29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Darbeden ağır ihanetler!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

Türkiye, Fethullahçıların “darbe” girişimiyle sarsılırken öyle olaylar deşifre oluyor ki, cuntanın yaptığı katliamlar kadar ağır ihanet haberleride yansıyor medyaya... Terörizme sığınan teröristlerle, teröre yol veren teröristlerin vahim “darbe”leridir bunlar!..
İlk haber dünkü Sözcü gazetesindeydi... “MİT ve Genelkurmay’ın da doğruladığı” bilgilere göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “firar eden 9'u General 288 muvazzaf askerden 60'ı PKK'ya sığındı!!!”Haberin devamında şoke edici ihanet şöyle anlatıldı;
“60 asker Skorsky helikopterler ile Silopi'ye gitti. Firari darbecilere Astsubay Ömer Halisdemir tarafından alnından vurulan Özel Kuvvetler Birinci Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi'ye bağlı Silopi'deki Özel Kuvvetler Harekat Üssü'ndeki FETÖ'cü unsurlar yardım etti. Askerler, 60 hainin Habur Sınır Kapısı'ndan Kuzey Irak'a geçmesine aracılık etti. Darbeci askerler Zaho'da PKK'lılarca karşılandı veKandil'deki ana kampa götürüldü.”
Ve medyaya dün yansıyan ikinci haber ise FETÖ unsurlarının PKK’ya sığınması kadar sarsıcıydı... Sabah gazetesindeki haber şöyleydi;
“TÜBİTAK Başkanı Prof. Ahmet Arif Ergin, FETÖ'nün milli ve yerli projelere yaptığı müdahaleleri araştırdı. İddiaya göre, TSK 2000'li yılların başında karakolların güçlenmesi içinTÜBİTAK'tan teknolojik destek istedi. TÜBİTAK'ta bir ekip, karakol ve sınır çevrelerinde hareket edenleri, insan, hayvan, araç olarak ayrı ayrı teşhis eden ve hareketleri harita üzerinde işaretleyerek‘alarm’ veren yerli bir proje geliştirdi. TSK,sistemin biran önce teslim edilmesini istedi. Ancak 2011- 2013 yıllarında TÜBİTAK'ta yoğunlaşan FETÖ ekibi 2 yıl boyunca TSK'nın taleplerine cevap vermedi. Projenin yapıldığı birim ve ekip değiştirilerek projenin TSK'da kullanımı engellendi. Karakollarda Erken Uyarı Sistemi'nin olmaması nedeniyle 102 Mehmetçik şehit oldu.”
Ve kamuoyunun Kandil’e kaçanlarla TÜBİTAK ihanetini tartıştığı dün öğle saatlerinde, medyaya şu analiz de yansıdı;
“FETÖ ve PKK'nın 15 Temmuz darbe girişimiile ilgili anlaştığı ortaya çıktı. Anlaşmaya göre, darbe başarılı olsaydı PKK tüm militanlarını Kandil’e çekecekti. FETÖ ise Rojava’nın bağımsızlığını destekleyecekti. Kandil de İran için tehdit olarak kullanılacaktı.”
2.YAZI
FETÖTAK’ın hançeri!..
Eğer yukarıdaki haberler doğruysa, bunlar vatana ihanetten daha vahim bir alçaklığı deşifre etmişolur ki, herhalde Türkiye Cumhuriyeti son 50 yılda böylesine bir arkadan hançerlemeyi görmemiştir?..
Evet, yukarıdaki iki haberin perde arkasındaki vahametleri sorgulamak ve hatta tüm sorumlularına da ulaşma zamanıdır?..
Söyler misiniz; PKK’ya sığınan 60 askerin darbe öncesinde terör örgütüyle herhangi bir iletişimi saptanmış mıydı?.. Bu hainlerin arasında PKK ile muhabbette bulunan kaç kişi vardır?..
Kandil’e sığınacak kadar zıvanadan çıkan subayların, terörün bu kadar pervasız hale gelmesinde payı var mıdır?.. Bu ülkede son 32 yılda binlerce askeri ve polisi şehit eden PKK gibi bir örgüte sığınanların, terör eylemlerinin artmasında daha önce kuşku çeken hareketleri belirlenmiş miydi?..
TÜBİTAK’taki alçaklığa gelince?.. Genelkurmay,“erken uyarı sistemi”nin cemaat tarafından engellendiğini nasıl tespit edemedi?.. Ülkenin güvenlik meselesi olan bir projeyi üreten birim ve ekip dağıtılırken, AKP iktidarının ve istihbaratın bu rezaletten haberi yok muydu?..
Ne yani; bu skandal ihanet, TÜBİTAK’taki üç beş cemaat kuklasının görevden alınmasıyla örtbas mı edilecek yoksa bu rezaletin perde gerisindeki işbirlikçi satılmışlarda tek tek kaçarak PKK’ya mı sığınacak?..
Darbe ve ardından yaşanan katliam kadar devletin yapısında ağıryaralar açan bu rezaletlerin üzerine adam gibi gidilmediği sürece, “FETÖ” tehlikesi alarm vermeye devam edecektir!..
3.YAZI
Sahipsizliğin utancı!..
Bugünlerde sonu karanlık bir maceranın figüranlarıyla ilgili öylesine trajik olaylar yaşanıyor ki, bunlar yalnızca “paralel devlet” düşündeki umutların iskambil kulesi gibi yıkıldığını göstermiyor, aynı zamanda bir derin utancı da gözyaşları ve isyanların arkasına gizliyor...
Çünkü “darbe” girişimi, yalnızca ihanetleri, ölümleri, çığlıkları ve isyanları gözlerimizin önüne getirmedi... Namazı kılınmayan ölümler, sahibini arayan kurbanlar ve nihayetinde “hainler mezarlığı” söylemini morglarda hapseden yüz kızartıcı utançlar da kaldı geriye!..
Baksanıza;Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu'nda 2 ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda 3 olmak üzere toplam 5 darbeci askerin cenazeleri halen teslim alınmamış!..
15 Temmuz gecesinden bugüne 24 gün geçmesine rağmen kimlik tespiti yapılan biri binbaşı, biri de üsteğmen olan 5 darbeci askerin cenazeleri sahipsiz kalmış... Kimse sormamış yani onları!..
Oysa adları, sahipleri belli bu askerlerin... Ancak hem darbe sarsıntısının Fethullahçılar üzerinde sosyal baskıya dönüşmesi, hem de “hainler mezarlığı” algısının yarattığı ağır travma,kimi ailelerde öylesine derin utanç ve korku yaratmış olmalı ki, morgda sahibini bekleyen ölüler var halen...
Yıllarca okumuş yazmış ve subay olmuş insanların din taciri darbecilerin tuzağında sürüklendikleri bu acı son, yalnızca sahipsizliğe yol açmıyor, ihanetin utancında çırpınan insanlar da bırakıyor geride...
Çocuklarını devlet-millet düşmanı tarikat-cemaat ağının karanlık tünellerine terk eden ailelere ders olmalı morglardaki bu vahim yalnızlıklar!.. Yazık ki ne yazık!..