25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Devlet eliyle kumar oynatmak...

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Televizyonlarda ‘Kamu Spotu’ başlığı altında halkı aydınlatmak amacıyla yayınlanan reklam ya da ilanlar dikkatinizi çekmiştir. Geçen Salı akşamı yeni bir Kamu Spotu yayınlandı. Şans oyunları oynayan bir vatandaş kuponun üzerindeki küçük kareleri kalem ile işaretliyor ve sonrasında işaretlediği noktalar kırmızıyla birleşerek kalp atımlarının iniş-çıkışlarını gösteriyor. Yani bir bakıma kalbin elektrosu çekiliyor. Bu işlem bittikten sonra tok bir ses ‘kumar öldürür’ diyerek kamuyu kumar oyunlarına karşı uyarıyor.

İnsanlar neden şans oyunlarına yönelir ve devlet bu yönelişi neden örgütler? Halk tarafından sevilen yaygın spor dallarını izleyen insanlar içerisinde etkinliğe fiziksel olarak katılıp heyecanını gideremeyenler karşılaşmalar üzerine iddiaya girerek bu heyecanın en azından bir kısmını yaşamak isterler. Bu nedenle birçok işyerinde, arkadaş grubu arasında bahis havuzları kurulur. Bu havuzlarda yapılan çekilişler bile anlık da olsa heyecanlar yaşatır katılımcılara.

Çeşitli şans oyunları, piyangolar ve yıldız falları gibi olguların yaygınlığı göz önüne alındığında, olasılıklar konusunda insanların bilimsel düşünceden ne denli uzak ve farklı düşüncelere sahip olduklarını görmekteyiz. Çalışmadıkları, herhangi bir gelirleri olmadığı halde ailelerinden, yakınlarından aldıkları harçlıklarla şans oyunları oynayan gençlerin sayısı hiç de az değildir. Şans oyunlarını düzenleyenler bu gençlerin cebine göz koyuyor bir bakıma. Bu bağlamda piyangolar toplumun ayrıcalıklı olmayan devletin ulaşamadığı kesimlerini vergilendirmenin yaygın ve kabul edilen bir biçimidir. Küçük bir bedel ödeyerek satın aldığınız piyango bileti ya da TV’lerdeki yarışma izlencelerine katılma hakkının edinilebilmesi az da olsa bir varsıllaşma umududur.

Buna karşın, piyango bileti alıp da büyük ikramiye düşü kuran insanların bilmediği bir gerçek vardır: Büyük ikramiyenin size çıkma olasılığı, sokakta yürürken başınıza bir tuğla düşüp sizi öldürmesi gibi normal koşullarda aklınıza bile getirmeyeceğiniz denli küçük bir olasılıktır. Özünde piyangodan sağlayabileceğiniz irili ufaklı kazançlar, genelde, uzun bir süre içinde satın aldığınız biletlere ödediğinizi karşılamaz bile. Olasılık hesaplarına göre, düzenli olarak piyango bileti alıyorsanız ya da şans oyunlarına ilginiz varsa sonuçta kaybınız kazancınızdan çok daha fazla olacaktır. Bir adım öteye gidecek olursak, 30 yıl boyunca her hafta bir ulusal piyango bileti alan kimse bu süre sonunda kazanacağı büyük ikramiyeden daha fazla para ödemiş olur. Ne denli çok bilet alırsanız o kadar çok kaybınız olacaktır. Bu kural şans oyunlarında kullanılan paranın büyüklüğüne ya da küçüklüğüne bağlı değildir. Tüm sistem oyunları düzenleyen kişi ya da kuruluşların kazanç sağlaması ilkesi üzerine kurulmuştur. Devletlerin düzenlediği ulusal piyangolarından, şans oyunlarından, Spor Toto, at yarışları, iddia oyunlarından tutun da aile içinde oynanan tombalanın bile kuralları aynıdır. Her zaman oynatan kazanır.

Olanakları kısıtlı ya da sınırlı insanların şans oyunlarına yatırım yapmaları ve böylece daha yararlı işlerde kullanabilecekleri paralarını sokağa atmaları üzüntü verici bir durumdur. Fazla tutkun olmadıkça eğlence amaçlı katılımların ne zararı vardır diye düşünülebilir. Eğlence tadında kalınabiliyorsa evet, ama birkaç sigaranın ne zararı olabilir diye işe başlayıp bağımlı bir içici olanların sayısı azımsanmayacak denli çoktur.

Kumar ve şans oyunları bağımlılığı sadece para yitirmekle kalsa anlaşılabilir. Yapılan araştırmalar kanıtlamıştır ki, hiçbir heyecan, hiçbir stres, gerilim ve hiçbir ağır yiyecek, besin maddesi insanın kalp damar sistemine kumar denli zarar vermiyor. Oynayanlar da ne yazık ki bu gerçeği bilmiyor. Kumar ve şans oyunlarının verdiği heyecan ve stres uzun erimde insanın kalp damar sistemini iflas ettiriyor. Kumar bağımlıları yaşamın zenginliğinden, insanı yaşatan, var eden, geliştiren çok çeşitli ilgi alanlarından habersizdir ya da hiçbir şey onlara kumar denli büyük heyecanlar yaşatamaz. ‘Kamu Spotu’ da bu gerçeği anlatmaya çalışıyor.

Anlatıyor anlatmasına da, devlet bir yandan ulaşamadığı halk kesimlerini vergilendirmek sistemi ile kumarı organize ediyor, Spor Toto, Loto, İddia oynatarak halkını kumara özendiriyor, öte yandan futbol liglerine Spor Toto ile parasal destek sağlıyor. Daha açık söyleyecek olursak kumar oynatarak kazandığı paraları yeniden kumar oynansın diye yatırıma dönüştürüyor. Sonra da kumar, danışıklı dövüş (şike) ile kazanç sağlamaya kalkanları tutuklayıp tutukevlerine atıyor. Kumar ile sporu bu denli iç içe geçirip yaşanan çelişkileri Kamu Spotu ile gidermek, önlemek nasıl olanaklı olabilir ki? Bu ne yaman çelişkidir...