25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

DP Kongresinde bir 'garip' slogan!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Geçen Pazar DP'nin 11. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Yaklaşık, 1.500 kişilik küçük bir salonda yapılan Kongrede, bu salonun dahi dolmadığı belirtiliyor. Delegelerin tamamına yakınının oyu ile Sn. Gültekin Uysal yeniden Genel Başkan seçilmiş. Eğer okuyup duyduklarım doğruysa, kongrede salonu bile dolduramayan katılımcılar "Gültekin Uysal'ın askerleriyiz" diye yoğun sloganlar atmış. İlk kez 2012 yılında Genel Başkan seçilen Sn. Gültekin Uysal'ı, genç , iyi niyetli ve mütevazi bir insan olarak tanırım. Böyle bir sloganı nasıl kabul ettiğini anlayamadım doğrusu.

Sn. Gültekin Uysal 2012 yılında Genel Başkan olduktan sonra, DP, kamuoyunda giderek silikleşti ve AKP karşısında etkili bir muhalefet yapamadı. Parti, kamuoyu araştırmalarında yüzdelerle değil, bindelerle anılır oldu. Koca misyon adeta "tabela partisi"ne dönüştü.

Partiye ve davasına gönül verenleri çok üzen bu tabloya rağmen, "Gültekin Uysal'ın askerleriyiz" sloganı atılması çok büyük bir garabet. Gören de seçim zaferleri kazanan, muhalefet destanları yazan bir lidere söyleniyor zanneder. Öte yandan, gerçek demokratlar ve milliciler kimsenin "kurşun askeri" olmaz, olamaz. Türk yurttaşlarının gönülden askeri olabileceği tek insan, yok edilmek ve parçalanmak istenen Türk milletini ve yurdumuzu Kurtuluş savaşı vererek ve Cumhuriyetimizi kurarak birleştiren ve ayağa kaldıran büyük Komutanımız ve Milli Kahramanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Gerisi lafü güzaftır.

Benim yadırgadığım, aralarında şahsen tanıdığım, tecrübelerine, karakterlerine ve milliciliklerine inandığım 3-4 ismin nasıl olup da, "Gültekin Uysal'ın askerleri" olmayı içlerine sindirebildikleridir.

Hayret doğrusu, daha neler duyacağız ve göreceğiz bakalım

Bu dergi mutlaka okunmalı; TEORİ

'Sol cephe' yerine, Atatürk'te birleşmeye!

Teori dergisinin Şubat 2014 tarihli, 289'uncu yani son sayısında çok önemli ve güncel bir tartışma ele alınmış.

Derginin "sol'da cephe tartışmaları" başlıklı bu sayısında çok nitelikli ve değerli yazı ve yorumlara yer verilmiş.

"Vatansız ve bayraksız" solculuğun ve "soyut" emperyalizm sözcüğünün, bağımsızlık, millicilik ve sağ - sol demeden olabilecek en geniş demokratik bir ulusal cephe olmadan hiçbir manasının olmadığı, çok iyi vurgulanmış.

Sn. Mehmet Ulusoy, Sn. Murat İnce ve Sn. Kubilay Kızıldenizli'nin yazıları son derecede kapsamlı, kapsayıcı, öğretici ve tutarlı.

Milli Merkez ve TGB'ye sataşan ve bölmeye çalışan "bayraksız ve vatansız" solculuk yapmaya çalışan ve etnik bölücü PKK'yı bile "solcu"sayma aymazlığına düşen, "sol cephecilere", çok seviyeli - doğru ve kararlı cevaplar verilmiş.

"Sol cephe" yerine "ulusal güçbirliğinin" niçin ve neden doğru olduğu geniş bir şekilde irdelenmiş.

Atatürk'ün, ulusun çıkarlarını, birliğini ve bağımsızlığını esas alan, kapsayıcı milliyetçiliğini dışlayan "sol cephe" fantezileri ile uğraşmanın anlamsızlığı çok iyi ortaya konulmuş.

Sn. Mehmet Ulusoy kapsamlı yazısında; "... Ulusal güçbirliği önerisi, AKP'ye ve bölücülüğe karşı olan, Cumhuriyet'in değiştirilemez ilkelerine sahip çıkan, sağ - sol ayrımı yapmadan herkesi kucaklayan bir öneridir..." diyor.

Sn. Murat İnce çok detaylı ve etkili yazısında; "... düşmanı doğru tespit eden ve açık - seçik hedef tahtasına oturtan Milli Merkez, kendi alanında çok önemli bir görevi yerine getiriyor. ABD - AB emperyalizmi ve işbirlikçilerine karşı cepheden mücadele ediyor..." diyerek gerçekçi ve sağlıklı bir değerlendirme yapıyor.

Sn. Kubilay Kızıldenizli de yazısında; "... Emperyalizme karşı milli bir cephe kurmadan, Türkiye'ye karşı emperyalistler tarafından açılan ve tahkim edilen karşı devrimci cepheyi dağıtmak ve düşmanı püskürtmek mümkün değildir... Emperyalizm çağında, ezilen bir millet olan halkımızı, emperyalizme karşı, ancak "millicilik" yaparak bir araya getirebilirsiniz..." diyor.

Son derecede doğru ve akıllı tespitler yapıyor.

Devamını merak edenler, Teori Dergisinin Şubat 2014 / 289 nolu, son sayısını alıp okumalılar.

Milli Merkeze ve TGB'ye destek ve gönül verenler ile sempati duyanların da, Teori dergisinin bu sayısını mutlaka okumalarında büyük yarar var. Dergiyi hazırlayan, katkı ve emek verenleri kutluyorum