Diyarbakır sonrası AKP!

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde Barzani ile birlikte Diyarbakır'a çıkarma yaptı. "Hayallerimi söyledim" dese de PKK'ya affı gündeme getirdi. "Kürdistan" dedi, federasyon sinyali verdi.

AKP tabanından sert tepki geldi. Milletvekillerinden, parti yönetiminden, il ve ilçelerden de homurtular yükseldi. Erdoğan durumu kurtarmak için hafta sonu Trabzon'daydı. Diyarbakır'ı Trabzon'la dengelemek istedi. "Bizim zihinlerimizde, masamızın üzerinde farklı renklere boyanmış, üzerinde farklı hesaplar yapılmış Türkiye haritalarımız yok" ifadelerini kullandı. "Diyarbakır buluşmasına" gösterilen tepkiyi hafifletmeye çalıştı.

Trabzonlu ne dedi?

Erdoğan'ın Trabzon gezisi, Diyarbakır'dan sonraki ilk yurt gezisiydi. Durumun vahameti nedeniyle Trabzon'a iki gün ayrılmıştı. Halkın nasıl bir tavır alacağı merak konusuydu. Bütün kamu kurumları harekete geçirildiği halde Cumartesi günü ciddi bir şok yaşandı. Çevre il ve ilçelerdeki partililer, kamu görevlileri, köylerdeki öğretmenler bile çağrılmıştı. Neredeyse olağanüstü hal ilan edilmişti. Ama Erdoğan'ın mitingine ilgi çok azdı.

Yaşananlara kimse inanamadı. AKP'ye karşı olanlar bile durum değerlendirmesi yapmak için, "Pazar gününü bekleyelim" dedi. Pazar günü de aynısı oldu. Çabalar sonuç vermedi. Hatta katılımın Cumartesi gününden de az olduğu söylendi.

Meydandakiler Diyarbakır ve açılımı konuştu

Erdoğan'ın mitingini izleyenlerle görüştüm. Erdoğan'ın Trabzon gezisini şöyle özetlediler:

"Trabzon'da ilk kez böyle bir durum yaşandı. Kalabalığın azlığı bir yana heyecan yoktu. AKP'liler Erdoğan'ı zoraki alkışladı. Hatta 'alkış olmadı' demek daha doğru. Mitinglerde gençlerin ve kadınların sayısı da çok azdı. Gelenler Erdoğan'ı beklerken de Erdoğan konuşurken de kendi aralarında hep Diyarbakır'ı, 'açılım'ı konuştu. Trabzon Erdoğan'a öyle soğuk davrandı ki muhalefet partileri bile şaştı."

Rize'de de durum aynı

Ulusal Kanal ve Aydınlık muhabiri İlyas Gümrükçü ile de konuştum. Onun izlenimleri de aynı. Eskiden Erdoğan'ın mitinglerine 20-25 bin kişinin katıldığını, bu kez katılımın 5 bin civarında kaldığını söyledi. Gümrükçü, Rize'de de durumun aynı olduğunu vurguladı. Diyarbakır buluşmasının Rize sokaklarını da etkilediğini, hemşerilerinin bile Erdoğan'a sert tepki gösterdiğini ifade etti. "Özellikle de gençler" dedi.

CHP'ye uyarı

Ankara'ya gelen Karadenizlilerle görüşüyorum. Bölgede neler olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Anlattıklarına göre, Karadeniz hareketli. Hesaplar yapılıyor. AKP'ye karşı nasıl bir politika izleneceği tartışılıyor. AKP'yi yıkacak formüller geliştiriliyor.

"AKP kimle, nasıl yıkılır?" sorusuna yanıt aranıyor. Adayın partisi o kadar önemli değil. Önemli olan, "Milliyetçi, Atatürkçü, vatanını seven bir aday olsun yeter" deniyor.

Ancak bir sorun var. CHP'nin PKK-BDP ile ittifak arayışları, BDP'den yapılan açıklamalar kafaları karıştırmış. Milliyetçi çevreler, "CHP, PKK ile ittifak yapacaksa bu iş olmaz. İstanbul'da da yapsa olmaz" uyarısı yapılıyor.

Durum bu. CHP'nin İstanbul tercihi tüm ülkeyi etkileyecek gibi. Atatürk'le, Aslanlı Yol'la birleşmek zafer, PKK ile birleşmek yenilgi getirecek. Bu sonuç giderek netleşiyor. Bakalım CHP yönetimi "zaferi mi, yenilgiyi mi" tercih edecek?

İzliyoruz...