20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dershane kavgasında bilinmeyenler

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Tayyip Erdoğan için Milli Eğitim politikası demek, bütün okulları İmam Hatipleştirmektir; dolayısı ile dersanelerin kapatılmasındaki ısrarı, eğitimimizin geleceği adına değil, cemaatin burnunu sürtmek ve iktidarına kimseleri ortak etmeyeceğini ortaya koymak içindir.

Erdoğan, dershane operasyonu ile "Tek güç benim" mesajını en üst perdeden vererek cemaati güç zannedip önemseyen ve kaynak aktaran iş dünyasını uyarıyor.

İlaveten eşikteki üç önemli seçim öncesinde cemaatin muhtemel dezenformasyonları-na karşı kendi kamuoyunu böyle bir kopuş fotoğrafı ile konsolide etmek istiyor.

Peki, Erdoğan'daki bu cemaat savrulması niçin mi?

Hayır, sadece Hakan Fidan üzerinden kendine karşı yapılan malum Oslo operasyonu değil, aynı zamanda cemaatin, Gül-Kılıçdaroğlu ve Sarıgül ile siyasi nikâh kıydığından emin olmasıdır.

Evet, Erdoğan'ın dershaneleri kapatma ısrarı Cemaat ile kesin boşanma ilanı gibi görünüyor.

NOT: Balyoz ve Ergenekon operasyonlarına isyan adına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı elinin tersiyle iten Donanma eski Komutanı Oramiral Nusret Güner, ilk defa bu akşam ekranlardan bilinmeyenleri açıklayacak. Merak edenleri 21.00'de Ulusal Kanal'da yayınlanacak "Alternatif" programımıza bekliyoruz.

Arınç aşağılanmaktan keyif mi alıyor?

Çok değil üç gün önce Bülent Arınç, Hükümet Sözcüsü sıfatı ile aynen şöyle demişti:

"Dersane olayı bütün boyutları ile bir kere daha gözden geçirilecek."

Kamuoyu bu açıklamayı AKP'nin çark edişi şeklinde yorumladı; ancak hadisenin öyle olmadığı Başbakan'ın önceki akşam yaptığı açıklamalarla ortada.

Peki, Arınç kaçtır aynı şeyleri niye yapıyor, yani hükümetin kararı ya da mesajı yerine kendi temennilerini seslendiriyor?

Bülent Bey ya Bakanlar Kurulu'nda konuşulanları kavrayamıyor ya da içinde bulunduğu hükümet ile Başbakanının kararlarını tanımayıp kendince doğruları seslendiriyor.

Tayyip Erdoğan'ın son dershane açıklamaları Bülent Arınç'ı tekzip değil, bir bakıma açık bir aşağılama değil mi?

Ve Çerkezler de parti kuruyor

Olacağı budur.

Devlete isyan edip dağa çıkanı ödüllendirirseniz diğer etnik grupları tahrik edersiniz.

OdaTV'ye göre Çerkezler de parti kuruyor ki bu bağlamda bazı Çerkez internet portallarında açıklamalar var. Çok sürmez diğer etnik grupların içindeki kimi zirzoplar da benzer açıklamalar yapacaktır ki işte Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi getirdiği yer burasıdır.

Söyleyin, bu tablonun okuması Sevr sürecine doludizgin koşmak değil midir?

Her etnik grubun ayrı parti kurması ayrı bir siyasi cephedir ve buna asla demokrasi denemez!

Gidin bakalım; ABD'de her etnik gruba ya da farklı uluslara parti kurduruyorlar mı?

Davutoğlu'na ABD'de iki talimat!

Malum Dışişleri Bakanı ABD'de mevkidaşı ile bir araya geldi.

Sızan haberler ve son gelişmeler Davutoğlu'na iki acil talimat verildiğini ortaya koyuyor.

Birincisi, Çin füzesi ki vazgeçilmezse ambargoya varan tehditler sıralanmaya başladı.

İkinci talimat ise Ermenistan'la hemen ilişkinin kurulmasıdır.

Talimatı alan Davutoğlu'nun Erivan'a gideceği dün açıklandı.

Belli ki Aliyev'le Sarkisyan'ı buluşturan ABD, Türkiye'yi de devreye sokmuş.

Görüyorsunuz; ABD tak, Davutoğlu, yani Tayyip ya da AKP iktidarı anında şak diyor.

Barzani'nin Diyarbakır'a geldiği ve "Kürdistan"ın ilan edildiği bir zaman diliminde acil Ermeni açılımı ilginç bir raslantı değil mi?

Yoksa bu atak, Doğu Anadolu'muza yeni sınır çizilirken Ermeniler unutulmasın diye midir?

CHP ile PKK'nın İstanbul pazarlığı

Sırrı Süreyya Önder'i İstanbul'dan aday yapmayın, size ilçe verelim.

PKK'ya bu teklifi yapanlar, Kılıçdaroğlu ile Sarıgül imiş.

Amaçları, güya popüler olan Sırrı'nın Sarıgül'ün oylarını bölmesini engellemek imiş!

Pardon ama siz kime neyi veriyorsunuz?

Ne yani CHP'nin banko gördüğü Beşiktaş, Kadıköy ya da Bakırköy gibi merkezler Kürt oyları gelsin diye PKK'ya peşkeş mi çekilecek?

Kim böyle bir teklif ileri sürüyor ise aslında AKP'ye çalışıyor; zira PKK ile seçim ittifakı demek, MHP oylarını bile AKP'ye taşır ki İstanbul'da milliyetçi oylar PKK oylarının birkaç katıdır. Hele hele ilçelere PKK'lı adaylar gösterilirse hiç kuşkunuz olmasın, o ilçeler bile AKP'ye geçer.

Aklım almıyor, 1991 seçimlerinde SHP'nin PKK ile yaptığı seçim ittifakındaki bozgun tablosu ortada iken, CHP bugün nasıl böyle bir şeyi düşünür?

Yoksa bu Kılıçdaroğlu ile Sarıgül, Tayyip'in adamları mı?