Ekonomik paketteki tarım ve hayvancılık hedefleri
Fiskobirlik, Çaykur, Marmarabirlik, Tariş, Antbirlik, Köy Koop. gibi Türkiye’de çok köklü üretici kooperatifleri bu hükümet zamanında işlevsiz hale gelmiştir. Üreticilerin kooperatifler çatısı altında örgütlenmesi çok önemlidir. Ayrıca bugün küçükbaş hayvan varlığımız 40 milyonun altındadır.
Hazine ve Maliye Bakanı Çarşamba günü, Türkiye ekonomisini düze çıkarmak için alınacak tedbirleri açıkladı. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun diyelim. Ancak, bu konuya yetkin ekonomistlerin analizlerinden pek iç açıcı şeyler olmadığını öğreniyoruz. Tarım sektörü için yaptığı açıklamalara gelince, bu konuyu üç başlık altında inceleyebiliriz.
1- Çok önem atfetiği ve önemli saydığı Sera Aş; Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığı ile kurulacağını açıkladığı sera alanı; iki bin hektar olacakmış. Yani, 20 bin dekar. Bunu Türk tarımı için çözüm olarak sunmak, en azından bu işle ilgili bilgi eksikliğinin göstergesidir. Bugün Türkiye de örtü altı tarım alanı resmi kayıtlara göre 700 bin dekar civarındadır. Kayıt dışı olanlarla bu rakam bir milyon dekarı bulmaktadır. Ancak bu seralarda soğan, patates, kurufasülye, nohut ve mercimek yetiştirilmiyor. Seralarda yetişen ürünler, tufanda sebzeler; domates, biber, hıyar ve taze fasülye olabilir. Kaldı ki bunlar da üretim girdilerinin çok yüksek olması nedeniyle üretimlerinde sıkıntı yaşanmaktadırlar. Özet olarak, Sayın Bakanın sera projesi derde derman olacak bir şey değildir.
2- Sayın Bakan, "Üreticilerin ürünleri kooperatifler kanalı ile tüketiciye ulaştırılacak, hallerde kooperatiflere öncelik verilerek aracılar kaldırılacaktır", diyor. Güzel, liberal ekonomiyi, yani serbest pazar ekonomisini savunan bir ideolojiye sahip olan yönetim bunu nasıl yapacaktır? Günümüzde geçerli olan 5957 sayılı Hal Yasasında üretici kooperatiflerine öncelik verileceği zaten belirtilmiştir. Ancak, bugün hallerde üretici kooperatifleri görünmemektedir. Hallerde yer almak isteyen kooperatiflerin başına neler geldiğini basından çok izledik. Çok iyi bildiğim, İstanbul'daki toptancı sebze meyve hallerine bazı güçler hakimdir.
Türkiye'de yıllarca üreticinin ürünlerini değerlendiren çok köklü üretici kooperatif ve üretici birlikleri bu hükümet zamanında, ya işlevsiz hale gelmiş ya da fonksiyonlarını yitirmişlerdir. Bunlar; Fiskobirlik, Çaykur, Marmarabirlik, Tariş, Antbirlik ve Köy Koop daha birçoğu...
BAŞARILI ÖRNEKLER
Üreticilerin kooperatifler çatısı altında örgütlenmesi çok takdir edilecek ve olması gereken bir durumdur. Bunun için önce üretici eğitilmeli, toplumcu bir anlayış kazandırılmalıdır. Geçmişte kooperatifler çok suistimal edilmiş, iş bilmez ve kötü niyetli yöneticilerin eline geçmiş, çok kötü örnekler yaşanmıştır. Ne yazık ki eğitimli, toplumcu olduğu sanılan insanlar da bu konuda çok kötü örnekler oluşturmuşlardır. Başarılı örnekler de vardır. Tire Süt Üreticileri Kooperatifi, Bademli ve Bademler Fidancılık Kooperatifleri ve İnegöl Kulaca Kalkınma Kooperatifi ile Gemlik'teki Katırlı Köyü Kalkınma Kooperatifi sayılabilir.
Şunu da belirtmek gerekir ki, bu kooperatifler yöneticileri sayesinde başarmışlardır. Başarısız olan kooperatifler de yöneticilerin iş bilmez ve kötü niyetli olmalarının dışında, kooperatif yönetimlerinde çok başlılığın olması, yönetimde bazı kişilerin her şeyi "ben bilirim" şeklindeki cahilce anlayışlarıdır. Ülkemizde kooperatifçiliğin başarılı olması en büyük dileğimizdir.
HAYVANCILIK
3- Sayın Bakanın, tarım konusunda yaptığı bir diğer açıklama ise; kırmızı et açığını kapatmak için küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi olmuştur. Bakan Albayrak, "47 milyon baş olan küçükbaş hayvan varlığımızı 4 yılda 100 bin başa çıkaracağız" şeklinde açıklama yapmıştır.
Öncelikle belirtmeliyim ki, bugünkü küçükbaş hayvan varlığımız 40 milyonun altındadır. Küçükbaş hayvan üretimi meraya dayalı olması gerekir. Bugünkü hükümetimizin yanlış uygulamaları sonucu meralarımız çok amaç dışı kullanıldığı için çok azalmış, Cumhuriyet kurulduğunda 45 milyon hektar olan mera alanımız maalesef bugün 12 milyon hektar civarındadır. 17 yıllık AKP hükümetleri döneminde 11 milyon hektar mera alanımız, duble yollara ve belli odaklara rant sağlamak için imara açılmıştır.
MERA MESELESİ
Mera konusunda, 6636 sayılı Büyükşehir Yasasına da değinmek gerekir. Bilindiği gibi, bu yasa ile köyler mahalle olmuş, köy meraları da arsa olmuş, sonunda da bu arsalar belediyeler tarafından satılmıştır. Daha önce yürürlükte olan kent yasasında denmektedir ki, hayvancılık yapılacak yerler yerleşim yerlerinden 20 kilometre uzakta olmalıdır. Buna göre mahalle yapılan köyler de yerleşim yeridir ve 10 tavuktan fazla tavuk beslemeye bile izin vermemektedir... Yani, geleceğin en iyi habercisi geçmiştir.
Küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi konusunda meraların yanında damızlık ve çoban temini de çözülmesi gereken problemlerin başında gelmektedir. Bunlar da başka bir yazı konusu olarak işlenecektir.