20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Deccal, Asi ve Zara’yı katlediyor

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Toroslardan başlayıp Nil nehrinin Akdeniz’e döküldüğü noktaya kadar uzanan ve tarihte ilk önemli medeniyetlerin anayurdu olmuş coğrafya Bereketli Hilal olarak bilinir. Bereketli Hilal coğrafyasını sularıyla besleyen nehir Asi’dir. Bölgemizin binlerce yıllık medeniyet tarihi, Asi nehrinin can verdiği bereketli topraklarda, nehrin her iki yakası boyunca zuhur etmiş. Lübnan’da meşhur Bekaa Vadisinde doğar, Suriye’nin Humus, Hama, idlib vilayetlerinden geçtikten sonra Hatay vilayetimizin merkezinden akarak Samandağ’ı ilçesinde ana kaynağı Akdeniz ile kucaklaşır. Yasa ve kurallara, buyruklara karşı gelen, başkaldıran, dikbaşlı, taşkın, çılgın, ters ve isyankâr nehir Asi.
İsmini fiiliyatta taşıdığı bu özelliklerinden dolayı mı yoksa bölgesinde Suriye-Anadolu sınırı boyunca akarken ani bir U dönüşü yaparak yönünü Hatay’a çeviren, güneyden kuzeye akan tek nehir olmasından mütevellit mi almış konu ile ilgili çok farklı ve renkli öyküler anlatılır. Çocukken büyükannemden dinlediğim, Asi nehrinin içinde yaşayan Abdülhalik El-Asi’nin yaramaz çocuklardan neden haz almadığını, anne ve babasını dinlemeyen çocukları nasıl dibe çektiği hikâyesinin binlerce yıl önce Gilgamış, Ebla, ElAllah ve Ugarit efsanelerinde yer aldığını daha sonra öğrenecektim.
Asi nehrinin nasıl oluştuğu, nehrin içinde yaşayan mahlûkun kim olduğu ve çocukların kendisine neden kurban edildikleri öyküsü kadim medeniyetlerin zengin halk edebiyatına işaret eder. Bu öykülerin binlerce yıldır anlatım yoluyla günümüze kadar nasıl ulaştığı ve nasıl korunduğu hususu muhteşemdir.
Zara köyü Asi nehri kıyısında kurulmuş 100 hane ihtiva eden takriben 1000 Suriyeli vatandaşın yaşadığı bir yerleşim birimi. İdari olarak Hama vilayetine bağlı. Merkez Hama kentinin Batısına düşer. Al-Ğab bölgesinde yer alır. Ğab, ormanlık alan, siyaha kaçan zifiri yeşil manasındadır. Ahalisi organik tarım ve hayvancılık ile uğraşır. Köy şirin mi şirin, bereketli mi bereketli. Köyde Aleviler, Sünniler bir arada yaşıyor. Aleviler çoğunlukta. Ancak terör savaşından ve cehennem zebanilerin zulmünden kaçan yakın köylü birçok Sünni aile de bu köye sığınmış.


İLK SALDIRI 2014’DE YAŞANDI
Bu sakin köy ilk ve en büyük saldırıya 8 Mart 2014’te maruz kaldı. Köyde görev yapan gönüllü koruyucular dini-dar teröristlerle saatlerce çatıştı. Birçok sivilin kaçıp kurtulmasına yardımcı oldu. Tekfiri grup kaçamayan yaşlı kadın, erkek ve çocuk birçok sivili vahşice öldürdü. Sünni-Alevi savaşı arzulayan hasta zihniyet her iki mezhebe mensup insanların bir arada yaşamasına tahammülü yoktu. Köy kötü bir örnek teşkil etmekteydi. Bu yüzden köy cezalandırılıyordu. Ayrıca şeytani bir plan da devreye sokulmuştu. Katliamdan sonra Köyün Sünni sakinlerine hitaben, “Sünnilerle bir sorunumuz yok. Bizim meselemiz kâfir Alevilerle. Devlet ve Esad destekçisi bu kâfir Alevilerle bir arada yaşamayın. Kâfir Alevi Rejim tarafından öldürülen Sünni kardeşlerinizin intikamını alın. Onların kanı, malı, ırzı helal edilmiştir. Onların kestiği yenmez. Onlarla alış veriş haramdır. Kız alıp vermeniz, aynı mekânda yaşamanız haram kılınmıştır” denilmiş.

ZEBANİLERE VERİLEN MESAJ
Asi nehrinin nadide çiçeği, Alevi-Sünni kardeşliğine emsal teşkil eden Zara köyü iki gün önce bir kez daha katledildi. Dini-darlar onlarca Alevi vatandaşını hunharca katletti. Kadın ve çocukları rehin aldı. ABD Hariciye Nazırı Kerry, Vahhabi Suudi Nazırı Jubeyr, Halep’in düşmemesi için savaş ve katliamların Suriye’nin birçok yerine tekrar hakim olacağı tehdidini yapmışlardı. Zebanileri mesajı aldı.
Bangladeş’te idam edilen Cemaat-i İslami’nin lideri Sünni Rahman Nizami için gözyaşı döktüler, gıyabında cenaze namazı kıldılar. Dini-dar refleksler arşa ulaştı. Dini-darlar yerini dahi bilmedikleri, nüfusu %90’u Müslüman, resmi dini İslam olan Bangladeş’i lanetledi. Ezici çoğunluk Sünni. Sefirimizi protesto amacıyla ülkeden çektik. Vahhabi Suudi Arabistan’da idam edilen Şii dini lider Nimr El-Nimr için “başka ülkelerin iç işlerine karışılmaz” denildi. Deccal, “benim gibi Sünni olana dokunamazsın öteki olan kahrolsun yok olsun” diyor. Deccal ile Allah’ın, cüzdan ile vicdanın, insan ile mahlûkun mücadelesi devam ediyor.
Münafık Müslüman Kardeşlerin sesi medya, terör savaşına destek vermedikleri için, Zara ve daha nice Alevi, Sünni ve Hristiyan katliamına dilsiz şeytan oldu ve halen üç maymunu oynamaya devam ediyor. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta ve bölgemizin her karış coğrafyasında Münafık Müslüman Kardeşler 1400 senedir “Allah’u Ekber” yalanlarıyla yalan, talan ve katliam yapıyor. Barış, huzur, sevgi, bir arada yaşama ve vicdan 1400 senedir cüzdana kurban ediliyor. Medeniyet yoksunu göçebe bedevi kültürü Sünnikrasi yalanlarıyla emsal köy Zara’yı yok ediyor.