‘Çözüm Süreci’ bombası bunlar!

Uzmanlar 12 canımıza mal olan dünkü bombayı konuşuyor: PKK nereden, nasıl getirdi de patlattı?
Bu kanlı sorunun cevabı 2010 yılında verilmişti.
Hatırlayın: AKP, o sıralar PKK ile gizli görüşmeler yapıyordu. Başbakan Erdoğan bunu Çözüm Süreci diye gösterip parlatıyordu. Yönettiği devleti, “İnkârcı ve asimilasyoncu!” diye PKK ağzı ile suçluyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı Gül, “İyi şeyler olacak!” diyerek bu ihanete destek veriyordu.
Oslo’da PKK ile yapılan gizli görüşmede bulunan şimdiki MİT Başkanı Hakan Fidan kendisini, “Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi” olarak tanıtmıştı. Oraya Başbakan’ın selamını götürüyordu...
Bu gizli görüşmedeki MİT görevlisi Afet Güneş ile PKK temsilcisi Sabri Ok arasındaki konuşmanın küçük bir bölümünü yeniden hatırlayalım:
Sabri Ok: Bizim güçler (PKK) her tarafta var onu söyleyelim. Türkiye’nin her tarafında var Karadeniz’de de var Toroslar’da da var.
Afet Güneş: Biliyoruz metropolleri de doldurdunuz bu arada patlayıcılarla doldurdunuz.
Sabri Ok: Yok canım!...
Afet Güneş: Hepsini biliyoruz.
Sabri Ok: Onlar bir tarafa biz bu süreci ilerletelim, önemli olan o.
İşte dün İstanbul’da patlatılan o bomba var ya...
MİT’in de bilgisi dahilinde şehirlere yığılan Çözüm Süreci bombalarından birisidir.
Sorumlular PKK’lılar kadar bu terör eylemlerine bile bile izin verenlerdir.
Şimdiki sorum şudur: O günlerde PKK’nın nerelere bomba yığdığını bilen MİT, bugün neden bilemiyor?
Bu yakıcı sorumuzu herkesin derin derin düşünmesini istiyorum...

ERGENEKON-BALYOZ DERKEN
O günleri hatırlayın: AKP iktidarı ile Fethullahçılarla el ele vermişler, bu işleri gizlemek, karşı çıkanları susturmak için Balyoz operasyonları yürütüyorlardı.
Öncesinde Danıştay basılmış, Trabzon’da Rahip Santoro öldürülmüş, buna Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetleri eklenmişti.
Ve Ergenekon saldırısı gelmişti.
Hep yurtseverler suçlanıyordu.
Şu an hain ilan edilen o günlerin savcısı Zekeriya Öz, el üstünde tutuluyordu. Bu adam, Amerikan gizli servisinin yönettiği Fethullahçı polisler tarafından imal edilen düzmece belgeleri, onların gösterdiği biçimde iddianame haline getiriyor; davalar açıyordu. AKP yandaşı gazeteler ve Fethullahçılar Türkiye’yi savunanlara yönelik bu saldırıları demokrasiyi inşa etmek gibi gösteriyorlardı.
***
Türk ordusunun direncini kıracak her iş yapıldı. Güneydoğu’ya PKK’nın istediği türden valiler, emniyet müdürleri atandı...
Onlar şehirlere bomba yığarken bu valiler, bu teröristlere askerin operasyon yapmalarını önledi.
Sonunda bu ülkenin bir Genelkurmay Başkanı’nı bile terör örgütü elebaşısı gösterip hapse koydular.
İşte bu süreç; PKK’nın evlerin bodrumlarını bombalarla doldurup Majino Hattı gibi sağlamlaştırdıkları dönem oldu.
***
Zaman geçti, şartlar değişti; Tayyip Erdoğan Türk Ordusu’na sığındı...
PKK, arkasındaki Amerika’ya ve teröristlerini eğiten İsrail’e güvenerek Güneydoğu’yu özerk bölge ilan etti. Çatışmalar başladı.
Bu bombalar Güneydoğu’da yenilen PKK’nın “Ölmedim, ayaktayım!” çıkışıdır. Devamı da olacaktır...
Çünkü ihanet derin olmuştur; zararı da derin olacaktır.
Fakat herkes şunu bilmelidir: Dünyada Türk milletini hiçbir ordu teslim alamamışken Amerikan-İsrail örgütü PKK vız gelir tırıs gider...
AKP’ye rağmen bu millet PKK’yı o bomba kutularına koyup Amerika’ya postalayacaktır.
Şehitlerimizin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.