Defolular!

Şu anda Türkiye gündeminin ilk sırasında FETÖ, PKK ve IŞİD’in temizlenmesi ve etkisizleştirilmesi var.

Mücadele sürüyor. Toplumun tüm kesimlerinde de birlik oluşmuş durumda.

Bu arada, iktidarın durumdan yararlanıp kendi “gizli gündemini” araya sıkıştırma çabaları da gözden kaçmıyor. TSK kararnamesi, polise türban, özel bütçeli kamu kuruluşlarının mallarının “kupun arazi” haline getirilip yağmalanması, ... sadece birkaçı.

OHAL’i fırsata çevirme gayretleri tehlikeli. Halk içinde birliği bozacak cinsten.

İTİRAZ ZAYIF

İktidarın yanlışlarına itiraz zayıf. Anayasaya açık aykırı olan kararlar bile sessizce geçiştiriliyor. TSK’nın emir komuta birliğini bozan ve son derece tehlikeli kararname hala Anayasa Mahkemesi’ne götürülemedi.

Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na sordum. “Düzelteceğiz sözü verdiler. Bekliyoruz. 60 gün içinde düzeltmezlerse Anayasa Mahkemesi’ne götürürüz” dedi.

CHP kulislerinde duyduklarımız ise farklı. MYK’daki liberal ekibin böyle bir niyeti yok. Hatta aralarında “TSK kararnamesi bizim de istediklerimiz” diyenler var.

Kararnamenin üzerinden bir ay geçti. Bazı beylik laflar dışında hükümette de muhalefette de bir hazırlık yok.

GEÇMİŞLER AYAK BAĞI

Peki neden işin üzerine gidilemiyor?

TSK komuta kademesinin boynu bükük. Karargahta esir alınmanın ezikliğini yaşıyorlar.

Muhalefetin FETÖ sicili bozuk. Defolu oldukları için ürkek davranıyorlar.

AKP milletvekillerinin durumu daha vahim. Hepsinin yolu bir yerde FETÖ ile kesiştiği için kendilerini kurtarma derdindeler.

“Bu durum Erdoğan için fırsat” diyenler kadar, “Her şey bir anda tersine dönebilir” diyen de var.

ESKİYE Mİ DÖNÜYORUZ ENDİŞESİ

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişiminin bastırılması sonrasında iktidarın da muhalefetin de ayağı yere basmıştı. Birlik havası esmişti. Şimdi “Yine eskiye mi dönüyoruz” diyenlerin sayısı artmaya başladı.

AKP içinde bile tedirginlik artıyor. Eskiye dönmenin FETÖ, PKK ve IŞİD’le mücadelede zaaf yaratacağına işaret ediliyor.

DİL YİNE SERTLEŞTİ

Yeni tartışma da yargı ile ilgili. “Yenikapı ruhu” , “adli yıl açılış törenlerinde” bozuldu. Tören sonrası yapılan açıklamalar 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi öncesindeki durumu aratmadı.

YASAMA, YÜRÜTME VE YARGININ BAŞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’e giderken adli yıl açılış töreninin Saray’da yapılması ile ilgili eleştirileri yanıtladı. Erdoğan, “Ben yasamanın, yürütmenin, yargının başıyım. Ben devletin başıyım” dedi.

Bu açıklamaya hukukçulardan sert tepki geldi.

Cumhurbaşkanının açıklamalarının anayasaya aykırı buldular. “Anayasa açık. Cumhurbaşkanı yasama, yürütme ve yargının başı değildir. Sadece yasama, yargı ve yürütme ile ilgili görevleri vardır” dediler.

***

TEK DEFOSUZ VATAN PARTİSİ

Geçtiğimiz günlerde peş peşe birkaç düğüne katıldım. Masada genellikle AKP’li, MHP’li, CHP’li politikacılarla oturdum. Hemen hemen hepsi Vatan Partisi’nin tavrına dikkat çektiler.

Biri “15 Temmuz gecesi Vatan Partisi ne diyecek diye ona baktım, darbeyi kimin yaptığını Vatan Partisi’nin açıklamalarından öğrendim” derken, bir başkası Vatan Partisi ve Aydınlık’ın OHAL kararnamelerine itirazına dikkat çekti.

AKP’lilerin bir ricası oldu. “Görüşlerimiz ayrı ama bu mücadelede defosu olmayan bir tek siz varsınız. Sizin tavrınız çok önemli. Hükümette de bizim tabanda da takip ediliyorsunuz. Parlamentodaki muhalefetten çok sizin söyledikleriniz etkili oluyor. Sizin uyarılarınız önemli. Devam edin” dedi.

Durum bu!