25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cihadçılara yeni görev: Sincian ve Çeçenistan

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Artık netleşti: İran, Rusya tamam. Mısır bitmek üzere.
Asıl mesele Suriye: Türkiye’nin “dış” krizi orada başladı. Orada aşılacak.
AKP de bunun farkında. Gündemi de öyle.
Yarım çıkışlarla iç kamuoyu hazırlanıyor.
Erdoğan’ın bayram mesajı: “Suriye meselesinin, terörün, suni gerilimlerin sebep olduğu krizleri aşıp kopan ilişkileri yeniden tamir ediyoruz” (4.7.2016).
Binali Yıldırım daha açık sözlü: “Tabii ki iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir Suriye.” (5.7.2016).
***
AKP’nin yetkisizleri ise perdesiz konuşuyor.
Selçuk Özdağ (AKP Milletvekili): “Ufukta Esed’le de münasebetlerin değişmesi ihtimali var” (5.7.2016).
AKP’nin strateji kuruluşu SETA’nın başındaki isme kulak verelim.
Suriye’yle “barışma süreci”nin nasıl yönetileceğini yazdı.
Önce hazırlık: “Bütünlük arz eden bu sürecin Mısır ve Suriye ayaklarının şartları da olgunlaşmakta.”
“Türkiye’nin Suriye politikası da normalleşme sağlanan ülkelerin tercihleriyle etkileşerek revize edilmiş bir forma bürünecek gibi” (Prof. Burhanettin Duran, Sabah/1.7.2016).
Sonuç: Şam treni de yola çıktı.
Menzil: Bu kez Emevi Camii değil. Esad yönetimiyle buluşma.
***
“Barışma”, önemli bir sorunu şimdiden gündeme soktu: Suriye’ye sevkedilen cihadçı militanlar ne olacak?
Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da meselesi.
Biliniyor: 80’den fazla ülkeden binlerce genç. Her biri ölüm makinesi. Ölmeye, öldürmeye formatlanmış.
Yaygın çatışma ortamı sınırlanınca çoğu “işsiz” kalacak.
İki seçenek var ortada: Ya imha edilecekler. Ya da başka bölgeye nakledilecekler.
SETA’cı Prof. Duran da aynı meseleye dikkat çekti: “Kritik olan Esed rejimine yönelik politikanın ne olacağı ve ılımlı muhaliflerin kaderi” (Aynı yazı).
AKP’nin lügatında “ılımlı muhalif”lerin karşılığı bellidir: IŞİD ve PYD dışındaki hemen herkes.
Yani: El Kaide türevi bir sürü cihadçı grup. Ve binlerce yabancı militan.
***
Konuyu AKP cenahından bir isimle konuştum.
Taliban’ı, Selefi cihadçıları içeriden bilen biri.
Uzun süre Pakistan’da bulunmuş.
Şimdi geldiği nokta: “Taliban da, El Kaide de Batının kullandığı araçlardır.”
Suriye’yi sordum: Suriye’de ateşkes sağlanınca buradaki militanlar ne olacak?
Anladığım: Konu bir süredir AKP’nin tepelerinde de konuşuluyormuş.
***
İki örnek verdi: Bosna ve Afganistan.
Önce Bosna’yı anlattı.
Bosna Savaşı ABD tarafından Dayton anlaşmasıyla bitirildi (Kasım-Aralık 1995).
Aliya İzzet Begoviç. Bosnalı lider. Yabancı savaşçıların liderleriyle toplandı.
Konu: Nereye gidecekler?
Verilen karar: Bosna’da evlenenler, yakın aile bulanlar kalacak. Diğer herkes geldiği ülkeye dönecek?
***
Benzer bir uygulama Afganistan’da yapılıyor.
Taliban 1996’da ülkeye hakim oluyor.
Yabancı cihadçıların kendi ülkesine dönmesi sağlanıyor. Aynı şekilde.
***
Soruyorum: Cihadçıların birçoğu Batılı ülkelerden gelmişti. Batı bunları nasıl kabul etti?
Muhatabım güldü: “Hiçbir sorun çıkmadı.”
“Batılı ülkeler sadece kendi vatandaşlarını almakla kalmadı. Ülkelerine dönemeyeceklere de izin verdi.”
Safça sorularımı sürdürdüm: Nasıl olur? Bunların terör yapmasından korkmadılar mı?
Anlattı:
“Savaşçıların bir kısmı zaten Batılı istihbarat örgütlerinin adamıydı.”
“Diğerlerini de başka sahalarda kullanmak için el altında tuttular. “
“Sonra bunların Afrika’ya, Irak’a, Suriye’ye sevkedilmesi için yol verdiler.”
***
Burada şu soruyu sormasam olmazdı: Suriye’den çekileceklerin yeni adresi neresi olacak?
Cevabı hazırdı: “Savaşçılar öncelikle Çin’in Sincian/Uygur bölgesine sevkedilecek. Kırgızistan yolu kullanılacak.”
Söylediklerinden çıkardığım diğer adres: Çeçenistan.
Anlaşılan: ABD, kaos eylemlerini iki büyük rakibinin ülkesine taşımak istiyor. Rusya’ya ve Çin’e.
Türkiye’ye de maalesef bir rol biçilmiş durumda. İstasyon ülke olmak.
Bakalım: Ankara Suriye’deki hatasını tekrarlamaktan kaçınabilecek mi?
***
Konuya İranlı uzman Prof. Asgar Ferdi’nin tanıklığı ile devam edeceğim.
Şimdiden bir not: Prof. Ferdi, Çeçen lider Cahar Dudayev ile yakından tanışırdı.