29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CNN, Gül’ün İngilizce konuşmasını İngilizceye çevirdi!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Recep Seymen'in gönderdiği e-mailde ve akabinde yaptığımız telefon görüşmesinde anlattıkları şunlar:

"29 Eylül Pazar akşamı 23.15 sularında CNN International'ı izlerken Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile bir hafta önce yapılan mülakatın tekrarına tesadüf ettim. Üzülerek gördüm ki Sayın Gül'ün banttan yayınlanan konuşması altyazı ile İngilizceden İngilizceye çevrildi ki canlı yayın esnasında böyle bir şey olmamıştı. İlginçtir; Gül'den hemen sonra Kenya'daki bombalama olayı ile ilgili konuşan Afrikalı bir lider için böyle bir şey yapmadılar, yani onun İngilizcesini İngilizceye çevirmediler."

Tam bu noktada soralım:

Türk kamuoyuna şakır şakır İngilizce konuşuyor görüntüsünü vermek için böyle bir şeyle yüz yüze gelmek hem Abdullah Gül hem de Türkiye adına incitici değil midir? Suriye gibi teknik bir konuda iyi bilmediğiniz ve anlaşılmayan İngilizce ile meram anlatılamayacağını Gül bilmiyor mu?

Bahçeli'den ülkücülere aşağılama!

17 yıllık asistanlığına rağmen yardımcı doçent bile olamayan ve bu konuda rekorlar listesine giren Devlet Bahçeli üniversitede yapamadığını şimdi yaptı ve şaheser (!) bir kitabı teşkilatına armağan etti.

"Davranış Kuralları" adını taşıyan Bahçeli'nin kitabında Belediye Başkan adaylarına şu tavsiyeler var.

-İyi arabaya binin, siyah takım elbisenin içine siyah gömlek giymeyin.

-Her gün iki saat hayal kurun ve antidepresan haplar alın!

-Pazar günleri kravat takmayın ve tıraş olun!

-Konvoy ve fakirlik edebiyatı yapmayın!

Diyeceksiniz ki bu nasıl kitap ve bu nasıl öğütler?

Yalçın Küçük Hoca'nın ifadesi ile tam da Ordinaryüs asistanların yazabileceği türden bir kitap!

Bahçeli bu kitapla sadece kendini değil, ülkücü camiayı da aşağıladığının bilmem farkında mıdır?

Dün Kanal İstanbul bugün metro yalanı!

Hep söylüyoruz; günün realitesi ne olduğun değil, nasıl algılandığındır.

AKP bu olguyu iyi öğrenmiş olacak ki sürekli ses bombaları patlatıp algı ve imaj taarruzları yapıyor.

Son kandırmaca malum metro yalanı!

Vay efendim, 10 sene sonra İstanbul'u metro ağı ile saracaklarmış!

Kanal İstanbul yutturması misali aleni bir hayal tacirliği!

Ama heyhaaaat, bizim millet bu sunuma, ulan 1994'ten beri belediye senin yönetiminde, metroyu bugüne kadar niye yapmadın ya da Kanal İstanbul'dan ne haber demek yerine, oy vererek alkış tutuyor iyi mi?

Daha dramatiği okumuş-yazmış takım bile bu afyonlamayı vizyon diye takdim ediyor!

Tayyip neden Çin füzesi dedi?

Ne yalan söyleyeyim; Uzun Menzilli Savunma Sistemi'nde Batılı şirketlerin dışlanıp Çin firması CPMIEC ile masaya oturulması çok hoşuma gitti; lakin kafam karışık!

Öyle; çünkü Çinli firmanın getireceği sistemin NATO sistemleri ile entegre edilmesi mümkün değil. Öyle ise soralım; Türkiye NATO'dan çıkmaya karar mı verdi de böylesine radikal bir adım attı?

Keşke diyeceğim; lakin Tayyip Erdoğan'ın o bağlamda somut bir hamlesi yok.

Durum bu ise soralım, o zaman neden Çinli firma?

Bize göre hadise şudur: Erdoğan kendine topal ördek gözüyle bakmaya başlayan ABD yönetimine kendince şantajlar yapıyor ki hatırlayın bir ara Şangay Beşlisi'ni bile dillendirmişti. Dilerim yanılırım ama göreceksiniz Tayyip Çin firması ile masaya oturacak ama imza atamayacak; zira Erdoğan Washington'a rağmen kıpırdayamaz!

Kovulunca AKP'ye kaka diyenler!

Yeni konuşmaya başlayan bebeklere benziyorlar.

Büyük maaşlarla köşe ve koltuklara kurulduklarında AKP cici idi!

Köşeler ve koltuklar elden gidince AKP oldu kaka!

Kim mi bunlar?

O kadar çok ki mesela Ergun Babahan bunların önde gidenidir.

Hatırlayın, az mı sövdü Ergenekon kahramanlarına!

Az mı yönettiği gazeteyi AKP'nin rezil operasyonlarına alet etti! Sadece Ergun mu?

Kürşat Bumin'den Tayfun Talipoğlu'na, Ahmet ve Mehmet Altan'dan Hasan Cemal'a, Cengiz Çandar'dan Yasemin Çongar'a kadar pek çok isim bugünkü günah tablosunun suç ortaklarıdır; zira Tayyip'i siyasi mehdi misali sunan onlardı. Şimdi Ergun ile Tayfun Efendi hiç utanmadan AKP'den aldıkları aylık 100 milyar maaşı soyut Tweet mesaj kahramanlıkları ile unutturmaya çalışıyorlar!

Yemezler canım, gün geldiğinde AKP ile beraber siz de vicdan terazisinde tartılacaksınız!