25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Demokrasiye karşı 2’li darbe

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 18 Nisan 2015’te konuştu ve şöyle dedi: “Bizim kültürümüzde, genlerimizde bu var. Yeni Türkiye hedefinde yeni anayasa ve başkanlık sistemi şart. Bunun için de ne gerekiyor? 367! Ben dedim 400 milletvekili verin şu başkanlık sistemini parlamentoda çözelim.Bazıları diyor ki, 400’le bu olmaz. 367, 400 oldu ne ala?.. Olmadı referandum. Bu referanduma benim halkım evet diyecektir. Şu anda kamuoyu araştırmalarında da bunu görüyoruz zaten. Başkanlık sistemi noktasında çok başlılık sistemin içinde olmayacak. Ve bize de zaman kaybettirmeyecek.14 Ağustos 2014’te parlamenter sistem buzdolabına kondu. Siz bir gayrete girin çalışın.”***14 Ağustos 2015’te Hakkari’de bir açıklama yapıldı:Hakkari Belediye Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu, Nurullah Çiftçi, HDP Hakkari il Eş Başkanları Zeynep Besi Dara, Rahmi Temel, DBP Hakkari il Eş Başkanları Musa Çiftçi, Emine Berivan Akboğa, Hakkari Kent Meclisi Sözcüsü Perihan Kahraman’ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 200 partilinin katıldığı basın açıklamasında özerklik ilan edildi. Basın açıklamasının metnini okuyan DBP Hakkari Merkez ilçe Eş Başkanı İbrahim Çiftçi, “Demokratik Kent Meclisi olarak devleti reddetmeyip, ancak bu şekilde devletin kurumlarıyla yürüyemeyeceğiz. Bunun için de kentte bulunan devletin tüm kurumları bizim için meşrutiyetini kaybetmiştir. Bu şekliyle devletin hiçbir atanmışı bizi yönetemeyecektir. Bundan sonra halk olarak öz yönetimimizi esas alarak demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz. Bundan sonra da gelişecek tüm saldırılar karşısında demokratik öz savunmamızı gerçekleştireceğiz. Bundan sonra kentimizi de kendimizi de bizler yöneteceğiz” dedi.
AYNI YOLDALARŞu an Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Güneydoğu’da rejimi artık tanımadıklarını söyleyen HDP’liler sanki zıt kutupta duruyorlarmış; birbirleriyle ölüm kalım savaşı veriyorlarmış gibi bir görüntü içindeler. Lakin yakıcı gerçek tam tersini gösteriyor.Yukarıdaki iki ayrı konuşma metni, bir noktada birleşiyor: Gerek Erdoğan gerekse HDP’liler ve buraya bağlı başka isimli kuruluşlar; Türkiye Cumhuriyeti’nin var olan sistemini değiştirmek için mücadele veriyorlar.Erdoğan, “Parlamenter sistem buzdolabına konuldu!” diyerek var olan anayasayı ve buna bağlı yasaları çiğnediğini, çiğneyeceğini söyleyerek rejim suçu işliyor.PKK’nın siyasal uzantısı kuruluşlar da aynen onun gibi Türkiye Cumhuriyeti devletini tanımadıklarını söyleyerek rejim suçu işliyorlar.Bu açık ve ağır suç karşısında Türkiye Cumhuriyeti savcıları kulaklarını, gözlerini kapatmış durumdalar.Erdoğan’a dokunan yanıyor ya... Ondan olmalı...Bu tutum PKK’nın Güneydoğu Anadolu’yu Türkiye’den koparma sürecini hızlandırıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işlediği rejim suçuna dokunamayan savcılar; PKK’lıların işlediği aynı içerikteki suçları da görmezden geliyorlar.Ülkemiz; Tayyip Erdoğan’ın koçbaşı gibi kullanıldığı bir sürecin içine iteklendi. Demokrasiye karşı savaş veren iki kesim (HDP ile AKP) sanki birbirleriyle mücadele ediyorlarmış gibi bir görüntü içinde; aslında el ele vermişler, Türkiye’nin altını oyuyorlar.Ey millet, uyan!Müslüman Kardeşler’in Türkiye acentası olan AKP’nin yaptığı yıkımı iyi gör. Bunlar olmasa idi PKK böyle palazlanıp bugün devletle savaşacak güce kavuşamazdı... PKK’lılara kızdığın kadar AKP’nin 13 yıldır uyguladığı yıkım politikasını da eleştirmezsen kurtuluşun asla mümkün değildir.