Davutoğlu’nu korku sardı!

 Davutoğlu çıkmazda. Tabanda yaşanan kopuşlar endişelerini iyice arttırmış durumda. 2015 seçimleri için panikte. Sürekli destekçi arıyor. Çaresizlik öyle bir noktaya gelmiş ki “gönlünden geçenleri” gerçekmiş gibi piyasaya sürüyor.

Bunun son örneği G-20 toplantısında yaşandı. Gazetecilere yaptığı açıklamalarda Obama’nın Esad konusunda kendi görüşlerine geldiğini söyledi. Yılların gazetecileri de bunu yedi. Yandaşı, merkezi hepsi bunu gerçek sanıp sayfalarına taşıdı.

Sabah “Suriye’de 3. güç mutabakatı”, Milliyet “ABD pozisyon değiştirdi”, Star “Obama Esad’ı gördü”, Akşam “Obama Esad gitsin diyor”, Yeni Şafak “Obama Esad gitsin dedi”, Hürriyet “Elimizi taşın altına koyarız” manşetlerini attı.

ABD ESAD’I KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI

Obama ise Davutoğlu’nun tam tersi bir açıklama yaptı. Brisbane Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında, “Suriye’de politik değişikliğin bir parçası olarak Esad’ı uzaklaştırmak için aktif olarak çaba harcıyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi. Suriye politikalarında bir değişiklik olmadığını tekrarladı.

ABD Suriye’de yenildiğinin farkında. Suriye’nin Libya olmadığını görüyor. Rusya, Çin, İran’ın ABD’ye karşı direnme hattını Suriye cephesinde kurduğunu biliyor. Bu nedenle de temkinli. Hesap hatasını görünce geri çekilmek zorunda kaldı. Ama Davutoğlu hala “stratejik bataklıkta” çırpınıp duruyor.

2015 SEÇİMİ KORKUSU

Seçim yaklaştıkça Davutoğlu’nun korkusu da büyüyor. 2015 seçimlerinde iktidardan düşmeleri halinde pabucun pahalı olduğunun bilincinde. Suriye’ye karşı yapılan yasa dışı faaliyetlerin, terör örgütlerine desteğin bedelini ödeyeceklerini hissediyor.

Halkın vergilerinin nerelere kullanıldığı ortaya çıkarsa iç hukukun devreye girmesi büyük olasılık. Uluslararası hukuk da işin bir başka yanı. Mezarlıktan geçerken ıslık çalma durumu var.

SURİYE KUMARI

ABD’yi arkasına alıp Suriye’de bir kumar oynarsa paçayı kurtarabileceğini sanıyor. Ama Obama ile ilişki “parmakla çağırma” düzeyinde olunca O’nun yanında da itibar yok. Bu nedenle açıklamasını anında yalanlamada bir mahsur görmüyor.

Davutoğlu çaresiz. Söylediklerinin yalanlanacağını bile bile can havliyle çırpınıyor. Bürokrasi saçını başını yoluyor. Dışişleri koridorlarında dillendirilen, “Dışişleri tarihinde hiç bu hale düşülmedi” serzenişleri de her şeyi açıklıyor.

“ESAD GİTSİN”CİLER

Bir süredir sesi kesilen “Esad gitsin”ciler yeniden sahnede. ABD, IŞİD bahanesiyle bölgede yeniden boy gösterince harekete geçtiler. Cumhuriyetçilerin seçimleri kazanmasından, Temsilciler Meclisi’nden sonra Senato’da da çoğunluk sağlamasından umutlandılar. ABD’ye yol gösterir oldular.

“Uşaklar efendilerinden daha zalim olur” sözünü hatırlatan bir durum yaşanıyor. Ama Esad yönetimi Halep’teki terör gruplarını kuşatınca yine moralleri bozuldu. Suriye’de Esad’ın kazandığını ABD anladı, bunlar bir türlü anlamadı. Anlamak istemedi. “Amerika nasıl yenilir” diye hayıflanıp duruyorlar.

ABD, IŞİD “MİNİ KÜRDİSTAN”

ABD Suriye’de yenilince rotayı Kürdistan’a çevirmiş durumda. ABD’de “Mini Kürdistan” sesleri duyulur oldu. İsrail de sahada. İsrail Başbakanı Netanyahu, “Kürtlerin hayallerini desteklemeliyiz” dedi. ABD, AB, İsrail, ... organize.

Irak’ta iş tamam. Suriye’de belli bir noktaya gelindi. Sıra Türkiye’de. Hesap bu.

İşte bu ortamda ABD-AKP-PKK “açılım”a kalp masajı yapmaya çalışıyor. Kürt halkı içinde destek kaybeden PKK zaman kazanma peşinde.

Peki hesap tutar mı?

Suriye hesapları tutmadı. Planların en büyük destekçisi BOP eş başkanı zorda. AKP gün sayıyor. Yani ABD’nin de AB’nin de İsrail’in de AKP’nin de işi çok zor!

Üstelik korku da dorukta!