28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Davutoğlu-FETÖ çizgisi

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

Ahmet Davutoğlu’nun ipi AKP’nin 29 Nisan’da yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında çekilmişti. İl ve ilçe başkanlarını atama yetkisi, partinin genel başkanı ve başbakan olan Davutoğlu’ndan alınmış, Erdoğancı MKYK’ya verilmişti.
Buraya gelinmeden önce yaşanan süreç, aslında bir güvensizlik süreci olarak işledi.
Erdoğan, Davutoğlu’nun ağır ağır kendi denetiminden çıktığını gördü. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’nın en tehlikeli rakibi olan Fethullah Terör Örgütü (FETÖ) ile dolaylı yollardan dirsek temasına geçmişti. Fethullahçı Abdullah Gül ve Bülent Arınç, Davutoğlu’nun arkasında duruyorlardı. Erdoğan, bunların arkasında ABD’nin bulunduğunu iyi biliyordu.
Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mücadele ettiği bu yapının uzantıları ile bir tür bağlantılı kaldı. Bunun en son örneği, Davutoğlu’nun Ergenekon davası ile ilgili yaptığı yorumdur. 30 Nisan’da gazetecilere açıklama yaparken dedi ki:
“Ergenekon ve paralel yapı benzeri oluşumlarla da, kim olursa olsun, mücadele etmemiz lazım. Paralelin mevcudiyeti Ergenekon’u, Ergenekon’un mevcudiyeti paraleli meşru kılmaz. İkisi de aynı ölçüde illegal yapılardır.”
Davutoğlu, uluslararası bir yapı halinde komplolar kuran FETÖ ile bu örgütün sahte belgeler düzenleyerek imal ettiği hayali bir yapıyı (Ergenekon) aynı kefeye koydu. Hem de ortada Yargıtay’ın çok açık bir kararı varken...
Ve bu tavrı ile de Fethullahçı kumpasçılara hak vermiş oldu; Amerika’nın yanında durduğunu da gösterdi. Bu tutumu ile Erdoğan’ı çok korkuttu. Artık ona güvenmesi mümkün değildi.
Bu derin krize, Davutoğlu’nun dış politikada Amerika ve Avrupa ile kurduğu özel ilişkiler de tuz biber kattı. Üstüne üstlük Erdoğan’ın başkanlık projesi karşısında Davutoğlu ayak sürümekteydi.
Aynı direnci PKK ile mücadele konusunda da gösteriyordu Başbakan... Diyarbakır’da kendisini “Serok Ahmet!” ilan etmesi, “Paralel Serok Apo” olma hevesinin dışa vurumuydu. Kürdistan hayaliyle Türkiye Cumhuriyeti’ne silah çeken hain Şeyh Sait’i bile mağdur ve mazlum göstermesi; boşuna değildi. PKK ile yeniden görüşülebileceğini dile getirmesinin sebebi de buydu. Bu haliyle de Washington’a “Ben istediğiniz adamım!” mesajı veriyordu.
Fethullahçılar da onun bu yönünü teşvik etmekteydiler.
Sonunda AKP’nin tek lideri olan Erdoğan harekete geçti; Davutoğlu’nu bir fiskede kaldırdı attı.

KAYYUM HEYETİ
Bundan sonra olacaklar da şekillenmiştir. AKP, 22 Mayıs’ta büyük kongreyi toplayacak; Davutoğlu dün açıkladığı üzere, genel başkanlık görevini orada devredecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre içinde bakanlar kurulu atayacaktır. Buna kayyum heyeti demek daha doğru olabilir...
Yeni başbakanın birinci görevi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a itaat olacaktır ve Saray’dan her gün gelen emirleri yerine getirmekle uğraşacaktır.
Cumhurbaşkanı’nın yöneteceği yeni bakanlar kurulu, bir an önce Türkiye’yi erken seçime götürmekle görevli olacaktır. Amaç da Erdoğan’ın başkanlığına gidecek yolu açmak olacaktır. Bu süreçte FETÖ ile olmazsa bile PKK ile yeniden görüşmeler de gündeme gelebilecektir. Ama bu ilişki asla HDP’yi güçlendirecek biçimde olmayacaktır. Erdoğan’ın onlara, “Siz siyasetten uzak durun; benim başkanlığımı destekleyin; ben başkan olursam bu özerklik işini de sizin istediğiniz şekilde çözerim!” demeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur.
***
Bu kargaşa ortamında Yeni CHP; HDP çizgisinde bir duruş sergileyerek Erdoğan’ın halk katındaki itibarına itibar katıyor. MHP ise iç çatışmaya sokuldu. Belli ki Devlet Bahçeli, Erdoğan’ı başkan yaptıktan ve partisini baraj altına attıktan sonra vazifesini tamamlamış olmanın mutluluğu ile siyaseten emekliye ayrılacak. Bu siyasal seçeneksizlik sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, koskoca Türkiye ile, kedinin fare ile oynaması gibi oynuyor.



ERDOĞAN O FOTOĞRAFA ÇOK KIZMIŞTIR
Bizim medya o önemli fotoğrafın farkına varamadı. Fotoğraf, 2011 yılında Usame bin Ladin’in öldürülmesinin izlendiği anı gösteriyor. Amerikalı komandolar radara görünmez helikopterle Usame b. Ladin’in bulunduğu evi bastıklarında, canlı yayın yapılıyor.
Küçük bir odaya, Amerika’yı yönetenler doluşmuşlar. Gördüğünüz gibi büyük koltukta bir asker oturuyor: Marshall B. “Brad” Webb... ABD Özel Operasyonlar Komutan Yardımcısı...
Halkın oyu ile seçilmiş, milli iradeyi temsil eden Başkan Barack Obama ise iğreti bir koltukta... Hani biraz yaylansa düşecek. General Webb’in emireri gibi...
Başkan Yardımcısı Joe Biden, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Savunma Bakanı Robert Gates ve diğerleri de sıradan koltuklara sıkışmışlar; ekrana bakıyorlar.
Tahminime göre, bizim Cumhurbaşkanı bu fotoğrafı görünce yerinden fırlamış ve bağırmaya başlamıştır:
“Rezalet, rezalet! Bir asker baş koltukta, Başkan Obama ondan daha aşağıda. Uyduruk bir taburede, generalin emireri gibi duruyor. Bunu asla kabul edemem... Belli ki orada askerler darbe yapmışlar. Milli irade ayaklar altında... Hemen ABD’ye bir nota verelim ve orada askeri vesayet istemediğimizi bildirelim. Rezalet!”
Ey milli iradeciler neredesiniz? Asker, başkandan üstte oturduğuna göre Amerika’da da bir Ergenekon çetesi olmalı. Haydi Zekeriya Öz’ü yollayıp orayı da kurtarsanıza...

VATANSEVERLER BULUŞUYOR
Bugün saat 19.00’da Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Örgütü’nün önderliğinde buluşuyoruz. Bütün dostları Ataköy 3. Kısım’daki Bakırköy Spor Vakfı Sosyal Tesisleri’ne bekliyoruz. ADD Bakırköy ve Bağcılar örgütlerinin de desteklediği geceye Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, İl başkanı Erkan Önsel, Yazar Arslan Kılıç, Ulusal Kanal Genel Müdürü Turan Özlü de katılıyor.
Gün, gerici ve bölücü saldırıya karşı dayanışma günüdür.