CHP'ye ufak bir soru: Ağrı'da egemenlik kimde?

Olgu: 1 

Yer: Ağrı'nın Diyadin ilçesi Yukarı Tütek köyü. 

Ağaç dikme şenliği yapılacaktı. 

Jandarma ile PKK timi arasında çatışma çıktı. 

Sebep: Jandarma, PKK'nın egemenlik alanını "ihlal" etmişti. 

Ölü ve yaralılar var (11 Nisan 2015). 

*** 

Olgu: 2 

Yer: Sakarya. Toplu açılış töreni. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuştu (11 Nisan): 

"Bugün Ağrı Diyadin'de... bölücü terör örgütü... güvenlik güçlerimize bir saldırıda bulundu." 

Burada durmadı. Adeta canlı yayın spikerliğine başladı. 

"Çatışmalar devam ediyor. 25 terörist, güvenlik güçlerimize karşı çatışmanın içinde." 

Sanki "müjde" verir gibiydi. 

*** 

Olgu: 3 

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş konuştu. 

Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulundu. 

“Gelin beraber Ağrı’ya gidelim. Bu provokasyonu boşa çıkartalım.”  

Demirtaş, egemenlik hukukuna "katkı" yaptı. 

Devletin silahlı PKK grubuna müdahalesi "provokasyon"du. 

Dolayısıyla "suç"tu. 

*** 

Olgu: 4 

Kılıçdaroğlu, Demirtaş'ın çağrısına cevap verdi (13 Nisan). 

"İddialar vahim, olayları inceleyeceğiz. Kimsenin endişesi olmasın." 

"Sayın Demirtaş'ın çağrısına yanıt vermek için önce olayların ayrıntısını öğrenmemiz gerekiyor." 

CHP, bölgeye hemen heyet gönderdi. Ağrı adayı Cemil Erhan başkanlığında. 

*** 

Olgu: 5 

CHP heyeti Ağrı'ya ulaştı. Heyet Başkanının ilk gözlemlerine dikkat. 

Egemenlik hukukuna bir "katkı" da CHP'den geliyor. 

Cemil Bey diyor ki: 

“Sordum, soruşturdum; Pislik var." 
"O şenlikler her sene yapılıyor. Asker müdahale etmese, şenlikleri yapar, giderlerdi." 

"Bu defa AKP’ye oy gelsin diye müdahale edilmiş gibi.” 

(Bak: Müyesser Yıldız, Odatv-14 Nisan). 

Sonuç: Egemenliği terkedersen olay çıkmaz! 

*** 

Olgu: 6 

Prof. Dr. Ümit Özdağ ile konuştum. 
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı. 

İddiasını bir tarafa not edin. 

Diyor ki: "TSK, PKK'ya operasyon yapmak için 220 kere talepte bulundu." 

Sonuç: "AKP hükümeti izin vermedi." 

İki dipnot: Rakamlar 3 ay öncesine ait. 

2013'ten itibaren yapılan başvuruları gösteriyor. 

Sordum: Bilginiz açık kaynaklardan mı? 

Cevap tek kelimeydi: "Hayır." 

*** 

Genelkurmay'a çağırımdır: 

Bugüne kadar kaç operasyon talebinde bulundunuz? 

Ne kadarı reddedildi? 

Lütfen, açıklama yapınız. 

Kamuoyunun gerçeği bilmek hakkıdır. 

*** 

Olgu: 7 

Medyanın önemli kısmı yine şaşırtmadı. 

Egemenlik diye bir derdi yok. 

CHP gibi "provokasyon" araştırması yapıyor. 

*** 

Bazı sonuçlar çıkaracak olursak. 

AKP hükümeti bölgede egemenliği fiilen PKK'ya terketti. 
Operasyonlara 2.5 yıldır izin vermiyor(du). 

Asker kışlalarda, polis karakollarda zorunlu ikametteydi. 

Bu yüzden olay da çıkmıyordu. 

*** 

Seçim dönemine girildi. Yeni bir durum var. 

Erdoğan gördü ki, AKP milliyetçi seçmeni kaybediyor. 

Ufak ufak izinler çıkmaya başladı. 

Canlı yayında "operasyon reklamı" elbette buna bağlı. 

Amaç: "Bakın, AKP, PKK ile nasıl da mücadele ediyor" görüntüsü vermek. 

Bu, işin bir yanı. Fakat asıl olan değil. 

*** 

CHP yönetiminin sorunu derinlerde. 

AKP gibi, bazı statüleri artık meşrû görüyor. Nedir bunlar? 

Bir: Bölgedeki silahlı PKK varlığını. 

İki: PKK'nın bazı alanlardaki egemenliğini. 

*** 

Bakın, bu anlayış nelere yol açıyor? 

TSK, PKK'ya terkedilen egemenlik alanına girmeye kalkıyor. 

Ağrı'da olduğu gibi. 

Sonuç? Elbette çatışma çıkıyor. 

Normaldir: Olayın tabiatı bunu gerektiriyor. 

Çünkü: Bir alanda iki egemenlik, iki silahlı güç olmaz.  

Biri diğerini tasfiye etmeye kalkar. 

*** 

CHP yönetiminin "provokasyon" dediği tam da bu. 

Yani: TSK'nın, PKK'ya ait egemenlik alanını "ihlal" etmesi. 

CHP'den bir tek ses çıktı mı? 

"Silahlı PKK grubunun orada ne işi var" diye. 

Tam tersini yaptı.  

Şimdi yerinde soruşturuyor: "TSK'nın orada ne işi vardı?" diye.