28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Darbe konuşulmaya başlandı

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar


Yönetilemeyen ülke tablosu darbeyi yine gündeme getirdi.
Sakın artık böyle bir şey mümkün değil demeyin, şartlar tamam olduğunda şahsen biz tasvip etmesek de her şey mümkün. İşte Diyarbakır’da bir anda tanklar şehre indi ve 30 küsur sene sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildi...
Şu husus gözden kaçırılmamalı, Tayyip Erdoğan’ın uluslararası arenada kalemi kırıldı.
Egemen dünya medyası uzunca bir süredir koro halinde Erdoğan’a hücum ediyorsa bunun altı çizilmelidir.
Tayyip Erdoğan’ın tek alternatifi ise siyaset kurumu yani muhalif partiler değil, TSK’dır. Dolayısı ile asker istemese dahi böyle bir görevi kucağında bulabilir.
Peki Batı ne mi der?
Emin olun askeri idareyi Tayyip Erdoğan’a tercih ederler.
Dahası, kimi Batı ülkeleri bunun için TSK’yı el altından teşvik bile eder zira Tayyip Erdoğan’ın angajmanları ile pek çok şeyi kilitlediğini ve Türkiye’yi IŞİD eksenine kaydırdığını düşünüyorlar.
Bir şey artık kesindir...
PKK ile eninde sonunda ciddi bir buhran yaşanacak ki bu durum son kalkışma ile görüldü.
İlaveten Türkiye’nin güney sınırı topyekün artık bataklıktır ve Erdoğan ile o bataklığın kurutulması mümkün değil.
Dolayısı ile yeni bir paradigma ve başlangıca ihtiyaç var. Batı böyle düşünüyor.
BAŞSAVCI NEYİ BEKLİYOR?
Temel kuraldır. Kangren olan uzvu kesmezseniz bütün vücut kangren olur.
HDP artık ülke adına kangrendir ve derhal kesilmeli yani kapatılmalıdır.
Öyle çünkü 35 kişinin ölümü ve yapılan başkaldırıdan bu parti sorumlu.
Yapılan çağrı ve ona uyan teröristlerle HDP’nin ilişkileri Twitter hesap bağlantıları ile ispatlı.
İlaveten yine HDP’li Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın görev yapan teğmene “Senin devletin” ifadesi kapatılmaya bir başka gerekçedir.
Tablo bu iken Başsavcılığın hâlâ harekete geçmemesi manidardır ve bölücüleri cesaretlendirmektedir...
POLİS’E DEĞİL, IŞİD’E KURŞUN SIKSANA!
En iyi bildiğiniz şey pusu kurup arkadan ateş etmek ki Bingöl’deki polislerimize öyle yaptınız!
Yağmaladığınız çarşının yaralarını sarmak için çırpınan o polislerin ne suçu vardı da ölüm kustunuz!
IŞİD’ı onlar mı yarattı, onlar mı saldı piyasaya?
Hem yiğitlik pusu atmak değil, erkekçe vuruşmaktır ki er meydanı Kobani’dir. Evet neden Ayn el Arap’ta IŞİD’e değil de, Bingöl’de polise kurşun sıkıyorsun?
Cevap ver niye önce Kobani’ye güya hücum edip hemen sonrasında kaçarak geri döndün?
Senin derdin Kobani ve oradaki Kürtler değil, senin hesabın Kobani’yi istismar edip isyan ve başkaldırı provasını yapmak ve dünyanın ilgisini çekmektir...
YABANCI SERMAYE NİYE KAÇIYOR?
Türkiye’nin bırakın sermaye çıkışına, her ay muntazam olarak 5-6 milyar dolar yeni kaynağa ihtiyacı var zira aksi takdirde cari açık ekonomiyi patlatır.
Bu gerekliliğe karşın son bir ay içinde bırakın taze para gelmesi, bir buçuk milyar dolar sıcak para siyasal belirsizlik gerekçesi ile Türkiye’yi terk etti.
Gidişat ortada kriz eşiktedir...
Tartışılan ekonomik krizin olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır.
Nitekim Ali Babacan ve diğer kurmaylar ekonomimizle alakalı olarak pek çok hedefte revizyon yaptılar yani geri adımlar attılar... Son çareleri elde kalanları özelleştirme yolu ile satıp bir süre daha idare etmek.
Tablo ortada deniz bitti. Tek çıkış yolu yeni bir ekonomik sisteme geçmek yani ithal ikameci karma ekonomik sistemi ayağa kaldırmak.