Davutoğlu’nun büyük korkusu

Özal’ın yerine geçen Yıldırım Akbulut ile Mesut Yılmaz ve Demirel’in yerine geçen Tansu Çiller’i yakından bilirim.

Emin olun onlar bile ölçüyü bu kadar kaçırmamışlardı.

Üstelik Ahmet Davuoğlu bir akademisyen yani kağıt üzerinde bilim insanı.

Ama o bakkal muhasebeciliğinden gelen efendisini adeta sahibi gibi görüyor.

Kendi fikri, gündemi ve programı yok.

Tayyip, Yavuz Bingöl mü dedi!

Ertesi gün aynı nakarat.

Tayyip, açılım son şans mı diyor.

MAHÇUPYAN İLE ELÇİ’NİN KIZI

Benzer bir açıklama hemen yapılıyor.

Tam bir tak-şak hali.

Bırakın bunları kendi mekanına sahip çıkamıyor ki malum Ak-Saray Başbakanlık adına inşa edildi.

Onu da geçelim kendi müsteşarını atamasına bile izin verilmedi ama buna rağmen susuyor.

Bütün bunlara kartvizitine Başbakan yazdırmak için katlanıyor.

Diyeceksiniz iyi ki böyle, mazallah serbest kalsa ne yapacağı bilinmez!

Vallahi o da doğru!..

Başbakan olur olmaz iki stratejik danışman seçti, biri Dünya Ermeni diasporasının Türkiye mümessili Etyen Mahçupyan diğeri Türkiye’de bölücülüğü ilk kez TBMM’ye getiren Şerafettin Elçi’nin kızı.

İcraat seyri de Türk tarihinin böğrüne sokulan hançer misali.

ONUNLA BUNLAR OLDU

İşte izlediği Suriye politikası ve ortaya çıkan çağdaş Kerbela tablosu ortada.

Davutoğlu’nun yanlışları olmasa ikiyüzbin Müslüman ölmeyecek ve iki milyon Suriyeli yollara düşüp Türkiye’ye yük olmayacaktı... Dahası, şu ana kadar toplamda 25 milyar dolarlık bir ekonomik kayıp yaşanmıyacaktı...

Keza Kuzey Irak Kürdistan’ı onun sayesinde vücut buldu.

Bin yıllık Türk yurdu Kerkük onun varlığı ile kırmızı çizgimiz olmaktan çıkıp peşkeş çekildi.

Dün uzatmalı çavuşa muhatap Barzani onun sayesinde Türk Başbakanına hava basan konumunda.

Kıbrıslı Rum’un diklenip Doğu Akdeniz’deki doğal gazı gasp etmesi onun sayesinde.

Mısır’la anlamsız çatışmanın kaynağında yine o var.

Kobani olayı ile Büyük Kürdistan projesi Akdeniz’e kapı aralıyor, o hâlâ senaryonun farkında değil ya da o projeye taşeron!

Farkında olsa “Esad iktidardan gitmeli” demek yerine onunla barışmanın yollarını arardı.

GİTTİ-GİDİYOR

Hayır Tayyip’in günahlarını Davutoğlu’na yıkıyor değilim.

İyi bakan ya da danışman bakkal muhasebeciliği bilgisizliğinden gelen efendisine bu tarihsel hataları yaptırmayan ya da bütün bunlar olurken kamuoyu önünde uyarı çağlığını yapıp istifa edendir.

Peki Davutoğlu payidar olacak mı?

Aha buraya not düşüyorum; Tayyip’in onu kapıya koyacağı gün uzak değildir.

Başbakan olması tesadüf yani şartların sonucudur.

Kendisi de bunun farkında olduğu içindir ki partisinin Anadolu’daki il kongrelerine gidip oralardan mesaj veriyor ve hem efendisi Tayyip’i hem de güven telkin edemediği kamuoyu ile seçmeni iknaya uğraşıyor.

Ama nafile elimdeki son ankete göre AKP yüzde 40’ın altında, yolcudur Ahmet Bey!