28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dağa çıkma mevsimi

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

Yatağan işçileri, dağa çıktı.Türkiye kaynıyor, anlayın bunu. Siz, statlarda turnikelerin niçin bozulduğu üzerine sabahlara kadar laf yarıştırmaya devam edin, peki Sodra Dağı'nın turnikesi de mi bozuldu? İşçiler, turnike murnike dinlemiyor, Ankara'ya yürüyor. Bu ne demektir, anlayacaksınız. Haziran ayaklanmasının da Gezi'deki ağaçlar yüzünden patlamadığını yakında öğreneceksiniz.

Cumhuriyete savaş açtınız

Siz, mevsimin farkında değilsiniz. Türkiye dağa çıkma mevsimine girmiştir.

Bunu siz istediniz, Cumhuriyete savaş açtınız. Mustafa Kemal Atatürk'ün karşısına Vahdettin'i, Saidi Nursî'yi, İskilipli Atıf'ı, Şeyh Sait ve Seyyit Rıza'yı diktiniz.

Türkiye'nin devrim temeliyle oynadınız!

Türkiye'yi bölmeye kalktınız.

Cumhuriyete savaş açtınız.

Cumhuriyet de size savaş açtı!

Durun bakalım, bu daha başlangıç!

Ekmeğe savaş açtınız

Cumhuriyet, pamuk üretebilmektir; fabrikada çalışabilmektir; dükkânı açabilmektir; iş güvencesidir; sigortadır; çocuğu okutabilmektir; aydınlanmadır. Halk, son 20 yılın mücadelelerinde kan ter içinde bu gerçeği öğrendi artık.

Bu özelleştirmeler, 1990'larda başladı. Bayraksız işçi, işyerine hapsoldu, milletiyle birleşemedi. Mustafa Kemalsiz işçi, siyasal iktidarı küresel işbirlikçilere bıraktı. Artık o karanlık dönemin sonuna gelinmiştir. Mevsim dönmektedir.

Bayrağa savaş açtınız

Yatağan işçilerinin dağa çıkışını Ulusal Kanal'dan coşkuyla izledik.

Dağlar al bayraklarla kızarmıştı. Mustafa Kemal Atatürk, işçinin önüne düşmüş dağa çıkıyordu.

Bu görkemli manzarayı da iyi anlayalım: Emek hareketi ekonomik mücadeleden siyasal mücadele düzlemine ilerliyor. Türk bayrağı bugün siyasallaşmanın simgesidir. Millî devrimin rengidir al bayrak; bağımsızlıktır.

Yatağan işçisi çok iyi biliyor: Bayrak inince, özelleştirme geliyor, taşeron geliyor, işsizlik geliyor. Sigorta gidiyor, sendika gidiyor, sosyal hak hepsi gidiyor, sokağa atılınca ekmek de gidiyor.

Mustafa Kemal'e savaş açtınız

Türkiye halkı işçisiyle, köylüsüyle, esnafı, genci, kadını, aydını, sanayici ve tüccarıyla "Mustafa Kemal'in askeri" görevinde birleşebilirdi, o mevzide birleşti.

"Mustafa Kemal'in askeri" olmak, öncüleşmeye adımdır; siyasal örgütlenmenin eşiğidir.

Bunlar öyle hamasî simgeler ve sloganlar değildir. İktidara yürümenin, halk hükümetini kurmanın yollarıdır.

Yatağan işçisi al bayrağın altında yürüdüğü için yalnız değildir

19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde barikatı yıkanlar, Antakya'da Haçlı savaşına meydan okuyanlar, Silivri'de duvarları sallayanlar, Taksim'den başlayarak Edirne'den Ardahan'a kadar ayağa kalkanlar; yalnız ve yalnız o ay yıldızlı bayrak altında birleşebilirdi ve orda birleşti.

Yatağan işçisi, bayrağı yükseltirken milletiyle birleştiğinin bilincindedir. Yenilmez güce o bayrakla tırmanıyor.

Artık emekçileri tarikat cemaat ağlarında köleliğe hapsedemeyeceklerdir. Artık sol gevezeliklerle ekonomizm çerçevesi içinde tutamayacaklardır. Al bayrak, Ortaçağdan özgürleşmedir. Mustafa Kemal'in askeri olmak ise, ekonomizmden kurtularak iktidar hedefine ilerlemenin Türkçesidir.

İkisinin toplamı, devrim programında birleşmek ve örgütlenmede öncüleşmektir; ekonomik örgütlenmeden siyasal örgütlenmeye geçişin başlangıcıdır.

Emek hareketinin Cumhuriyet hareketine dönüşmesi, biricik çözümdür. Emekçilerin millî hükümette yer almasının biricik yoludur.

Yatağan işçisi, dağlarda Türkiye'nin çözüm yollarını açıyor.

Korktuğunuz başınıza gelecek

Bayrak ne demek, "Mustafa Kemal'in askeri" ne demek, siz çok iyi biliyorsunuz!

Artık emekçiler sizden sadaka istemeyecek!

Artık tarikat ve cemaat ağlarında çırpınmayacak.

Dilencilik mevsiminin sonuna gelinmiştir.

Artık emekçiler hükümet olmak istiyor. Sizin iktidarınızı yıkma kararlılığını açıklıyor. Yemlikleriniz elinizden alınacak, kıyı bankalarındaki gizli hesaplarınıza el konacak. İşçiden millî sanayiciye kadar milletin hükümeti kurulacak!

Al bayraklar size milletin hükmünü bildiriyor: Korkunuz başınıza gelecek.