25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cihatçıların asıl desteği Doğu değil Batıdır

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

İlk Nisanda farketmiştim (2016).

Üst düzey bazı HDP'lilerle konuşmuştum.

Geniş bir ufuk taraması yapmıştık.

İki yöneliş dikkatimi çekti.

Birincisi: Laikliği öne çıkarmaya başlamışlardı.

Laiklik için geniş ittifaktan söz ediyorlardı. Atatürkçüler dahil.

* * *

İkincisi: TSK'dan bazı beklentiler içine girmişlerdi.

Açık ifade etmiyorlardı. Fakat bir temenni havasındaydılar.

TSK, laikliği korumak üzere sahaya iner miydi?

Kastettikleri müdahaleydi resmen. Fakat: Açıkça ifade etmiyorlardı.

* * *

"15 Temmuz" tezgahını elbette bilmiyordum.

Bu yüzden olumlu bulmuştum. Darbe beklentilerini değil.

Laiklik, cumhuriyet kaygıları önemliydi.

TSK'yı düşman kategorisinde görmez bir havaları vardı.

İkisi de yeniydi.

* * *

Şöyle bir dolaştım. Başka mahfillerde de benzer eğilimler gördüm.

Özellikle liberal cenahta. Üstelik: Onlar daha frensizdi.

Sanki: Laiklik endişelerinde Atatürkçüleri bile geride bırakmışlardı.

Onlara göre: Aydınlık çevresi TSK'nın nabzını iyi tutuyordu ya.

Adeta gözümün içine bakıyorlardı: TSK laiklik hassasiyetlerini ne kadar paylaşıyordu acaba?

Desem ki: Merak etmeyin. TSK gerektiğinde kılıcını çalar. Kalkıp boynuma sarılacak haldeydiler.

* * *

Biraz zalimlik! yapıp takılıyordum:

Yıllarca vesayet yıkılsın davulunu çaldınız.

Çatlayın, patlayın. Şimdi de "biz" istemiyoruz.

Ardından ciddileşiyordum: Darbeyi ancak Amerika yapar.

* * *

Ardından 15 Temmuz'u yaşadık.

Filmi geriye doğru sarıyorum.

Anladığım: Darbenin efendileri siyasi hazırlık da yapmış. Fikri ortamı hazırlamak için.

PKK/HDP cenahındaki, liberallerdeki beklentiler boşuna değilmiş.

"Tepe"ler bazı gelişmelerdenden haberdarmış.

* * *

15 Temmuz'u izleyen ilk günler.

Bizim liberal tayfayla yine konuştum. Fikir eksenleri daha da dağılmıştı.

Şaşkın bir savruluş yaşadılar. "Tiyatro"dan "gerçek"e doğru.

Şimdi dirençleri Avrasya'ya. İtirazları çok naif:

"Avrasya'da demokrasi yok."

"Avrasya'da laiklik yok. "

Vardıkları sonuç: "Ne yapalım? ABD'ye, NATO'ya razı olacağız."

Abartmıyorum. Aynen bunları konuştuk.

* * *

İki basit cümleyi boşuna tekrarladım.

Bir: Darbeyi Amerika yaptırdı.

İki: FETÖ, şeriatçı bir örgüt.

Fakat: Kafaları muhakemeye yapmayı reddediyor.

Hal ve gidişleri: Kahvehane düzeyinin bile gerisindeler.

* * *

Tabloya yeni bir olgu daha ekleyelim.

Malum: Batı cephesi Suriye'de zorda.

Avrasya cephesi askeri inisiyatif kazandı.

İki gelişme birbirini tamamlıyor.

Bir: Suriye yönetimi Halep'te ilerliyor.

İki: Türkiye'nin Fırat Kalkanı harekatı hesapları bozdu.

* * *

Özellikle Halep cephesi kritik.

Biliniyor: Kentin bir kısmı hep Esad yönetiminin elinde kaldı.

Yarısında ise cihadçı muhalefler direniyor.

Herkes farkında: Esad Halep'i alırsa, muhalefetteki çözülme durdurulamaz.

Muhalefet safında örgüt sayısı çok. El Nusra da var, başka cihatçı gruplar da. Ahrar üş Şam, Feylak üş Şam, Fetih Ordusu vs gibi.

Ortak özellikleri El Kaide türü hareket olmaları.

* * *

El Nusra zaten El Kaide'nin Suriye kolu.

Uzun üredir konuşuluyordu. El Kaide'yle anlaşmalı boşandılar.

Örgüt isim değiştirdi Fetih el Şam adını aldı.

* * *

İşte bu örgütlerin çoğu Halep'te kuşatılmış durumda.

Rusya bir öneri yaptı: Ateş dursun. Cihatçı milisler silahlarıyla birlikte Halep'i terketsin.

Amerika hemen devreye girdi. Rusya'nın teklifini kabul ettirmedi.

* * *

Washington boş durmadı. Fransa aracılığıyla BM Güvenlik Konseyi'ne bir de tasarı sundu.

Tasarının özeti: Halep uçuşa yasak bölge olsun.

Yani: Rusya ve Suriye uçakları cihadçı milisleri bombalayamasın.

Sonuç: Rusya tasarıyı veto etti.

* * *

ABD'nin sahadaki pozisyonu şöyle:

Öncelikle: El Kaide türü cihadçıların yenilmesini istemiyor.

Buna bağlı olarak: Savaşın, daha doğrusu Suriye krizinin bitmesine karşı.

* * *

ABD için bir özetleme yapalım:

Bir: Washington, Afganistan'ı işgal etti. El Kaide'yi barındırıyor diye.

İki: Ardından, Irak'a girdi.

Bahanelerinden biri: Saddam Irak'ı El Kaide'yı saklıyor.

Üç: ABD 2011'de Irak'tan çekildi. 2014'te geri döndü.

Gerekçesi: IŞİD ve El Kaide türü terörist örgütlerle mücadele için.

Dört: ABD, sonunda pozisyonunu açık etti.

8 Ekim 2016: BM Güvenlik Konseyi'ne tasarı sunulmasını sağladı.

Rusya ve Suriye, El Kaide türü örgütleri bombalamasın diye.

* * *

İki adrese kapak olsun.

Bizim liberallere: Cihadçılığın ve siyasal İslamın temel dayanağı Doğu değil Batıdır.

AKP'ye: Cihadçı örgütlerin asıl patronu Washington'dur. Size pek ekmek çıkmaz.