karanlıktan çıkış için çabalarken, birileri de “tuzak” kurmaya çalışıyor. “Kontrol dışına çıkacak” bir hareketi kontrol altına alma çabaları görülüyor.

Halk muhalefetini kuracakları havuzda durdurulmaya çalışılıyor. Tuzağa dikkat!