28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet hainleriyle birlikte anayasa yapmak!

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

Bugün iki yasallık çarpışıyor: Cumhuriyetin yasallığı ve Cumhuriyeti yıkmanın yasallığı. Anayasa meselesi de, bu çarpışmaların en önemli cephesidir.

Devrim ve karşıdevrim koşullarında yaşanan bir süreçtir bu.

1920-1922 arasında, yalnız bağımsızlık savaşı vermedik, iç cephede Cumhuriyet savaşındaydık.

23 Nisan 1920 günü Ankara'da TBMM açıldığı zaman, Cumhuriyet eylemli olarak kurulmuştu.

O Devrim Meclisinin yaptığı 20 Ocak 1921 Anayasasında, Millî Hakimiyet esası yeni devletin temeline oturtuldu. Padişahın adı bile geçmiyordu. Meclisteki padişahçılar feryat halindeydi.

30 Ağustos 1922 zaferinden sonra 1 Kasım 1922 günü Saltanat kaldırıldı ve 29 Ekim 1923'te de var olan Cumhuriyetin adı kondu.

Üç yıl kadar süren bu iç savaşta karşı karşıya gelen Padişahlık ve Cumhuriyet kendi yasallığını savunuyordu. Padişahlık için Cumhuriyet yasadışıydı. Cumhuriyet için de Padişahlık yasadışıydı.

Cumhuriyetin yerine

BOP Eşbaşkanlığı kuruldu

Bugün de durum aynıdır.

Atatürk Cumhuriyeti devlet katında esas olarak yıkılmıştır. Gerçi hükümranlığın babadan oğula geçmesi sistemine dönülmüş değildir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, padişahlıktan kurtulmanın ötesinde bir devrimdi. Cumhuriyetin 1937 yılında Altı Ok olarak Anayasanın başına yazılmış olan esasları ve kurumları vardı. Yıkılan odur; Cumhuriyetin özüdür ve halkçı-laik kurumlarıdır.

Cumhuriyetin yerine BOP Eşbaşkanlığı kurulmuştur. Bu olayı, basit bir iktidar değişikliği olarak görmek, çok yanıltıcıdır. Bir karşıdevrim gerçekleşmiştir; millî devlet küresel merkezlerce tasfiye edilmiştir

Karşıdevrim şimdi kendi yasallığını, kendi hukukunu getirmektedir. Önce devrimler ve karşıdevrimler olur, sonra hukuku konur. Cumhuriyet kurulurken de böyle olmuştu; yıkılırken de böyle oluyor.

Karşıdevrimin hukuku

AKP-PKK ortaklığının "Yeni Anayasa" dediği olay, karşıdevrimin hukukundan başka bir şey değildir. AKP-PKK Ortaklığının son Paketi, Cumhuriyeti yıkmanın yasallaştırılmasında çok önemli bir adımdır. Bu bağlamda, Türk kavramı adım adım yasallık alanı dışına sürülmektedir. Andımız'ın okunmasına son verilirken, Cumhuriyet de ilkokulların kapısından kovuluyor. AKP Muş Milletvekili Faruk Işık, bu ortamda Türk kavramını yasadışı ilan ediyor (Aydınlık, 22 Ekim 2013). Dersim Kanunu da, karşıdevrimi yasallaştırma kapsamındadır.

Cumhuriyetin yıkımını yasallaştırma suçuna ortaklık

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, bir yandan Tayyip Erdoğan'la atışmalarında sık sık "ihanet" kavramını kullanıyorlar. Bir yandan da AKP-PKK ortaklığıyla anayasa yapıyorlar. Bu yaptıkları, karşıdevrim hukukunun inşasına katılmaktır. AKP ile bir Cumhuriyet Anayasası yapılabilir anlayışını vermek dahi, Cumhuriyetin yıkımını yasallaştırma faaliyetinde rol almaktır. Cumhuriyet hainleriyle anayasa yapılamaz; Cumhuriyet savaşı yapılır.

"Darbeciler Temizlensin" nakaratı da, Cumhuriyeti yıkma faaliyetinin perdesidir. Bu perdenin bir ucundan ne yazık ki CHP ve MHP tutuyor. Yaptıkları iş, demokrasi mücadelesi falan değil, doğrudan doğruya Cumhuriyetin yıkılmasını yasallaştırmaktır. Son Balyoz kararından sonra, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve hafta başında Kemal Kılıçdaroğlu, hâlâ "Darbeciler temizlensin" nakaratını sürdürüyorlar.

Cumhuriyet cumhuru ayaklanıyor

Meclisteki muhalefet partilerini Atlantik merkezli Cumhuriyet cinayetine karşı artık cepheden tavır almaya çağırıyoruz.

Cumhuriyetin yasallığını asıl sahibi, Cumhuriyet cumhurudur.

Cumhuriyet cumhuru, 29 Ekim 2013 günü Cumhuriyet topraklarının her karışında ayakta olacaktır.

Bu ayağa kalkış, bir bayram kutlaması değil, Cumhuriyet savaşında tarihî bir eylem olacaktır.