CHP’yi ‘Sevr’cilerden kurtarmak

Bazı okuyucularım ve televizyon izleyicilerim, “CHP’yi bu seçim döneminde eleştirmeniz yanlış!” diyorlar. 

50 yıllık bir CHP’li iken neden karşısına geçtiğimi, okurlarıma açıklamak boynumun borcudur. 

Hemen belirteyim ki CHP, seçim ortamını da fırsat bilen okyanus ötesi güçler tarafından işgal edilmiştir.  

Bu işgal: 

*“Yeni CHP” sloganı ile başlatıldı. 

*6 Ok reddedildi. 

*Atatürk’ün adı anılmaz oldu.  

*Çözüm Süreci adlı Kürdistancı projeye dolaylı destek verildi. 

*Tarikatçı kesimleri memnun etmek adına CHP’nin laik-seküler kimliği çiğnendi.  

*Gericilerin, İsmet Paşa üstünden Atatürk’e (laik, üniter devlete) saldırmalarına, partinin genel başkanı Kılıçdaroğlu sessiz kalarak destek vermiş oldu. Bu tutumun sonucu olarak Atatürk ve İnönü’yü savunanları milletvekili listesine almayarak cezalandırdı.  

*Türkiye’nin en şanlı yılları olan 1930’ları (Devrim dönemini) kötüledi... 

*Son olarak da sanki makul bir Ermeni aday bulunamazmış gibi, Türkiye’yi soykırımcılıkla suçlayan Ermeni diyasporasının sesini, CHP’nin milletvekili listesine soktu.  

TARİH ORTADA 

Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP yönetimi, bu haliyle tam da Sevres (Sevr) teslimiyet anlaşmasını imzalayan Kürtçü-Ermenici-padişahçı-tarikatçı-emperyalizmi kurtarıcı gibi gören (mandacı) o kadroya benziyor. 1920’de Osmanlı Devleti’ne zorla imzalatılan Sevres anlaşmasında Türkiye’nin doğusunda Ermenistan ve Kürdistan isimli iki ayrı devletin kurulması Türk tarafına kabul ettirilmişti. Bu anlaşma öncesinde Kürtler ile Ermeniler, galip devletlere başvurarak bu talepte bulunmuşlardı. Bu konunun ayrıntılarını ve ilgili maddeleri, “DERSİM İSYANLARI ve Seyit Rıza Gerçeği” isimli çalışmamda “Ermeni-Kürt İşbirliği” bölümünde gösterdim. 

Sevres’teki emperyalist güç, şimdi Kemal Derviş aracılığıyla CHP’yi Sevres çizgisine çekti. Düşünün ki CHP’nin başında bugüne kadar bir kere bile “Atatürk” dememiş olan bir genel başkan var! 

Ben böyle bir genel başkana oy verirsem ulu Atatürk’e ihanet etmiş olmaz mıyım? 

Allah beni o duruma düşüreceğine canımı alsın daha iyi... 

GAZİEMİR’DEKİ CHPLİLER!!! 

2 Kemaller’in (Derviş ile Kılıçdaroğlu) “Yeni CHP”si, örgütleri de Kemalist duruştan teslimiyetçi çizgiye itekliyor. Partideki turuncu /karşıdevrimci gelişmenin bir örneğini de İzmir/Gaziemir’de gördük... 

Onlara yazıklar olsun! 

“Anan bile olsa dizinin üstü tahrik eder; İslam böyle diyor!” diyen bir gericiye, konferans için Ahmet Taner Kışlalı salonunu verdiler.  

Ve bu teslimiyetçi halleriyle büyük yurtsever Hasan Tahsin’in ruhunu kanattılar. 

Size hiç oy verir miyim ben?... 

SEÇMEN KÖLE DEĞİL 

CHP’nin milletvekili listesine yeniden bakın... Bilinçli CHP’lilerle dalga geçme listesi olduğunu anlayacaksınız. 

Kürtleri temsilen CHP’de bulunduğu söylenen Diyarbakırlı Sezgin Tanrıkulu’nun partide olmasına hiç itirazım yok. İyi de onu neden Diyarbakır’dan değil de İstanbul’dan aday gösterirsiniz? Hem de ikinci defa... İstanbul seçmeninin iradesine bu kadar saygısızlık olur mu? 

Bir de DSP’yi çökertmiş tipler var... Örneğin Erdoğan Toprak... Kemal Derviş’in CHP’deki adamlarından ya... Kılıçdaroğlu, bunca parti emekçisini çiğniyor ama ondan vazgeçemiyor.  

Bir de Aleviler... Oyların yüzde 50’si o kesimden ama temsilcileri yine yok listelerde...  

Gerçek CHP’lilerin iradesine asla saygı göstermeyen bu Kılıçdaroğlu’na ben neden oy verecekmişim?