29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu Afrika’da gerileyen Fransa ilerleyen Çin

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Doğu Afrika’ya dört gün süren bir ziyaret gerçekleştirdi. Sırasıyla Cibuti, Etiyopya ve Kenya’yı ziyaret etti.
Cibuti, bir zamanlar Fransa’nın sömürgesiydi. Bağımsızlığını kazandığı 1977’ye kadar 110 yıl boyunca Fransa’nın hükümranlığı altındaydı. Akdeniz ile Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Kızıldeniz-Aden Körfezi hattının geçiş noktası Bab-el Mendeb Boğazı’nda yer alan Cibuti, Afrika Boynuzu’nda Fransız sömürgeciliğinin kalesi konumundaydı. Eski sömürgelerinin yoğunlaştığı Kuzey ve Batı Afrika ülkelerinde giderek gücünü yitiren Fransa, Cibuti’de de zayıflamaya başlamıştı. Bir zamanlar olduğu gibi Afrika’nın öncelikli ticaret ortağı artık Fransa değildi.
AFRİKA’NIN BİRİNCİ TİCARET ORTAĞI ÇİN
Afrika’da gelişen, büyüyen yeni güç artık Çin’di. 2007’de Fransa’yı, 2009’da ABD’yi geride bırakarak, Afrika’nın birinci ticaret ortağı durumuna gelmişti. Çin, 2000 yılında Afrika ile 10 milyar dolar olan ticaret hacmini 2012’de 150 milyara çıkarmış ve bu rakam 2015’ten itibaren 300 milyarı geçmiştir. Bugün Afrika’da 10 bin Çinli şirket bulunmakta ve 1 milyon Çinli çalışmaktadır.
Afrika ülkeleri, eski sömürgeci Batı’dan farklı davranan Çin’e sempatiyle bakmakta ve kapılarını açmaktadır. Bu ülkelerin içişlerine karışmayan ve karşılıksız okullar, hastaneler yaptıran veya IMF ve Dünya Bankası gibi hiçbir şart ileri sürmeden faizsiz kredi veren Çin, Afrika’nın birinci ticaret ve stratejik ortağı durumuna gelmiştir.
CİBUTİ’NİN JEOSTRATEJİK ÖNEMİ VE ASKERİ ÜSLER
Çin’in Afrika’da ekonomik ve ticari ilişkilerinin yanında son yıllardaki askeri varlığı da ABD ve Fransa’yı endişelendiriyor. Örneğin 2016 yılında Cibuti’yi Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’ya bağlayan demiryolunun yanında, 2017’de Cibuti’ye var olanların daha büyüğü olan bir askeri üs inşa etti. Tabi, en eski askeri üs Fransa’nın... Bugün bin 500 askeri bulunuyor. Diğeri ABD’nin, dört bin asker konuşlu. Japonya ise 600 askeri barındıran bir üsse sahip. Çin’in inşa ettiği askeri üs 10 bin Çinli askeri barındıracak. Yemen’in burnunun dibindeki Cibuti’ye Suudi Arabistan da ABD destekli bir askeri üs inşa etme aşamasında.
Çin, ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi çerçevesinde Doğu Afrika’da ticaretin güvenliğini sağlayacak yatırımlar yapıyor. Dünyada deniz trafiğinin en yoğun olduğu Aden Körfezi, en iyi Cibuti’den kontrol edilebilir. Her yıl yüzbinlerce ticari ve askeri gemi Hint Okyanusu’ndan Kızıldeniz’e buradan geçiyor. Dolayısıyla bölgede Cibuti’nin jeostratejik önemi tartışılmaz. ABD ve Fransa buradaki üslerinin amacının Aden Körfezi’ndeki korsanlara karşı ticaretin güvenliğini sağlamak olduğunu açıklasa da, bölge ülkelerini kontrol etmek gibi bir amaçlarının olduğu açıktır. Örneğin Suudi Arabistan, Yemen’e buradan daha kolay saldırabileceğini düşünmektedir.
FRANSA AFRİKA’DA ESKİ GÜCÜNÜ KAYBETTİ
Afrika’da eski sömürgeleri üzerindeki etkisini yitiren Fransa, diğer Afrika ülkelerinde kendisine yeni kanallar açmak istiyor. Etiyopya ve Kenya ziyaretlerini bu bağlamda düşünmek gerek.
Fransa’nın, uzun yıllar İtalya’nın hâkimiyetinde kalan Etiyopya ve İngiltere’nin sömürgesi Kenya ile ilişkileri çok zayıftı. Fransa Cumhurbaşkanlarından hiçbiri 1963 yılında bağımsızlığını elde eden Kenya’ya gitmemişti. Etiyopya’ya Cumhurbaşkanlığı düzeyindeki son ziyaret de 1966 yılında General de Gaulle döneminde gerçekleşmişti.
Elysee Sarayı, Macron’un dört günlük Doğu Afrika ziyaretinin amacının bu üç ülke ile çevre, kültür, ekonomi ve güvenlik konularında görüşmeler ve yeni anlaşmalar yapmak olduğunu açıkladı. Paris, Cibuti ile geleneksel çıkar ilişkilerini sürdürmeyi, Etiyopya ve Kenya ile yeni kanallar açarak ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor. Macron, bu ziyaretinde Kenya ile üç milyarlık bir ticari anlaşma yapmanın sevincini yaşıyor. Ama Çin’in bugün Etiyopya’ya 14 milyar, Kenya’ya da 10 milyar dolar kredi verdiğini hatırlatalım.
ABD ve Fransa gerilerken Afrika, Çin ile birlikte dünyanın gelişmekte olan Rusya, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi Asya ve Latin Amerika ülkelerine güveniyor ve kapılarını açıyor. Burada belki Almanya’nın konumunu belirtmek gerek. Afrika’ya Yatırımcılar Konseyi’nin İnstitut Immar’a yaptırdığı ankette, Fransa’nın Afrika’daki eski sömürgelerinde Çin’den sonra Almanya’nın üçüncü sırada en iyi imaja sahip ülke olduğu, Fransa’nın ise beşinci sırada yer aldığı belirtiliyor.