26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Egzoz terörü

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türk milleti, yıllardır terörün ağır baskısı altında yaşıyor. Bölücü terör, İslam görüntülü dinci terör psikolojimizi bozuyor. Bu teröristlere özenen tipler de sokaklarda dolaşıyor.
Kuralsızlığın cezalandırılmadığı bir alan da trafik...
Başta İstanbul olmak üzere, büyük şehirlerdeki halka hayatı zehir eden bir olgu, trafik terörü...
Pratik işleri seven Başbakan Binali Yıldırım’dan bu konuya acilen eğilmesini bekliyoruz.
| Egzoz rezaleti: İstanbul sokaklarında kulak zarımızı patlatacak kadar gürültüyle dolaşan muayene kaçkını eski tip otomobiller var. Bunlara patlayan egzoz taktıran trafik teröristleri insanları evlerinin içinde bile hoplatıyorlar. Yarattıkları hava kirliliği de başka bir rezalet... Bunları hemen atın trafikten...
| Motosiklet terörü: Bir de motosikletine patlatıcı egzoz taktıran, bununla sokaklarda hava atan tiplerin yarattığı gürültü var. Motosikletlerdeki kulak delen o egzozlar mutlaka söktürülmelidir. Akan trafik içinde kural tanımadan hız yapan, şerit değiştirirken başka araçları tehlikeye atan bu tür motosikletçilere ders verilmelidir.
| Servisçi terörü: İstanbul’daki hat minibüsleri şehir trafiğini rahatlatmak gerekçesiyle kaldırıldı. İyi de şimdi sokaklar hatta caddeler bile servis minibüslerinin işgali altında. Bunlar sabah-akşam trafiği kilitledikleri gibi yolların bir hatta iki şeridini park alanı gibi kullanarak trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Üstüne üstlük de saldırganlar. Bu teröre ne zaman son verilecek?
| Damperli kamyon terörü: İstanbul’un ana yollarından tutun da en dar sokaklarına kadar hafriyatçıların kanun bilmez damperli kamyon şoförleri hakim. Bu eğitimsiz ve hödük şoförler, hiçbir kurala uymuyorlar. Kamyonu üstünüze sürüyorlar. Sol şeritte taksilerle yarışıyorlar.
Kim dur diyecek bu teröristlere?
*Halk otobüsü terörü: Bir de belediye adına toplu taşıma yapan halk otobüsleri var. Şoförleri küstah ve saldırgan. Hiçbir trafik kuralına da uymuyorlar. Bu trafik teröristlerinin kullandığı otobüslerin ruhsatları hemen iptal edilmelidir. Bakın bakalım o zaman nasıl uslanıyorlar?
***
Biliyorum, polisimiz bütün gücünü PKK terörü ile mücadeleye vermiş durumda. Ama emin olun ki bu trafik terörü insanı PKK terörü kadar rahatsız ediyor.
İçişleri Bakanlığı, önceliği İstanbul’a vererek trafik timleri kurmalı ve bu trafik teröristlerine, şehrin onların olmadığını göstermelidir. Bu konuda gerekirse yeni yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bunu yaparsa Başbakan Yıldırım çok olumlu notlar alacaktır.

OKURLARIMA TEŞEKKÜR
Aydınlık’taki yazılarımı okuyanlar, Ulusal Kanal’daki konuşmalarımı dinleyenler bana pek çok destek ve teşekkür mesajı attılar, atıyorlar. Kendilerine tek tek cevap vermeye yerim yetmiyor.
Ama bilsinler ki bütün okurlarımı seviyorum. Bana kızıp, “Ne zaman AKP’nin askeri oldun!” diye vuran okurum da dahil...
Yazılarım, konuşmalarım ortadadır. Eğer AKP’ye asker olsa idim; şimdi İstanbul’un yoksul semtinde oturmaz, Boğaz kıyılarında bir yerlerde viskimi yudumlardım.
Erdoğan’ın has adamınca işten atılan, yazıları yüzünden hakkında birçok dava açılan ve FETÖ’cü yargı tarafından mahkum edilen bir yazar olarak diyorum ki: “Bugün Türkiye, PKK ve FETÖ üstünden Amerika ile savaşta iken, ben bu savaşı yürütenlerin yanında duruyorum. Desteğim Erdoğan’a değil, Türkiye Cumhuriyeti’nedir. “
Bunu Erdoğan askerliği yahut da AKP’li olmak gibi algılamak, yaşadığımız şu yakıcı süreci anlayamamak demektir.
Aklına bir kuşku gelen var ise, Aydınlık’taki önceki yazılarıma bir göz atsınlar, yeter. Yanlışı eleştirir, doğruyu teşvik ederiz... Bunu da bilgi ve belge ile yaparız...
İyi biliniz ki biz Erdoğan’ın yanına gitmedik; PKK konusunda söylediklerimiz haklı çıktı; Fethullahçı casus şebekesi hakkında söylediklerimiz doğrulandı ve o bizim yanımıza gelmek zorunda kaldı...
O kadar karamsar olmayın...
Güçlenen bizleriz, bizler...