29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ekonomide atılan adımlar

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

Son 2 yıldır sıkışan ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile travma geçiren Türkiye ekonomisinin ferahlaması için birçok adımlar atılıyor ve gerekli yasalar bir bir çıkarılıyor veya çıkarılmak üzere. Bunları hatırlayalım:
- Türkiye Varlık Fonu
- Vergi affı
- Büyük teşvik paketi
- Faiz indirimi
- Rusya ile ekonomik ilişkilerin normale dönmesi
- İran ile ilişkilerin geliştirilmesi
- Dış politikada köklü dönüşüm sinyalleri

BEKLENTİLER
Bu atılan adımlarla ekonomide ciddi beklentiler oluşmuş durumda. Reel sektörün önünün açılacağı ve yatırımların başlayacağı umuluyor.

TÜRKİYE VARLIK FONU
Büyük yatırımlara kaynak yaratma ve bütçe açığını azaltma amacı ile kurulan bu fonu iç borçlanma ve borç verme aygıtı olarak görebiliriz. Bütçe dışı harcamalar bütçe açığı olarak sorun yaratmayacağı için kamu borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranının da, yabancıların sorun yaratmayacağı oranda kalmasını sağlayacak. Tüm dev alt yapı yatırımların kaynak sorunu bu fonla çözülecek. Ancak bu fonun sanayileşmeye katkısı olmayacak. Bir finans kurumu olarak kredi piyasasında işlev görecek.

VERGİ AFFI
Tüm vergi aflarından büyük medet umulur ama hiçbir zaman da gerçekleşmez. Yurt dışından beklenen para gelmez, vergi borçları yeterince tahsil edilemez. Sadece vergi incelemelerinden kurtulmak en sağlam firmaları bile psikolojik olarak rahatlatır. Çünkü ülkemizde yaygın olan inanç; bir vergi müfettişi isterse mutlaka can yakıcı bir şey bulur... Vergi aflarına neden olan esas sebep gecikme faizlerinin çok yüksek olmasıdır. Temel çözüm enflasyonu düşürmek isteyen bir ülkede devletin kendi alacaklarına yüksek faiz uygulamamasıdır.

BÜYÜK TEŞVİK PAKETİ
Bu pakette süper teşvikten tutun, ticari araçların yenilenmesinde ÖTV muafiyeti, esnafa sigorta prim indirimi, işverenlerin bazı yükümlülüklerinin ertelenmesi gibi onlarca piyasalara bir heyecan verici önlemler var.
Bu önlemler bazı sektörlerde satışların artmasını sağlar. Örneğin eski araçların yerine yeni ticari araçlar satın alınması piyasada bir hareket getirir. Ancak bu teşviklerin etkileri veya faydaları geçicidir. Belli bir dönemde bir fayda sağlar ve sonra durum eski halini alır. Diğer yandan yatırım yapmak sadece o yatırım için teşvik verilmesine bağlı olarak yapılmaz. Yatırım kararını etkileyen birçok husus vardır.

FAİZ İNDİRİMİ
Bankaların konut satışlarını artırmaya yönelik düşük oranda Cumhurbaşkanının istediği için yaptıkları faiz indirimi tek başına konut satışlarını patlatmaz. Satılacak konutların fiyatları, alım gücü ve banka kredisini ödeyebilme pozisyonu da geçmiş yıllar da olduğu gibi değil. Likiditenin bol olduğu zamanda kredi alma ve kredi ödemelerini yapma hususunda bankalar ve tüketiciler daha esnek davranabliyorlardı. Şimdi durum başka. Hemen borçlanmaya karar vermek çok zor.

RUSYA İLE İLİŞKİLER
Rusya ile normale dönecek ilişkiler turizm gelirlerindeki kayıpların 2017’de olmamasını sağlayabilecek. İhracat tekrar artacak. Enerji temin güvenliği sağlanmış olacak.
Rusya’sız Türkiye, Türkiye’siz Rusya düşünülemez. Bu nedenle bu adımlardan büyük sonuçlar çıkabilir. Ancak bunun yanında Batı ile de dengeli ilişkiyi kaybetmemek de çok önemli. Unutmayalım Almanya en büyük ticari ortağımız.

İRAN İLE İLİŞKİLER
İran ile dış ticaret hacmimizi artırmak zorundayız. İran ile ortak büyük projeler bizim ekonomimizin güvencesi olacaktır. Siyasi anlamda da bu ilişkilerin güçlenmesinin yararları ortadadır.

DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİM
Bugüne kadar uygulanan dış politikanın bizi nerelere getirdiği ortada. Komşularımızla olması gereken ilişkilerin kurulması sonucu hem huzur hem ekonomik canlılık gelecektir. Mülteciler sorunları gibi birçok sorunun da maliyetlerinden kurtulmuş olacağız.
Haydi, hayırlısı diyelim ve umutla bekleyelim...