20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Davutoğlu’nun gizli Tahran pazarlığı

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Şubat ortaları. Tahran’daydım.
Ali Ekber Velayeti’den duydum.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İran’a davet edilmişti.
İlk yorumum: Ambargo kalktı ya. Ekonomi pastasından pay için geliyordu.
Türkiye’nin şansı olabilir miydi?
Yorumum: Siyasete bağlıydı. Özellikle de Suriye konusuna.
Kafamdaki denklem: Ne kadar siyasi yakınlaşma, o kadar ticaret.
***
Beklenen ziyaret 4-5 martta gerçekleşti.
Üç konu dikkatimi çekti: İki “artı”, bir “eksi”.
Eksi: Dini lider Hamaney Davutoğlu’yla görüşmedi.
İran tarafı “mesafeli” durmuştu.
AKP’yle ilgili hayal kırıklığını saklamıyorlardı zaten.
***
“Artı”lara gelince.
İran medyası: Sert, suçlayıcı dili askıya almıştı.
Vurguları: Ortak din, ortak tarih, yakın komşuluk, ortak çıkar üzerineydi.
Son aylarda farklıydı oysa.
Hedefleri: Tayyip Erdoğan ve AKP.
Yaptıkları muamele: “Nöbetçi günahkâr”.
***
Ziyaret günlerinde Tahran kaynaklarına sormuştum: Medyanız hayli ılımlı. Bir şeyler mi oluyor?
Muhataplarım ihtiyatlıydı: “Kısmî yakınlaşma arayışları var.”
Ayrıntıya girmediler.
***
Diğer “artı”, Davutoğlu’nun açıklamasıydı.
Basın toplantısında aynen şöyle konuşmuştu (5.3.2016):
“Farklı kanaatlerimiz olabilir ancak bölgemizin kaderini bölge dışı aktörlere bırakmamalıyız.”
Kastettiği açıktı.
Konu: Suriye.
Bölge dışı aktörler: ABD ve Rusya’ydı.
Türkiye bir şeylerden şüphelenmişti.
***
Davutoğlu İran ziyaretini tamamladı.
Mutad yorumlar dışında üzerinde durulmadı pek.
Ziyaretin “perde arkası” İranlı bir stratejistten geldi: Dr. Sadullah Zarei’den.
Tanıdığım, görüştüğüm bir isim. Gelişmeleri içeriden izler.
***
Zarei’nin iki sıfatı var:
İlki: Nur Strateji Merkezi’nin başkanı. İran Devrim Muhafızları’na yakın.
İkincisi: Kayhan gazetesinin baş yorumcusu.
Kayhan, Muhafazakârların merkezi yayın organı.
Doğrudan Hamaney’e bağlı.
***
Dr. Zarei, İran’a yakın Alwaght analiz sitesine konuşmuş.
Konuşması, “Medya Şafak” internet sitesinde de yayınlandı.
Medya Şafak da İran çizgisinde. Ciddi bir analiz sitesi.
Söylediklerini oradan özetliyorum.
***
“B Planı konusunun Amerikalılar tarafından dillendirilmesinden sonra Türkler bayağı endişelendiler...”
“Bu plan Suriye’nin parçalanmasının renk ve kokusunu taşıyor.”
“Türkler Rusya ve Amerika arasında anlaşmaya varılmasından ciddi kaygı duydu.”
“Davutoğlu da İran’ın bu durumdan rahatsız olduğunu biliyor...”
“Davutoğlu Amerikalılarla Rusların bu anlaşmasını İran yardımıyla bozma amacıyla Tahran’a geldi.”
Söylenenler açık. Yorumlamıyorum.
***
Peki: İran tarafı ne cevap vermiş?
Zarei’nin söyledikleri pek açık değil.
Anlaşılan “hayır” dememişler. “Bekle gör” pozisyonundalar.
Dediği: “Türklerin bu konuda gösterdikleri acelenin aksine İran’ın fazla acelesi yok.”
“Zira Rusya İran’ın menfaatlerini gözetmeye dikkat ediyor...”
“Fakat Amerika, Türkiye için böyle bir garanti vermiyor.”
Haksız değil.
***
Zarei’nin bir de iddiası var. Özetliyorum.
ABD ve Rusya, El Nusra’yı “terör örgütü listesi”nden çıkardılar.
Cevabı: İran, Suriye, Hizbullah bu kararı tanımaz.
Malum: El Nusra, El Kaide’nin Suriye kolu.
Artık “terörist” sayılmayacaksa önemli. Zincirleme sonuçları olacaktır.
***
ABD’nin B Planı ne idi?
Dışişleri Bakanı John Kerry konuştu.
Dedi: Suriye’de ateşkes işe yaramazsa, “B Planı ülkenin bölünmesi olabilir” (23.2.2016).
Cevap Sergey Lavrov’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanı’ndan:
“Herhangi bir B planı yok ve hiçbir zaman olmayacak. Hiç kimsenin (ABD ve Rusya) olmayacak” (24.2.2016).
***
Özet niyetine:
Soru: ABD-Rusya federasyonda anlaşmış olabilir mi?
Cevap: Emin değilim.
Bu konuda: İran kuşkulu. Türkiye ciddi endişeli.
***
Soru: AKP’nin İran’ın kapısını çalmasının anlamı?
Cevap: Geç kalmış bir adım fakat iyidir.
Umalım: Bölgesel ittifakın yolunu açsın.
***
Soru: İran, federasyona gerçekte nasıl bakıyor?
Tahran’daki kaynaklarla dün de konuştum.
Dedikleri: “İran ünitercidir. Sadece Suriye’de değil, bütün bölgede.”
***
Son bir not: Rusya, Suriye’den kısmî çekilme kararı aldı ya.
Konuştum: İran cenahı rahatsız değil.