18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İncirlik’i terk etmesi gereken Amerika'dır

Türk İş Genel Başkanı Atalay, hükümete PYD’ye destek veren ABD uçaklarının engellenmesi çağrısında bulundu.

İncirlik’i terk etmesi gereken Amerika'dır
A+ A-

AYDINLIK / ANKARA

İncirlik’ten kalkan ABD ve koalisyon uçaklarının Suriye’de PKK/PYD terör örgütüne destek vermesi üsteki ABD varlığına yönelik tepkileri de arttırdı. Eski Milli Savunma bakanları hükümete İncirlik’teki ABD faaliyetlerini durdurma çağrısı yaparken bir tepki de Türkiye’nin en büyük işçi sendikası Türk-İş’ten geldi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay Aydınlık’a yaptığı açıklamada, Almanya’nın İncirlik’ten ayrılma kararını hatırlatarak, “Almanya gidiyor. Ama İncirlik’ten asıl gitmesi gereken Amerika. Amerika’nın İncirlik’te ne yaptığını, hangi işleri çevirdiğini kimse bilmiyor. İncirlik’ten kalkan uçakların terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye yardım etmesi kabul edilemez. Türkiye toprakları Türkiye’nin düşmanı terör örgütlerinin Suriye’de alan genişletmesi için kullanılamaz. ABD hemen İncirlik’i terk etmelidir. İncirliğin terör örgütlerine destek amaçlı kullanılması derhal engellenmelidir” dedi.
Zaman geçirilmeden harekete geçilmesini isteyen Atalay, “Bu talep, bütün işçilerin, Tük-İş’in ve Türk-İş Genel Başkanı olarak benim talebimdir. 80 milyon vatandaşımızın isteğidir. Hükümet hemen gerekli önlemleri almalıdır. Amerika İncirlik’i terk etmelidir” diye konuştu.

İNCİRLİK FİTNE YUVASI

Türk-İş eski Genel Başkanı Salih Kılıç da Aydınlık’ın sorularına verdiği yanıtta İncirlik’in bölgede fitne yuvası olduğunu, Türkiye’nin komşularıyla arasını açma görevi yaptığını kaydederek şunları söyledi: “Alman milletvekilleri Almanya’nın FETÖ ve PKK’ya yönelik tavrı nedeniyle İncirlik Üssüne sokulmadı. Şimdi Almanya İncirlik’ten ayrılıyor. Ancak Amerika doğrudan PKK/PYD ile birlikte. Onları silahlandırıyor, ağır silahlar veriyor. Düzenli ordu olmaları için eğitim veriyor. İncirlik’ten kaldırdığı uçaklarla PKK/PYD’nin önünü açıyor. Amerika’nın PKK/PYD’ye bu desteği kabul edilemez. Bu destek için Türkiye toprağı olan İncirlik’i kullanması ise hiç kabul edilemez. Hükümet İncirlik’in Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden örgütler için kullanılmasına izin vermemelidir. İncirlik’teki ABD faaliyetlerini engellemelidir.”

'KIDEM KALKSIN DİYEN BAKANLARI İŞÇİNİN ÖNÜNE KOYACAĞIZ'

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş Yönetim Kurulu ve Konfederasyona üye sendika genel başkanları ve basın mensuplarıyla iftar programında bir araya geldi. Atalay programda kıdem tazminatı hakkında açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz’dan dolayı sıkıntılarının ötelendiğini söyleyen Atalay, darbe girişimi öncesinde geçici işçiliği, taşeron işçileri konuştuklarını, bugün ise kıdem tazminatının gündemde olduğunu kaydetti.

‘SANDIKTA GÜCÜMÜZÜ GÖSTERECEĞİZ’

