19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ege'de barış için başı dik hükümet

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-


Değerli çizerimiz Haslet Soyöz'ün yukardaki karikatürünü görmüşsünüzdür. Kendisine teşekkür ettim. Çizgileri bizim için uyarıcı elbette. 

Bütün yurttaşlarımıza, hele sanatçılarımıza hesap vermek bizim sorumluluğumuz. 

ULUSLARARASI HUKUKA GÖRE MAVİ VATANIMIZ İÇİNDE 

Ege'deki 152 ada, adacık ve kayalık, Uluslararası Hukuka göre, Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır. O adalar Mavi Vatanımız içinde yer alıyor. 

Anılan 152 ada, Osmanlı İmparatorluğu'ndan velayet yoluyla Türkiye Cumhuriyeti'ne geçmiştir. 

1923 Lozan Antlaşması'nın 12. Maddesine göre, Yunanistan'a 9 ada ve 15. Maddesine göre İtalya'ya 14 ada verilmiştir. 

Lozan Antlaşması'nın 15. Maddesine ek olarak konulan 2 no’lu haritada, İtalya'ya verilen toplam 14 adanın isimlerinin altı kırmızı ile çizilmiştir. 

Söz konusu 14 adanın egemenliği, 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredilmiştir. Devredilen adalar arasında, Yunanistan tarafından 2004 yılında işgal edilen adalar bulunmuyor. 

Yunan hükümetlerinin sürekli olarak gündeme getirdiği 28 Aralık 1932 tarihli Türk-İtalyan Mutabakat Zaptı'nın hukuki geçerliliği yoktur. Çünkü anılan zabıt, Milletler Cemiyeti tarafından onaylanmamış ve tescil edilmemiştir. 

1939 yılında İngiliz Savaş Ofisi tarafından çizilen haritada da sadece 4 Ocak 1932 tarihli antlaşma vardır. Ancak 28 Aralık 1932 tarihli Mutabakat Zaptı yoktur. 

1957 tarihli ABD haritasında 12 adanın sınırları belirtilmiş olup Yunanistan'ın işgal ettiği adalar, 12 ada sınırları içinde bulunmamaktadır. 

Yunanistan, 2004 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ne ait 16 ada ve 1 kayalığı işgal etmek suretiyle, 1923 Lozan Antlaşması'nı ve 1947 Paris Antlaşması'nı açık olarak ihlal etmiştir. 

FÜTUHAT DEĞİL VATANIMIZA SAHİP ÇIKMAK 

Öncelikle saptayalım: 152 adanın Türkiye egemenliği altına alınması, bir fetih olayı değildir. Yaptığımız iş, vatanımıza sahip çıkmaktır. 

AKP Hükümeti sorumluları, Türkiye topraklarının bir kısmını yabancı bir devletin egemenliğine terk ederek, TCK 302. Madde’deki suçu işlemişlerdir. Cezası, ömür boyu hapistir. 

Türk Silahlı Kuvvetleri, var olan durumu AKP Hükümeti’nin önüne koymaktadır. Ancak Hükümet, Türkiye'nin egemenliğini korumaktan kaçınıyor. Çünkü BOP Eşbaşkanlığı göreviyle ABD devlet sıradüzenine bağlanmıştır. 

BARIŞÇI YOLDAN ÇÖZECEĞİZ  

Vatan Partisi, Ermeni soykırımı yalanına karşı mücadelede olduğu gibi, Türkiye devletinin yapması gereken işi üstlenmiştir. 

Türkiye'nin Ege'de vatan toprakları üzerindeki egemenliğini yeniden kuracak gücü vardır. Ancak bunun için ABD'den bağımsız bir hükümet gerekir. Vatan Partisi'nin farkı buradadır. 

Seçim Bildirgemizde, Vatan Partisi hükümetinde Türk ordusu efsanesinin geri döneceği belirtiliyor. Bu anlamlı sözü, İstanbul 1. Bölge adayımız E. Tümamiral Soner Polat dile getirdi. 

Atatürk çizgisindeki hükümet, orduda Mustafa Kemal geleneğini ayağa kaldırır. Türk ordusunun caydırıcı gücü, bugün vatanın bütünlüğünü sağlamak ve Cumhuriyeti korumak için şarttır. 

Türkiye ve Yunanistan arasında dostça ilişkiler gelişmesi, toprak bütünlüğüne karşılıklı saygıyla olur. 152 adanın işgali, düşmanlık kışkırtan bir eylemdir. Yunanistan Hükümeti, geçmiş tecrübeleri de değerlendirerek, bunu anlayacak yetenektedir. 

Vatan Partisi, Ankara'da başı dik bir hükümet kuracaktır. O zaman Türkiye, Washington ve Brüksel'den yönetilmeyecektir. Türkiye kendi gücünün bilincinde olacak ve aynı zamanda Asya ile Atlantik arasındaki dengeleri çok iyi değerlendirecektir. 

ATIŞ YOK, MATEMATİK HESAP VAR 

Sayın Haslet Soyöz dostumuza da belirttim: 152 adamızın Türkiye Cumhuriyeti egemenliği içine alınması, "serbest atış" kapsamında değerlendirilemez. Burada matematik bir hesap var. Kendi gücümüze güvenmek, o hesabın merkezindedir. Dünya ve bölge dengeleri de o hesabın içindedir. 

2005 yılında Lozan'a giderken milletimize söz vermiştik. Sekiz yıllık bir mücadele sonunda, 17 Aralık 2013 günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden aldığımız kararla o sözümüzü yerine getirdik. O zaman da matematik bir hesapla yola çıkmıştık.