28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çipras ‘milli öfkenin’ sesi, bizdekiler ise ‘sahibinin’ sesi!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

Yunanistan’da SYRIZA’nın seçim zaferiyle, Türkiye’de kendilerine pay çıkarmaya veya SYRIZA’yla özdeşleştirmeye kalkışan, sahte ve maskeli “sözde” solcular traji-komik bir görüntü sergiliyorlar.

SYRIZA’nın Lideri, IMF’ye, NATO’ya ve AB’ye karşı ağır ve sert söylemleriyle, anti-emperyalist bir duruş sergileyerek, kendi milletinin ulusal çıkarlarını ön plana alan kararlı bir siyaset izledi. Şimdi soralım bakalım; SYRIZA, silahlı terör örgütüyle ülkesini bölmeye mi çalıştı?

- Yoksa, IMF’nin has adamı K. Derviş’in müritlerini “solcu” maskesiyle parti yönetimine mi taşıdı?

- Ya da, SYRIZA Lideri gölge CIA Stratfor’un özel kodlu etki ajanlığını mı yaptı?

Hiçbirisi değil elbette.

Ama  Wikileaks belgelerinde, gölge CIA olarak tanınan Stratfor’un, TR 705 kodlu elemanı olarak deşifre olan, Habur’dan giriş yapan bölücü-kanlı PKK militanlarının avukatlığını üstlenen ve son olarak da H. Dink’i anma yürüyüşünde, Türk milletini “soykırımcı” ilan eden pankartlarla yürüyen Sezgin Tanrıkulu gibilerin, bunca gayrı-milli ve ABD işbirlikçisi tavırlarına rağmen nasıl olup da, SYRIZA ve onun anti-emperyalist-ulusal çıkarlardan yana duruşu olan lideriyle, kendilerini “solculuk” adına özdeşleştirilebildiğini doğrusu hayretle ve ibretle izliyoruz.

Aynı şekilde, ülkesinin askerine ve polisine silah çekip, pusu kuran, kanlı- bölücü terör örgütü PKK’nın, ABD güdümündeki kravatlı sözcülüğünü yapan HDP eş-başkanı S. Demirtaş gibiler, nasıl olup da, emperyalizmin işbirlikçiliğini yapan bu halleriyle hiç sıkılmadan, kendilerini SYRIZA ve lideriyle bir tutarlar, anlayan beri gelsin.

SYRIZA, Yunanistan’da yaşanan büyük ekonomik kriz ve çöküşün ardından, işsizliğe-fakirleşmeye - ağır borçlanmaya, IMF ve AB’nin acımasız kemer sıkma dayatmalarına karşı, halkın haklı öfkesinin sözcüsü oldu. Anti-emperyalist ve ulusal çıkarlardan yana söylem ve politikalarıyla seçim zaferi kazandı.

Ancak, PASOK veya Komünist Partisi gibi “sol” kanadın partileriyle koalisyonu hiç düşünmedi.

Milli ve manevi değerleri öne çıkaran, merkez sağ ANEL Partisi ile vakit kaybetmeden koalisyon kurdu ve hükümetini ilan etti. Aydınlık gazetesinin manşetiyle duyurduğu “Milli-Sol” iktidara geldi.

Ben görüşlerimde ısrarlıyım...

Sağ-sol değil, emperyalizme karşı, milli gayrı-milli saflaşmasıdır bu yaşananlar.

Türkiye’de de hala, maskeli-vatansız-bayraksız solculuk yapanlar da, Amerikancı - Sorosçu, cemaatçi ve gerici sağcılık yapanlar da, alayı birden ham hayaller kuruyorlar.

Özellikle Sorosçu “sözde” sosyal demokratlar, vatansız-bayraksız “sözde” solcular ve emperyalizmin maşası etnik-bölücü “sözde” sosyalistlerin, SYRIZA’nın başarısından pay çıkarma konusunda kendi kendilerine gelin-güvey olmaları tam bir garabet gerçekten de.

Gün milli-gayrı milli saflaşmasında, demokratik kuvayı-milliye ruhuyla, Cumhuriyetin kurucu değerlerine, laikliğe ve milli devlete kayıtsız şartsız sahip çıkmak için, sağ-sol demeden, bir ve beraber olma günüdür.

Yunanistan’daki SYRIZA ile bizim “sözde” solcuların da, sağcıların da bana göre hiçbir benzerliği yoktur, olamaz da!

Çünkü, SYRIZA’nın Lideri A. Çipras, anti-emperyalist duruşuyla, Yunan halkının “milli öfkesinin” sesidir. Bizdekiler ise “sahibinin” sesi yani emperyalizmin maşasıdır.

Son olarak; Türkiye’nin geleceği de, kurtuluşu da, Türk milletinin birliği de-bütünlüğü de, dün Milli Anayasa Forumlarında bir araya gelen, bugün ise “soykırım yalanına” karşı Strazburg’da- AİHM’de Türk bayrağı altında sağ-sol demeden birleşen, yurtseverlerin-millicilerin-Cumhuriyetçilerin-Atatürkçülerin oluşturduğu, geniş ve birleşik demokratik kuvayı milliye ruhundadır.

Gerisi laf-ı güzaftır...