Dünyada benzeri olmayan bir uygulama: Ulusal Gönüllüleri

Ulusal Kanal'ın İzmir bürosundan arkadaşlar anlattılar: Ulusal Gönüllüsü olarak her ay düzenli olarak katkısını yapan emekli öğretmen bir yurttaş, yedi ay kadar ödemelerini aksattıktan sonra bir gün kapıyı çalar ve görevli arkadaşa; "Kendimi yedi aydır kaçak elektrik kullanan birine benzetiyorum. Ulusal Kanal yayınlarını izlemeye devam ediyorum ama Kanal'a yapmam gereken ödemeyi yapmıyorum. Bu durum vicdanen beni rahatsız ediyor. Yedi aydır yapmadığım ödemeyi şimdi topluca yapmaya geldim."

2003 yılından bu yana süregelen ama esas olarak 2009 yılından sonra yaygın olarak gerçekleşen Ulusal Gönüllülerinin hangi bilinçle hareket ettiklerini bu örnek çok güzel anlatıyor.

Yasal çalışma

Ulusal gönüllüleri uygulaması tamamen yasal bir çalışmadır. Ulusal Kanal hizmet sunan bir kuruluş, Ulusal Gönüllüleri ise her ay düzenli bir ödeme karşılığında hizmeti satın almaktadırlar. Alım satım ilişkileri kayıt altındadır ve vergisi ödenmektedir.

Ulusal Gönüllüleri ayrıca gönüllü olduklarını belgelemeleri durumunda, Ulusal Kanal'ın anlaştığı çeşitli kurum ve işletmelerden indirimli olarak da yararlanmaktadırlar.

12.000 Gönüllü

2009 yılından önce sınırlı sayıda olan Ulusal Gönüllüleri o yıl Ergenekon tertibi ile yoğunlaşan baskılara tepki olarak adeta patlama yaptı. Yurttaşlar "Ulusal Gönüllüsü olun!" çağrısına büyük bir coşkuyla katıldılar. Altı ay içinde 5 400 yurttaş gönüllü oldu. Kısacası yurttaşlarımız baskılara karşı Ulusal Kanal'ı sahiplendiler. Reklam verme durumunda olan firmaların iktidarın hışmına uğramaktan korkarak geri durdukları koşullarda, sayısı her geçen gün daha da artan sayıda yurttaş, Ulusal Kanal'ın sunduğu hizmetin önemli bir ihtiyacı karşıladığını düşünerek, bu hizmetin karşılığında uygun gördüğü bir bedeli ödemeye başladı.

Bugün Ulusal Kanal gönüllü sayısı 12 000 civarındadır. Bunlardan 6 000 kadarının Ulusal Kanal'la halen aktif ilişkisi sürmektedir. 6 000 kişi ise bir müddet ödemede bulunmuş, daha sonra ilişkisi kesilmiştir. Bunların önemli bir kısmı ödemelerini kredi kartı ile yaptığı için, kartın kullanım süresi bittiğinde ödeme de otomatik olarak sona ermiştir. Gönüllü yurttaşın, ödemesinin kesildiğinden haberi bile yoktur. Nitekim bu gönüllüler arandıklarında büyük çoğunlukla yeniden gönüllü olmaktadırlar.

Koşullar bugün daha da elverişlidir

Geldiğimiz aşamada koşullar 2009 yılı ile kıyaslanmayacak ölçüde elverişlidir. Her şeyden önce Ulusal Kanal'ın ardında, son 6 yılda elde ettiği büyük başarılar bulunmaktadır. Yani gönüllü ödemesinde bulunmak isteyen yurttaş, bugün artık bu ödemenin karşılığında hangi yararı elde edeceğini somut olarak bilmektedir.

Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin çökertilmesinde hiç şüphe yok ki birçok kurumun katkısı sayılabilir. Ama bir sıralama yapmak gerekirse Ulusal Kanal en başa yazılmayı hak etmektedir. Yani Ulusal Kanal vatan savunmasında ve Demokratik-Laik Cumhuriyet için mücadelede her zaman en ön mevzide olmuştur.

Aynı şekilde arkamızda kalan dönemde halk hareketinin doğru bir zeminde yükselmesinde, Haziran ayaklanmasının sesi olmada, AKP'nin yeni anayasa girişiminin boşa çıkarılmasında, Suriye'ye yönelik emperyalist tertiplerin yenilgiye uğratılmasında; kısacası tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesine hizmet etmede Ulusal Kanal büyük katkılar yaptı.

Bundan dolayı Ulusal Kanal ekranından yapılan çağrılara yurttaşlarımız özellikle 2012 ve 2013 yıllarında artan sayılarla olumlu yanıt verdiler.

20 000 Ulusal Gönüllü hedefine ulaşılacaktır

Ulusal gönüllüleri şimdi yılsonuna kadar sürecek bir kampanya açmış bulunuyorlar. Yeni gönüllü bulma faaliyetini, artık bizzat kendileri yürütmektedirler. "Her ulusal gönüllüsü yılsonuna kadar en az iki yeni gönüllü bulsun" sloganıyla yürütülen bu çalışmanın hedefine ulaşacağından en ufak bir kuşku yoktur. Böylece 2014 yılı sonuna kadar Ulusal Gönüllüsü sayısı yaklaşık 20 000 civarına ulaşmış olacaktır.

Ulusal Gönüllüleri, il ve bazı yerlerde ilçeler bazında örgütlenmektedirler. Kendi aralarında toplanmakta, yönetimlerini seçmekte, ortak etkinlikler gerçekleştirmekte, demokratik bir baskı gücü olarak hareket etmektedirler. Böylece yaşadıkları il veya ilçenin siyasal, toplumsal, kültürel hayatına müdahale etme olanağına kavuşmakta ve bütün bu çalışmalar içinde yeni gönüllüler bularak daha da büyümektedirler.

20 000 Ulusal Gönüllüsü ile Ulusal Kanal her türlü saldırıya karşı çok daha güçlü olacaktır. Ekonomik olarak Kanal'ı boğma gayretlerine karşı en sağlam tedbiri, sunulan hizmeti kendi gönüllü iradeleriyle satın alan yurttaşlar vermiş olacaklardır.

Böyle bir uygulamanın örneği dünyada var mıdır bilmiyoruz. En azından biz duymadık. Ama halkımızın, bu uygulamayla bütün dünyaya örnek olacak bir başarıya imza attığından kuşku yoktur.

mbgultekin@ip.org.tr