Fona güven duymadıklarını vurgulayan Atalay, “Güven duymak insanlığın en önemli meselesi. Fonla ilgili geçmişte yaşadıklarımızı göz önünde bulundurursak fona güven duymadığımızı her alanda ülkeyi yönetenlere bildirdik. ‘Bu iş kalksın. Dünyanın belli ülkelerinde kıdem tazminatı yok, kıdem tazminatına ne gerek var, bunu kökten kaldıralım’ diyen bakanlarımız var. Önümüzdeki süreçte kıdem tazminatı kalksın diyen, özellikle asgari ücretin çok olduğunu söyleyen siyasilerin her ilde canlı görüntülerini, yazılı açıklamalarını işçilerin önlerine koyacağız. Bununla ilgili gücümüz neyse sandığa gittiğimiz zaman gücümüzü göstereceğiz. Bundan sonra işçiyle ilgili olumsuz tablonun içinde bulunanlarla ilgili tavrımız daha görünür, daha bilinir şekilde hareket etmek durumundayız” ifadelerini kullandı.
Kıdem tazminatıyla ilgili kamuoyunun tamamının Türk-İş’in, sendikaların yapacağı etkinliğin arkasında olacağına dikkat çeken Atalay, “Çünkü kıdem tazminatı ülkenin tamamını ilgilendiriyor. Bu bizim oğlumuzun düğün parası, kızımızın çeyiz parası. Bununla ilgili olumsuz hiçbir işin içinde olmayız. Şu anda ülkeyi idare edenlerin açıklamaları da fazla kötü değil ama inşallah tamamen rafa kalkar ve bu mesele kökten biter. Şu anda kıdem tazminatıyla ilgili bundan iki ay öncesine göre daha iyi noktadayız” dedi.
İşsizlik Fonu’na toplanan paraların başka yerlerde kullanıldığını hatırlatan Atalay, “İşsizlik Fonu’nda toplanan para ortada. Fonda 108 milyar lira birikmiş ama bunun sadece 16 milyar lirasını işçi kullanmış. Yollara, köprülere harcanan bu paranın asıl sahibi işçiler. İşte bundan dolayı fona hiç sıcak bakmıyoruz ama buna karşın kıdem tazminatını alamayanlarla ilgili bir çalışma yapılabilir” değerlendirmesinde bulundu.

‘GREV ERTELEME KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL’

Son yıllarda bütün işçi grevlerinin Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenmesinin sorulması üzerine Atalay, “Kristal-İş’in grevi ertelenmişti. Sözleşmesi bugün bağıtlandı. Tabi cam sanayisinin ülkeye, milli güvenliğe nasıl bir sıkıntı verdiğini ben de merak ediyorum. Grev ertelemesi kabul edilebilir bir durum değil. İşçilerin en önemli kozlarından birisi bu. OHAL’in kimseye zararı yok deniyor ama işçilere zararı var. Bazı sendikalarımızın önümüzdeki günlerde sözleşme süreleri doluyor. Belki 15 gün sonra ya da bayram bitiminde sözleşme bağıtlanmazsa arka arkaya grev kararı almakla karşı karşıya geleceğiz. Bakalım o zaman ne yapacaklar görelim” yanıtını verdi.
Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’yla çalışmaktan memnun olup olmadıkları yönündeki bir soru üzerine, “Şu ana kadar bir problem yok ama önümüzde kamu sözleşmeleri var. Sayın Bakan en büyük imtihanı toplu sözleşmede verecek. Şu an 2 bin liranın altında maaşla madende çalışan arkadaşlarımız var. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Yerüstünde çalışan madencilerimiz var. Siirt’te yerin üstünde çalışan madenci arkadaşlarımızı görmek için dürbünle bakmanız lazım. Dağın bir tepesinde kuş gibi durup maden çıkarıyorlar. Yani bunlara yer üstü diye bakmak, 2 bin liranın altında ücret vermek insafla, merhametle yan yana gelecek bir şey değil” ifadelerini kullandı.

DEVLET SÖZÜNÜ TUTMAK ZORUNDA’

Taşeron işçilerin durumuyla ilgili soruyu yanıtlayan Atalay, “Bizim gündeme getireceğimiz konulardan bir tanesi taşeron işçiler, geçici işçiler. Çünkü bu insanlar ülkeyi yönetenlerden, televizyonlardan, gazetelerden, bizlerden haber bekliyor. Ama şu ana kadar bir haber veremdik. Bir an evvel kamu işçileriyle beraber taşeronu da halletmek lazım. İnsanların dayanma gücü kalmadı. Taşeronla ilgili Türk-İş’e, sendikalara değil 80 milyona söz verdiler. Çözeceğiz dediler. Devlet verdiği sözü yerine getirmek mecburiyetinde. Son iki ayda dolaba koydular gibi görünüyor. Kıdem tazminatı öne çıkınca onu fazla konuşmuyoruz. Kamu sözleşmeleri bittikten sonra beraber konuşuruz” diye konuştu.
Atalay tutuklu Tümtis sendika yöneticileriyle ilgili şunları söyledi: “Tümtis sendikamızın 12 yöneticisi hapiste. Tek suçları örgütlenmek. Adam öldürmediler, silah yok, bıçak, yok, hırsızlık yok… Sadece örgütlendiler diye 3-4 sene arası hapis cezası aldılar. Bunlar asgari ücretle çalışan arkadaşlarımız. Sendikaların kendi aralarında topladığı paralarla bunların ailelerine bakıyoruz. Ülkeyi yönetenlere anlattık. Bu cezayı veren 3 tane hakim FETÖ’den tutuklu.”

Son Dakika Haberleri