CHP’yi vurdu ve kaçtı!..

Ana muhalefet partisinde “yeni”leşme hareketi sırasında en çok tartışılan konulardan biri de “CHP’li olmayan”ların partiye sızdırılmasıydı...
Çünkü dinci kesim, tarikat ve cemaatler ya da “merkez sağdan oy alma” iddiasıyla partiye sızdırılan kimi figürler çok geçmeden Atatürk ilkelerine ve Altıok’a ters düşen davranışlarıyla parti tabanında infial yarattılar...
Partinin “yeni”leşeceği iddiasıyla, 2011 seçimlerinde CHP’ye kimler sızdırılmamıştı ki?..
Örneğin “ben Atatürk ilkelerinin bekçisi değilim” diyen Bursalı bir kadın milletvekili vardı ki, CHP tabanı neredeyse ondan nefret ediyordu...
Ne yazık ki CHP üst yönetimine kadar taşınan o vekil, Bursa meydanında HDP milletvekilleriyle el ele otobüsün üstüne çıkarak şov yapınca, kentteki merkez sağ taban da CHP’den uzaklaşmıştı... Neyse ki o artık vekil değil ve Atatürk için “bekçi”lik yapmak zorunda da kalmıyor!!!
Bir başka CHP Ankara milletvekili de ne tuhaftır ki, cemaatin gazetesi Zaman’a verdiği röportajda, Atatürk’ün kapattığı tekke ve zaviyeleri neredeyse “kültür merkezi” ilan etmişti... O da tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kaldı...
CHP içerisine nereden geldiği belli olmayanlardan biri de Faik Tunay adlı eski bir ANAP’lıydı... Şüphesiz salt Atatürk’e saygı için CHP’ye oy verenlerin tepkisini en çok da Tunay adlı şahıs çekmişti.
Çünkü Tunay açıklamalarıyla yalnızca Atatürk düşmanı Said Nursi’yi göklere çıkartmıyor; aynı zamanda Cumhuriyet düşmanı tarikat ve cemaatlerin yurt dışındaki okullarını da dolaşıyor, övgüler diziyor, parti tabanının öfkesini çekiyordu...


“Tunay’ın Twittter paylaşımlarında Nursi baş köşede.”

Fethullah hayranı!..
Fethullah Gülen hayranlığını da dışa vurmaktan kaçınmayan Tunay, CHP yönetiminden de destek görüyor olmalıydı ki Altıok karşıtı çalışmaları sırasında hiçbir engelle karşılaşmıyordu!..
Oysa CHP tabanının damarlarına taarruz etmekten çekinmeyen Tunay bu köşeden de yapılan tüm uyarılara rağmen pervasızlığını sürdürüyordu...
İşin en vahim tarafı da, CHP yönetimi Tunay karşısında suskun kalırken, kimi işgüzarların Tunay’la ilgili en küçük eleştiri ve uyarıyı bile “parti zarar görüyor” diye tepkiyle karşılamasıydı!!!
Ancak Atatürk’ün partisine zarar veren Tunay’ın ta kendisi ve CHP’ye sızan aynı kafadaki yoldaşlarıydı.
Said Nursi hayranı Tunay ve benzerlerinin CHP’ye oy kaybettirdiği 2015 Haziran ve Kasım aylarında yapılan seçimlerde net biçimde ortaya çıktı.
İşte bu dönemde nasıl olduysa aday yapılmayan Tunay koltuksuz kalmaya 5 ay dayanabildi!.. Ve Tunay önceki gün tombaladan vekil olduğu partiyi sert biçimde eleştirerek CHP’den istifa etti...
Gelelim asıl meseleye; Atatürk karşıtlarının ve Atatürk düşmanlarını pohpohlayanların CHP’ye zerre kadar yararı olmadığı kısa sürede anlaşıldı... Çünkü onlar ana muhalefeti “yeni”leşme adı altında rotasından çıkartmakla görevli figürlerden başka bir şey değildi... Yani CHP’yi vurdular ve kaçtılar!..
Şimdi gerçek CHP’lilere sormak lazım; ana muhalefet tabanında yüzbinlerce gerçek partili, nitelikli genç dururken Tunay ve benzerlerini vekillikle ödüllendirilenler bu kaçıştan ders çıkartırlar mı acaba?
Ve en önemlisi de Tunay’la ilgili uyarılarımıza “parti zarar görüyor” safsatasıyla karşı duran kör ve zavallı şaşkınlar artık utanıyorlar mı?..
Tunay’ın ana muhalefeti komik biçimde eleştirerek kaçışı da gösteriyor ki, CHP’den nemalanan tarikat cemaat sevdalıları elbette geldikleri gibi giderler...
Gerçek CHP’lilerin ise hiç kuşkusu olmasın, Tunay gibilerinin CHP tüzüğü karşıtı söylemlerini eleştiren ve parti yönetimini ısrarla uyaranlar Altıok’a ısrarla bağlılar ve onlar hala partideler...

Gidişat 5. parti...
MHP aylardır kaynıyor... Görevden almalar, partiden atmalar, disiplin tehditleri genel başkan adaylarına kadar geldi... Hedefte Sinan Oğan’dan sonra Ümit Özdağ, Meral Akşener ve Koray Aydın da var...
Ancak hem yapılan anketler hem de genel başkan adaylarının gittikleri bölgelerde destek görmesi, MHP’nin liderlik açısından geri dönülmez bir “değişim” yoluna girdiğini de gösteriyor...
Ortaya çıkacak tablo nettir; Eğer Bahçeli yönetimi il ve ilçe başkanları ile delegelere olduğu gibi, genel başkan adaylarına da ihraç yolunu gösterirse, bu yalnızca MHP’de büyük bir çözülmeye neden olmaz, “yeni bir parti”nin kuruluşuna da yol açar...
Hiç kuşkunuz olmasın; kurulacak yeni bir parti yalnızca MHP içinden beslenmez, başta AKP olmak üzere diğer partilerden de kitleleri çeker ki, siyasetin buna gereksinimi olduğunu tüm çevreler yıllardır zaten dillendiriyor...
Hele de AKP’nin bugünlere gelmesinin en büyük nedeni olarak “merkez sağın eksikliği” gösterilmeye devam ederken, “5. Parti”nin barajı rahatlıkla geçeceğinden de kimse kuşku duymuyor...
Önümüzdeki günler yalnızca MHP içindeki çatışmanın büyümesine sahne olmayacak, siyasette “yeni parti” tartışmalarını da zirveye çıkartacak... İşte o zaman kimse şaşırmasın, öyle bir yapılanma “sağda ve solda”, Meclis içi ve dışında tüm siyasi dengeleri de değiştirebilecek...