Derviş ve müritleri yine faaliyetteler

Medyanın "amiral gemisinin", batan geminin mallarına olan ilgisi nedense hiç bitmiyor.

Yine, yeniden K. Derviş sevdası depreşen Hürriyet ve CNN - Kürt, her ekonomik ve siyasal dalgalanmada bu ismi tedavüle sürüyor ve parlatmaya çalışıyor nedense.

Rahmetli Ecevit'in "siyasal hayatımdaki en büyük pişmanlığım" dediği K. Derviş'in, hem IMF ve ABD'nin has adamı olması, hem de herkesten "sosyal demokrat" olduğunu iddia etmesi, CHP Lideri Sn. Kılıçdaroğlu'nu da heveslendirmiş olacak ki, ekonomi politikalarını bu malum adama danışacakmış. Şu millet bir uyansa da, milli ekonominin ve ekmeğinin düşmanlarını tanısa artık!

Bıktık aynı tiyatroyu izlemekten...

Dakika 1, gol 1! Enflasyon çift haneye çıktı!

İzlenen hatalı sıcak para politikaları artık duvara çarpmış görünüyor.

Merkez Bankası geçen sene yüzde 5 olarak öngördüğü enflasyon hedefinin yüzde 7.4 olmasından sonra, şimdi Ocak - 2014 ayı enflasyon şokunu yaşıyor.

Ocak - 2014 itibari ile aylık TÜFE yüzde 1.72, ÜFE ise yüzde 3.32 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon böylece TÜFE'de yüzde 7.48, ÜFE'de ise yüzde 10.72 oldu. ÜFE'nin çift haneye çıkmasının gecikmeli de olsa TÜFE'ye yansıması kaçınılmazdır.

Detaylara baktığımıza, halkın enflasyonu olan 12 aylık gıda fiyatlarının yüzde 11'e yakın arttığını görüyoruz. Bunun yarısı sadece Ocak 2014 ayında gerçekleşmiş. Gıdadaki bir aylık artış korkunç yüzde 5 olmuş.

Öte yandan, son 10 yılın en yüksek Ocak ayı enflasyonu 1.72 (TÜFE) ile Ocak 2014 ayında gerçekleşmiş oldu. Eğer havalar yağışsız ve mevsim normallerinden sıcak geçmeseydi, giysi fiyatları da artacak ve aylık enflasyon belki de yüzde 2'ye çıkacaktı.

Bir yandan yüksek faiz, yüksek enflasyon, öte yandan, yüzde 3'leri aşamayacak düşük büyüme nedeniyle, ülkede hem enflasyon, hem durgunluk yaşanması söz konusu. Buna ekonomi dilinde stagflasyon deniyor. Yani hem enflasyon hem durgunluk. AKP'ye yakışır. Bu iktidar bir yandan yolsuzluk ve utanç verici ahbap - çavuş kapitalizmi ilişkileri, öte yandan da ülkede istihdamı ve üretimi perişan eden, gayrı milli politikalarındaki başarısızlıkları nedeniyle gidecek.

Böylece, hem demokrasiyi, hem ekonomiyi, hem diplomasiyi, hem iç barışı, hem de milli birliğimizi mahveden bu siyasi ve ekonomik felaketten, Türk milleti kurtulmuş olacak. Hep söylüyoruz her şerde bir hayır vardır...