CHP'yi kim AKP'lileştiriyor?

29 Ekim ve 10 Kasım'da milyonların "Aslanlı Yol"a çıkacağı belliydi. Hükümet "Haziran isyanı bitti" diye kendini kandırsa da ABD büyükelçiliği işin öyle olmadığını biliyordu. "Aslanlı Yol buluşmasının" nelere yol açacağını hesaplamıştı. O nedenle işi sıkı tutuyordu.

"Aslanlı Yol dalgası" durdurulmalıydı. CHP'de ve MHP'de uyuyan, uyumayan bütün hücreler devreye sokuldu. Havuçlar hazırlandı ve "Aman ha..!" dendi.

Kılıçdaroğlu kime gitti?

ABD Büyükelçisi Ricciardone devreye girdi. Başbaşa yapılan görüşme "Erdoğan-Büyükanıt Dolmabahçe buluşması" gibi sır olarak kaldı. Ama CHP'ye bir haller oldu.

Bu görüşme sonrası Kılıçdaroğlu Washingtona gitti. Ama ABD'ye mi, cemaate mi gitti anlaşılamadı. Gezinin "kahramanları"(!) Fethullah Gülen'e yakın örgütler ve Türkiye'de görev yapmış, PKK'ya yakın CIA ajanları oldu.

Onur Öymen'in deyimiyle 4 günlük ziyaretten akıllarda "cemaatten" başka bir şey kalmadı. 4 Gün boyunca cemaatle yatıldı, cemaatle kalkıldı. Amerika Kılıçdaroğlu'na, "Aslanlı Yol'u bırak, cemaatle, HDP ile birleşirsen arkanda oluruz" mesajı verdi.

Son günlerin CHP algısı!

Son günlerde yönetimin tavrı nedeniyle CHP algısı hızla değişiyor. Bambaşka bir CHP gündemde. Görünen manzara şu:

-Kamuda, üniversitelerde, Meclis'te türbanın serbest olmasından mutluluk duyuyor.

-Laiklik tehlikesi umurunda değil.

-Erdoğan-Öcalan açılım pazarlıklarına sessiz.

-PKK'nın Güneydoğuda fiilen özerklik kurma girişimlerine duyarsız.

-Aslanlı Yol'da yürüyen milyonlarla değil, cemaatle ittifak arıyor.

-Başta İstanbul olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'dan göç alan yerlerde PKK ile pazarlık yapıyor.

- ABD'den iktidar bekleniyor.

-...

Yani CHP hızla AKP'lileştiriliyor!

'Altı Ok'u hatırlayan yok!

CHP'nin "Altı Ok"u babaannenin resmi gibi duvarda duruyor. "Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, devrimcilik, halkçılık, laiklik, devletçilik" ilkelerini hatırlayan yok.

AB'nin Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg amacına bir türlü ulaşamayınca, "Türkleri tarihinden koparmak lazım" demişti. Şimdi CHP'de de aynısı yapılıyor. CHP Tarihi köklerinden koparılmaya çalışılıyor.

CHP'yi kim böyle yaptı?

CHP tabanı, "CHP'yi kim bu hale getirdi?" sorusuna yanıt arıyor. CHP'lilerle konuşuyorum, kızgınlar. "CHP'yi CHP'li olmayanlar idare ederse böyle olur" diyorlar. Hemen ABD gezisindeki heyetten isimleri sayıyorlar. "Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Aydın Ayaydın, Aykan Erdemir, Erdoğan Toprak, ... Bunlar mı CHP'yi temsil ediyor?" diye bana soruyorlar.

Arkasından sıra CHP'deki danışmanlara geliyor. "CHP'liler CHP'de yabancı hale geldi" vurgusu yapıyorlar. Bu arada, "Dikkat edin Kemal Derviş yine sahnede" uyarısı yapmayı da ihmal etmiyorlar.

CHP tabanı karar aşamasında!

CHP tabanı huzursuz. "Seçim öncesi" kaygısıyla hareket ediyor. Ama "fırtına öncesi sessizlik" durumu var. Yönetime yaklaştıkça farklı, uzaklaştıkça farklı bir hava sözkonusu. Yönetime yaklaştıkça "Altı Ok'tan uzaklaşma, çıkar, rant"; uzaklaştıkça "Vatan ve Cumhuriyet" kokusu geliyor.

CHP'lilerle sohbet ediyorum. ABD gezisi moralleri iyice bozmuş. "Dimyad'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağız" kaygısı var.

Birçok CHP'li karar aşamasında. Bir dalga CHP tabanını "Aslanlı Yol"a taşıyacak gibi. Yerel seçimden önce veya sonra.

Kaçış yok.