28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Denizcilik sektörüne çok boyutlu bakış -4: Hanimiş kabotaj? Nerden çıkıyor bu sabotaj?

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

Yazları 1 Temmuz ülkemizde Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktaydı, şimdilerde pek de ciddiye alınmıyor. Anımsatalım Fransızca kabotaj, bir devletin kendi limanlarına deniz ticareti konusunda tanıdığı ayrıcalıktır. Bu ayrıcalıktan yalnızca yurttaşlarının yararlanması, ulusal ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağından, devletler yabancı bandıralı gemilere kabotaj yasağı koyma yoluna gitmişlerdir. Bazı uluslararası sözleşmelerde de kabotaj yasağı koyma yetkisine ilişkin hükümler yer alır. Osmanlı Devleti’nin kapitülasyonlar çerçevesinde yabancı ülke gemilerine tanıdığı kabotaj ayrıcalığı Lozan Barış Antlaşması'yla (1923) kaldırıldı. 20.4.1926’de kabul edilip, 1.7.1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Yasası’na (Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasuları Dahilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkında Kanun) göre, iç denizlerde ve sularda mal ve yolcu taşıma hakkı Türk yurttaşlarına verildi. Ayrıca; kaptanlık, çarkçılık, tayfalık, kılavuzluk, dalgıçlık, ve benzeri uğraşların Türk yurttaşlarınca yerine getirilebileceği belirtilmişti. Yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edilmişti.

Ama cumhuriyet değerlerinin birçoğu gibi ve ne yazık ki, liman işletmelerindeki özelleştirmelerden tutun, Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu kapsamında yabancı uyruklu denizci istihdamına varıncaya değin, çeşitli uygulamalarla bu yasa delik deşik edildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın uyarı yazısı üzerine Deniz Ticaret Odası da üyelerine hitaben 26.6.2015 tarihinde konuya ait bir sirküler yayınlamak durumunda kalmıştı!

Denizcilik ekonomisi denildiğinde çerçevenin içine giren unsurları, deniz ticaret filosu, limanlar, tersaneler ve gemi inşaatı, deniz mahsulleri ekonomisi, denizdeki yeraltı madenciliği, deniz turizm ve spor işletmeciliği vd. elbette ki, denizcilik eğitimi de dahil sayabiliriz. Bu çerçeveye ülkenin deniz kuvvetlerini de ekleyerek, ülkenin deniz gücü kavramına ulaşırız.

Denizcilik sektörüne çok boyutlu bakış -4: Hanimiş kabotaj? Nerden çıkıyor bu sabotaj? - Resim: 1

1 Temmuz 2020 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Cem Gürdeniz kardeşimiz Denizyolu dış ticaret taşımacılığında oranı yüzde 7 vermişti ama maalesef daha kötü yüzde 8!

Şimdi de aşağıdaki tabloya bakıp, Göktengri’den ya da Umay Ana’dan korkmadan malları İtalya’ya götürüp bırakıyorlar, oradan dağıtım oluyor der misiniz, dersiniz! Kötü ruhlu şamanların işi!

Denizcilik sektörüne çok boyutlu bakış -4: Hanimiş kabotaj? Nerden çıkıyor bu sabotaj? - Resim: 2

İç ticaretimizde deniz taşımacılığına ilişkin güncel ve doğru rakama ulaşamadım. DTO’nun sektör raporunda yok maalesef. Cem Gürdeniz kardeşimiz yüzde 4 diye yazmıştı Cumhuriyet’te ama kaynak vermediği için kontrol edemedim. Eğer bu rakam doğruysa durum iç açıcı değil!

Hükümetin denizciliğe ait 2023 hedeflerine bakalım. Türk sahipli deniz ticaret filosunun tonaj bazında 50 milyon DWT'e ulaşması ve dünyada ilk 10 ülke arasında yer alması; sektörde 100 bin zabit, 350 bin tayfa, 1 milyon amatör denizci sayısına erişilerek uluslararası denizcilik istihdamına katkı sağlanması. Kabotaja sabotajla nasıl olacak bu iş?

Bir de Onbirinci Kalkınma Planı’na (2019-2023) 116. Sayfadaki 2.2.3.8. maddesine (Lojistik ve ulaştırma başlıklı) maddeye baktık. Aşağıdaki tablo var. Göktengri aşkına aşağıdaki tabloda deniz ulaşımına ilişkin hedefleri bulamadık demeyin, sakın! Yoksa yok, ne var olamaz mı yani? Siz de otoyol ve hızlı tren ile idare edin, edemez misiniz? Tabii, bizim gibi idare lambasıyla büyümediniz ki!

Denizcilik sektörüne çok boyutlu bakış -4: Hanimiş kabotaj? Nerden çıkıyor bu sabotaj? - Resim: 3

SOSYAL BOYUT VE DENİZCİLİĞİMİZ

2006 tarihli ILO Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’ne (Maritime Labour Convention –MLC) ülkemiz 26 Mart 2017 tarihinde taraf olmuş ve bu kapsamdaki Mevzuat uyumlaştırma çalışmaları sürdürülmektedir. Sözleşme toplam gemi tonajının yüzde 33’üne sahip 30 ülkenin onayından 12 ay sonra, bu şartı sağlayan Üye Devletler için yürürlüğe girmiştir(Article VIII, 3). Gemi adamlarına yönelik kapsamlı ilke ve haklar içeren Sözleşme, üç ayrı fakat birbiri ile ilgili bölümlerden oluşmaktadır. 16 madde ile Kurallar ve Kod bölümlerini içeren Sözleşme; gemi adamlarının gemideki yaşam koşullarını ve yaşam mahallerine ilişkin hükümlerin yanında gemi adamlarının kişisel haklar ve yasal çözüm yolları hususunda daha iyi bilgilendirilmeleri ve her düzeyde gelişmiş bir sosyal diyalog tesis edilmesini sağlamaktadır.

Sözleşme, üye ülke hükümetleri bakımından, 500 GT üzerindeki gemilere belgelendirme sistemini zorunlu hale getirmekte ve sözleşmeyi onaylamayan ülke bayraklı gemilerin lehine olabilecek haksız rekabeti engellemektedir. Halihazırda MLC 2006 Sözleşmesine onay veren ülke sayısı 96’dır (ILO 15/05/2019 verileri). Sözleşmenin; kabul şartı tamamlanma tarihi 20 Ağustos 2012, genel yürürlüğe giriş tarihi 20 Ağustos 2013’tür.

6898 sayılı “Denizcilik Çalışma Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 25 Mart 2017 tarihli ve 30018 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurallar ve Kod ile Eklerde yapılacak değişiklikleri onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nde, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç değişiklik kabul edilmiştir. 2014 yılında kabul edilen değişikliğin yürürlüğe giriş tarihi 18 Ocak 2017, 2016 yılında kabul edilen değişikliğin yürürlüğe giriş tarihi 8 Ocak 2019 ve 2018 yılında kabul edilen değişikliğin ise yürürlüğe giriş tarihi 26 Aralık 2020 olarak belirlenmiştir. Ülkemizin MLC 2006 ve değişikliklerine uyum süreci devam etmektedir.

Ülkemiz bu sözleşmeyi tam onaylamadığı için kara (kırmızı) listededir.

Olabilir, “sıkıntı yok” yani!

EKOLOJİ VE DENİZCİLİĞİMİZ

Bunu başka bir yazıya bırakalım mı? Çok uzun mesele!

Devam edecek...