20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Edepsiz!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

En kıdemli gazetecilere, siyasetçilere, bürokratlara sordum; hatırlamadılar. Devlet kurumlarının törenlerinde böyle bir “edepsizliğe” şahit de olmamışlar. Bu yıl Danıştay’ın 146. yıldönümünde yaşananları hiç yaşamamışlar.

Dün bir ilk yaşandı. Başbakan Erdoğan, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu kürsüde konuşurken önce kürsüye laf attı. Arkasından da ayağa kalkarak Feyzioğlu’na “edepsiz” dedi. Feyzioğlu da “Edepsizlik yapan ben değilim” yanıtı verdi. Bu tavrı salondakiler tarafından “Edepsizlik yapan ben değilim, sensin” şeklinde algılandı. Onun için de alkışlandı.

Erdoğan açıkça protesto edildi.

Gül ve Genelkurmay Başkanı’nın durumu

Cumhurbaşkanının olduğu bir toplantıda Başbakanın kürsüyle atışması normal bir durum değil. Ama Erdoğan bu. Yasa, kural ne ki!.. Hatta öyle görüntüler ortaya çıktı ki talimatla Cumhurbaşkanı’nı kalkmaya zorluyor. Adeta çeke çeke toplantıyı terk ettiriyor.

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in durumu ise evlere şenlik. Görüntü hiç de hoş olmadı. “Ben de ekibin içindeyim” havası vardı. Erdoğan’a “Emrindeyim” der gibiydi.

Yani “devletin” hali içler acısıydı!

Erdoğan çok gergin!

Uzunca bir süredir bu köşede Başbakan Erdoğan’ın gerginliğinden söz ediyorum. Yakın çevresinden gelen “Kullandığı depresyon ilaçları etkisiz kalıyor” uyarılarına dikkat çekiyorum. Erdoğan gerçekten gergin. Hem de tahmininizden fazla.

Görünüşte Erdoğan’ın rahat olması için bütün koşullar uygun. 30 Mart seçimlerinde beklenenin üzerinde oy aldı. Cumhurbaşkanı olmak için şartların uygun olduğu konuşuluyor. Partiye önemli ölçüde hâkim olduğu söyleniyor. F tipi örgüt karşısında psikolojik üstünlüğü ele geçirmiş durumda.

Peki neden?

Peki o zaman neden bu kadar gergin?

İşte bamteli de burası. Erdoğan inişe geçtiğinin farkında. İniş hızının önümüzdeki günlerde yükseleceğinin bilincinde. Hızla gelen ekonomik krizin iktidarını sona erdireceğini en iyi o hissediyor. Etrafındaki çember giderek daralıyor. Ailesinden ve dar ekipten başka kimseye güvenmemesinin nedeni de bu. Hem uluslararası alanda, hem Türkiye’de, hem de partide yalnızlaşıyor. Görüntüde partiye tam hâkim olsa da sırtını sağlama almadan hareket edemiyor. Parti odalarında kapalı kapılar arkasında yapılan konuşmalardan haberdar olduğu söyleniyor.

Bir de henüz kamuoyunun bilmediği, ama kendisinin bildiği bir “sır”dan söz ediliyor. O “sır”rın açığa çıkması endişesinin de gerginliği artırdığı konuşuluyor.

Hatta Gül’ün son günlerdeki rahatlığını görenler, “Kimsenin bilmediği sırrı Gül de mi biliyor” demekten kendini alamıyor.

Bütün bunların üstüne bir de muhalefetin, Cumhurbaşkanlığı için “ortak aday” sinyali vermesi de herhalde tuzu biberi oldu. Erdoğan iyice gerildi.

Böyle biri Cumhurbaşkanı olur mu?

Dün yaşanan olay, anında sosyal medyada ilk sıraya yerleşti. Gösterilen tepki, Erdoğan’ı daha da gerecek boyuttaydı. Olayı duyan herkes, birbirini arayarak “Ne oluyor?” diye soruyordu.

Feyzioğlu’nun konuşmasını okuyanlar Erdoğan’ın tepkisine bir anlam verememişlerdi. En çok da “Böyle biri Cumhurbaşkanı olabilir mi?” sorusu gündemdeydi. Söze, “Ya böyle biri Türkiye’nin tepesine oturtulursa, Türk Ordusu’na Başkomutan yapılırsa...” diye giriliyordu.

“Bu olay iyi oldu. Uyuyanları bir kez daha uyandırdı!” deniyor.