25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin, Mo Yan ve değişim

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Çin’de 20. yüzyılın başlarından devrimin gerçekleştirildiği 1949’a kadar yaşanan serüveni, iç savaşı, Japon işgali dönemini ve sonrasını yakından izleyen İsveçli gazeteci Jan Myrdal, dilimize “Çin Raporu” adıyla çevrilen “Report from a Chinise Village” (1963) adlı kitabında çok ilginç bir olaydan söz eder.
Myrdal, 1937 yılında kızıl kuvvetlerin egemenliğindeki bir bölgede çift süren köylü kadınlara rastlar. Çevrede öküz ya da benzeri hayvan olmadığı için bu görevi kadınlar üstlenmiştir. Kadınlar tarlada adeta “hayvanlar gibi” çalışmaktadırlar. Ancak Myrdal bu manzaradan, okuru ilk anda şaşırtacak çarpıcı bir sonuç çıkarır: Çinli kadınlar özgürleşmektedir!
Feodal gelenekler gereği, evlendikten sonra bir yıl odasından, üç yıl evinden dışarı çıkmaması gereken, ayakları azap verici şekilde bağlanıp sakatlanan, köle muamelesi görüp neredeyse alacağı nefes bile katı kurallara bağlı olan Çin köylüsü kadınların tarlaya çıkıp yaşama karışması, üretime katılması, büyük bir özgürleşme adımıdır. Kadınlar göğün yarısını omuzlamaya başlamışlardır ve bir Batılının, bu manzaraya baktıktan sonra Çinli kadınların özgürleşmesinden söz edebilmesi için Çin’i gerçekten çok iyi tanıması, yaşanan büyük değişimi kavramış olması gerekir.
Ülkemiz solunun bir bölümü, özellikle son 25-30 yılda Çin’e ve Çin usulü sosyalizme hayret edilecek derecede ilgisiz kaldıktan, peşin hükümle bu ülkenin “kapitalist yolu” tuttuğuna karar verdikten sonra, şimdilerde yavaş yavaş yeni bir “keşif” faaliyeti içine girmiş bulunuyor. Çin’de ne olup bittiğini bilmeyen, kavramayan, anlamayan ve öğrenmek istemeyenlerin, şimdilerde bu ülkeye ve sosyalizm uygulamalarına dair zihinsel çaba içine girmeleri, yazı dizileri kaleme almaları, bir haftalık seyahatlerinden büyük sonuçlar çıkarmaya çalışmaları elbette ki sevindirici.
Herkes Myrdal’ın kavrayış gücüne sahip olmak zorunda değil kuşkusuz... Ama hakkında bir şeyler söylenecek ve yazılıp çizilecekse, Çin’in kendine özgü dinamiklere sahip olduğunu, kendine özgü bir yol izlediğini ve sürekli “değişim” içinde bulunduğunu da kabul etmek bir zorunluluk.

UZUN MESAFE KOŞUSU
Örneğin Çin’in Nobel ödüllü yazarı Mo Yan’ın “Değişim” adlı 96 sayfalık kitabı (Can Yay., çev: Erdem Kurtuldu, Mart 2016) Çin’i, devrimi, değişimi anlamamız için yararlı olacak küçük ama önemli bir anahtar niteliğinde.
Hindistan’daki bir yayınevinin editörü 2005 yılında Mo Yan’dan “Son 30 yılda Çin’de yaşanan büyük değişimi” konu alan bir yazı yazmasını istemiş ve Mo Yan da oturup kendi yaşamını yazmış.
Kitabı okuyunca, ilkokuldan atılan, “adam olmaz” denilen Mo Yan’ı büyük bir yazar olmaya ve Nobel kazanmaya götüren sürecin, yani Mo Yan biyografisinin zaten Çin’in değişimini başlı başına yansıttığını görüyorsunuz. Çin sinemasının dünyaya açılma adımlarından “Kızıl Darı Tarlaları” filmine kaynaklık eden aynı adlı romanıyla tanıdığımız Mo Yan, Kültür Devrimi yıllarını, Halk Kurtuluş Ordusu’ndaki çalışmalarını, günümüz Çin’ini, tüm değişimi, bizzat kendi yaşamı üzerinden anlatıyor “Değişim”de. Bir öyküsünün adı gibi, “Otuz Yıl Önceki Uzun Mesafe Koşusu” niteliğinde anılar barındırıyor kitap.
Tarlada çalışan kadınlara bakarak da anlayabilirsiniz Çin’deki değişimi, Mo Yan’ın yaşamına da... Uzun Yürüyüş’e dayalı bir devrim gerçekleştiren Çin, çoktandır uzun mesafe koşusu sürdürüyor. Değişerek ama hedefini hiç değiştirmeyerek!