23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin’in dünya ekonomisine olan katkısı yüzde 33

Dünya ekonomisinin büyümesinin % 33'ünü Çin sağlıyor

Çin’in dünya ekonomisine olan katkısı yüzde 33
A+ A-

Ulusal İstatistik Bürosu Cuma günü yaptığı açıklamada, Çin'in 2016 yılında dünya ekonomisinin büyümesine % 33,2'sine katkıda bulunarak küresel büyümenin en büyük katkıyı yapan ekonomi olma konumunu sürdüreceğini söyledi. Büronun web sitesinde yayınlanan bir açıklamaya göre 2016 yılında Dünya Bankası'nın küresel büyümenin yüzde 2,4 olacağı tahmin ederken Çin ekonomisinin yüzde 6,7 oranında büyümesi bekleniyor.

Veriler 2010 ABD doları fiyatları ile Çin'in 2011 yılında küresel ekonomik büyümenin yüzde 28,6'sına, 2012'de yüzde 31,7'sine, 2013 yılında yüzde 32,5'ine, 2014 yılında yüzde 29,7'sine ve 2015’te ise yüzde 30'una katkıda bulunduğunu gösteriyor. Birleşik Devletler, Çin'in katkılarından daha küçük katkıda bulunarak sırasıyla 2011 yılında dünya büyümesinin yüzde 11,8'inin, 2012'de yüzde 20,4'ünün, 2013 yılında yüzde 15,2'sinin, 2014 yılında yüzde 19,6'sının ve 2015 yılında yüzde 21,9'unun kaynağı oldu. Son yıllarda, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi gelişmiş ekonomiler küresel ekonomik büyümeyi yönlendirmede daha az önemli bir rol oynadılar. Brezilya ve Rusya'yı da içine alan ülkeler ise durgunluk döneminden çıkmadı. Hızlı ekonomik büyümeye rağmen, Hindistan nispeten küçük ekonomisi nedeniyle küresel büyümenin ana motoru haline gelemedi.

Çin orta-yüksek büyümeye hızına sahip "yeni normal” olarak tanımlanan bu dönemde, ihracat ve yatırım odaklı bir ekonomiden daha sürdürülebilir ve tüketim, hizmetler ve yeniliklerden güç alan bir ekonomiye geçmeye çalışıyor. Son yıllarda Çin, ekonomik büyümesinde yavaşlama olmasına rağmen, hala dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasındadır. Hükümet, 2016 yılı için yıllık yüzde 6,5 ile 7 arasında bir büyüme hedefi belirledi. Geçen yılın ilk üç çeyreğinde ekonomi yıllık yüzde 6,7 büyüdü. (CRI)

Son Dakika Haberleri