Erdoğan Anayasa’yı paspas yaptı

Tayyip Erdoğan’ı durdurmak mümkün değil. Kontrolü iyice kaybetmiş durumda. Ettiği yemini, anayasanın 101. maddesini çiğnemesi bir yana, anayasayı fiilen ortadan kaldıran bir davranış içinde... 

Son günlerde katıldığı toplantılarda kendisini, “Yeni Cumhuriyetin Devlet Başkanı” diye anons ettiriyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmış, yenisini kurmuş haberimiz yok. Türkiye’de “Devlet Başkanlığı” diye bir makam yok. Ama o “başkanlık” makamında oturmaya başlamış bile...  

Çok sayıda tepki telefonu geldi. Vatandaş, “Yeter artık!” noktasında... Hukukçulara sordum, tepkililer... “Açıkça suç işleniyor. Erdoğan, anayasayı paspas yaptı. Her gün, hem de günde birkaç kez çiğniyor” dediler. 

KUR’AN ELDE 

Erdoğan bunlarla da yetinmedi. Son günlerde kürsülerde Kur’an’la dolaşmaya başladı. Herkes “Erdoğan Kur’an’a niye gerek duydu acaba?” diye soruyor. “İş o kadar kötü mü?” diyenler var. Öyle görünüyor ki, Erdoğan’ın Kur’an hesabı ters tepmiş. “Çaresizlik” olarak algılanmış.  

Hele Siirt’te söyledikleri çok daha vahim. Yine mezhep tartışmasına sarılmış görünüyor. Devletin en tepesinde oturan kişi ne yapmaması gerekiyorsa onu yapıyor. 

Erdoğan sık sık “Bu anayasa bize dar geliyor” diye konuşuyor. Ama görünen o ki, asıl sorun anayasa değil. Oturduğu cumhurbaşkanlığı koltuğu ona bol geliyor. Hem de çok boool! 

*** 

BARZANİ ABD’DE 

Barzani Amerika’da... Boşuna gitmez. Yeni hesaplar olduğu belli... İlk akla gelen Kerkük... IŞİD üzerinden Kerkük 2. İsrail’e fiilen bağlandı. Şimdi bunun resmileştirilmesi gündemde...  

Barzani’nin dün ABD Başkan Yardımcısı Biden ve Başkan Obama ile randevusu vardı. Türkiye ile ABD arasında saat farkı olduğu için Aydınlık baskıya girerken daha görüşmemişlerdi. Herhalde görüşme olmuştur. 

ERDOĞAN, DAVUTOĞLU BARZANİ 

Barzani’nin programını görünce Erdoğan ve Davutoğlu’nun durumunu düşündüm. Erdoğan, Meksika dönüşü Houston’a uğramıştı. Obama “Gel” der mi diye beklemişti. Dışişleri bürokratları ne yaptılarsa olmadı. Obama “Gel” demedi. 

Geçtiğimiz aylarda Davutoğlu da Amerika’daydı. Neye gittiği pek anlaşılamadı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’la görüşmek için gittiği söylendiyse de inanan olmadı. Davutoğlu ABD’deyken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf’ın basın toplantısı vardı. “Obama veya Başkan Yardımcısı, Davutoğlu ile görüşecek mi?” diye soruldu. Sözcü, bu soruya “Davutoğlu ABD’de mi, haberim yok” karşılığını verdi. 

Erdoğan, Davutoğlu ve Barzani... Her dediğini yapınca müttefikin(!) yanında da itibar sıfıra iniyor. Türkiye için çok acı. 

*** 

FIRSAT UYGUN (!) 

IŞİD görevini başarıyla yapıyor. Irak, Şam, Ankara planlara “uygun” hale getiriliyor. Artık zamanın geldiği hesaplanarak düğmeye basıldı. Irak’ta harita yeniden çizilirken, Arap ve Türkmen şehri Kerkük, 2. İsrail’in sınırları içine kaydırılıyor. Sıra bölgedeki petrol yataklarında... Her şey adım adım ilerliyor. 

Suriye’de de benzer bir durum yaşanıyor. IŞİD bahane, hesap açık... PKK’nın Suriye kolu PYD’ye “kanton” hazırlanıyor. 

Sırada Türkiye var. Washington’da, Londra’da kapalı kapılar arkasında kumpaslar kuruluyor. Şartların olgunlaştığı düşünülüyor. Seçim sonrasına hazırlık yapılıyor. Irak ve Suriye’de yapılanlar, Türkiye için de planlanıyor. 

HESAP TUTAR MI? 

Peki hesap tutar mı? Zor! Hem de çok zor! Türkiye Cumhuriyeti kanla kuruldu. Kanla kurulan devlet kansız yıkılmaz. İş o noktaya geldi mi şehitlerin bile yeniden ayağa kalkacağı kesin.  

Ölümü göze almış halktan daha etkili bir silah henüz bulunamadı!