25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dr. Mehmet Perinçek'in yazı dizisi basın dünyasına nasıl yansıdı?

Dr. Mehmet Perinçek'in Aydınlık Gazetesi'nde iki gün yayınlanan yazı dizisi sonrası basın dünyasında ilk yansımalar gazeteciler Güler Kömürcü ve Mustafa Kartoğlu'ndan geldi.

Dr. Mehmet Perinçek'in yazı dizisi basın dünyasına nasıl yansıdı?
A+ A-

VAHHABİZME ALTERNATİF KARARI GERÇEĞE UYGUN OLANDIR

Güler Kömürcü/Gazeteci-Yazar

Yazı dizisini kaleme alan Dr. Mehmet Perinçek, bu son derece önemli konuyu ve de ilgili raporu gündeme sunup, dikkat çekerek kamuoyunun da sahiplenmesini sağlayacaktır, eminim!
Altını çizerek vurgulamakta fayda görüyorum:
Suud ailesinin resmi mezhebi olan Vahhabilik, İngiliz casusların desteğiyle 18. yüzyılda Selefiliğin devamı gibi tasarlanıp, Müslüman popülasyonu siyasi menfaatlerine göre kolaylıkla yönlendirebilmek, hatta muhalif gördüklerini sözde dini emirleri kullanıp imha edebilmek için dizayn edilmiş dini/siyasi harekettir.
Dolayısıyla da geleneksel islama, 'düşünmeyi, sorgulamayı' sağlayan, biatı, elbetteki şiddeti red eden tasavvufa, özellikle de Anadolunun bilgeleri, düşünce yolununun ölümsüz isimleri Yûnus Emre, Mevlâna ve Bektaşî geleneğe daima düşman olmuşlardir.
Tasavvuf, İslam’ın aydınlık yüzüdür.
(Bu vesile ile; Geleneksel Anadolu İslamı, Turkiye'nin de son yillarda uzerine kabus gibi çöken radikal İslamcı örgütler ile işbirliği suçlamasına karşın imajimizi düzeltecek doğru "yol" tercihi olmalıdır.)
Sufiler, Mevlâna, Yûnus Emre, Hacı Bektaş ve onların yolunda yürüyenler aydinlik müslümanlardır, düşünce yolunu seçmiş, elinde ışık tutan, silahı reddeden "mistikler"dir.
Şiddete meyilli hatta şiddeti davalarında araç olarak görebilen Vahabbiler, radikal dinci çetelerin doğmasına sosyal vd. zeminleri yaratıp, o radikal örgütler aracılığıyla Ortadoğu siyasetinde, kuzey Afrika'da, Şii dünyasında yaptıkları katliamlara, güç oyunlarına din kılıfını örtebilmişlerdir.
Görunen o ki Vahhabiler, Suud ailesi muttefikleri ABD yönetimi ile birlikte geniş cografya insanını manipüle etmek, bataklığa dönüştürmek ve de muhaliflerini enterne edecek radikal islamcı mangaları devşirebilmek için elverişli olan Vahhabbizmi kullanmaya devam edeceklerdir.
Dünya genelinde tüm radikallere karşı öfke, ağır tepkiler hızla yükseliyor iken kesinlikle şiddet içermeyen, doğaya, birlige dönük, barışçıl düşünce akımları öne çıkmaktadır.
Unutmayınız; bugüne kadar sufi, Bektaşi tek bir canlı bomba dahi olmamıştır.
Anadolu İslam, "tasavvuf yolu", Bektaşilik ışığı, Vahhabizmin karanlığını yok edecek etkili ve de 'kolay sempati toplayan' keskin kuralları içermeyen içinde bulunduğumuz genç nufüsun ağırlıklı oldugu çağa da uyumlu bir inanç akımıdır.
Bugün "New Age" felsefelerin hızla yayıldığı günümüzde Sufilik en bilinen, yaygın anlayış olarak da kabul görmektedir.
Rusya'nın, ABD'nin yokeden/ışığı emen karanlık BOP'unun araçlarından biri olan Vahhabizme alternatif olarak; tasavvufu, Yunus Emre'nin ballar balını, Mevlâna'nın aydınlık yolunu destekleme kararı gayet isabetli ve de gerçek adına da uygun olandır....
Bu konuda söylenecekler iki günlük yazı dizisi ile aktarılamaz, yetmez...
Devamını, programın, çalışmaların detaylarını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Suud%20ailesinin%20resmi%20mezhebi%20olan%20Vahhabilik%2C%20%C4%B0ngiliz%20casuslar%C4%B1n%20deste%C4%9Fiyle%20M%C3%BCsl%C3%BCman%20pop%C3%BClasyonu%20siyasi%20menfaatlerine%20g%C3%B6re%20kolayl%C4%B1kla%20y%C3%B6nlendirebilmek%20i%C3%A7in%20dizayn%20edilmi%C5%9Ftir.
Suud ailesinin resmi mezhebi olan Vahhabilik, İngiliz casusların desteğiyle Müslüman popülasyonu siyasi menfaatlerine göre kolaylıkla yönlendirebilmek için dizayn edilmiştir.

RUSYA'NIN BOP’U MU?

Mustafa Kartoğlu / Akşam

Aydınlık gazetesine bakılırsa Rusya Türkiye’ye karşı ‘ne vereyim abime’ modunda!
Moskova’da ‘seçkin isimler’ Rusya BOP’u hazırlamış, haritaya bakılırsa Türkiye’ye Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın liderliğini teklif ediyorlar!
Üstelik sandığımız gibi Marxist, Leninist, Stalinist veya Troçkist değil; bildiğin Mevlana meşrep, Yunus Emre takipçisi, hatta Bektaşi erenler kıvamında maneviyata hakim kişiler bunlar.
O yüzden Rusya lideri Vladimir Putin Çankaya’daki üçlü zirvede Kur’an’a atıfla mealen ‘yemeyin birbirinizi’ demiş...
Uzatmayayım;
Düşüncemi başlıkta söyledim.
Türkiye ‘biri bir şeyler versin’i bekleyen bir devlet değil.
Hâlâ anlamadınız mı?

Son Dakika Haberleri