20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan: Ben yapmadım, onlar yaptı

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Başbakan Erdoğan son dönemde yeni bir politika benimsedi. Kendisi 11 yıldır iktidarda olmasına rağmen hiçbir olumsuzluğu sahiplenmiyor. TSK'ya kurulan "kumpas"ı, "sahte delilleri", "ayarlanmış yargıyı" itiraf ediyor. Ama kendi sorumluluğu konusunda hiçbir şey söylemiyor. Savcı Zekeriya Öz'e gönderdiği makam arabasından da hiç bahsetmiyor. Sanki bu işlerden hiç bilgisi yok. Ergenekon davasının "savcısı" olduğunu bile unuttu.

Ekonomide yapılan hiçbir uyarıyı dinlemedi. İzlenen politikalar duvara çarpınca yine aynı yöntem. Uluslararası güçler ve faiz lobisini suçladı. Merkez Bankası faizleri yüzde yüz arttırdı. Bilgisi ve onayı olduğu, bakanları kararı övdüğü halde, "Ben faiz artırımına karşıyım" dedi.

Ortaya çıkacak olumsuzluklardan kendini kurtarma derdine düştü. Erdoğan'ın açıklamalarına bakarsanız sanki Türkiye'nin değil Papua Yeni Gine'nin Başbakanı. Peki vatandaş bunu yer mi?

Gelen tepkilere bakılırsa çok zor!

AKP'nin AVM ekonomisi: Buraya kadar

AKP 11 yıldır iktidarda. İktidara gelmeden önce önündeki taşlar Kemal Derviş'e temizletildi. Sonra da önüne ne konduysa onu yaptı. Para politikalarıyla üretilen "yapay refah"tan nemalandı.

11 yıllık iktidarında sanayiyi unuttu. Özellikle 2007'den beri imalat sanayine yatırımlar durma noktasına geldi. AVM ekonomisine, yani ranta yöneldi. Sanayicilerin ek iş olarak girdikleri bu alan, bir süre sonra esas iş oldu.

Üretmeden, tüketilen bir sürecin bir yerde tıkanacağı kesindi. Beklenen oldu tıkandı. İşadamları batmamak için çırpınıyor. Merkez Bankası Başkanının açıklamalarına güvenip döviz konusunda önlem almayanlar iflasta. Önümüzdeki günlerin daha kötü olacağını da söylemeye bile gerek yok. Artık herkes farkında.

AVM ekonomisinde sona gelindi: "Buraya kadar"

***

Bakan Yazıcı neden Başbakanı karşısına aldı?

Gümrüklerden kötü kokular geliyor. "Hayali ihracat, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatların kapatılması, ithalatta düşük fatura, konteynır sallaması, kaçakçılık, ..." iddialarının bini bir para...

Tek merkezden yürütülen işlerden söz ediliyor. "Geliri yüksek" gümrüklere yapılan atamalarda izlenen yol tartışılıyor. İddia çok...!

İşte bu ortamda Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Başbakan Erdoğan'ı karşısına aldı. Erdoğan "Paralel devlet var" açıklaması yaptı, o "gerçekçi değil" dedi. Zaman gazetesi de Yazıcı'nın açıklamasını manşetine taşıdı.( 26 Ocak)

'Oğlunu korumaya mı aldı?'

AKP'liler şaşırmış olacaklar ki birbirlerine, "Ne oluyor?" diye telefon açmışlar. "Yazıcı'nın da oğlu var mıydı?" diye sormuşlar.

Bu arada fezleke idiaları gündeme geldi. Merak bu ya! Herkes, "Bu işin içinde bir iş var. Yoksa Yazıcı F tipi örgüte mesaj mı verdi? Oğlunu korumaya mı almaya çalışıyor?" dedi.

Tam bunların konuşulduğu günlerde emekli bir gümrükçü ile karşılaştım. Önemli şeyler anlattı. Gümrükçüler arasında konuşulanlara göre geçtiğimiz günlerde ilginç bir olay yaşanmış. Eski bir bakanın oğlu gümrükte suçüstü yakalanmış. Bakan devreye girip arkadaşının oğlunu kurtarmış. Ama olayla ilgili belgeler elden ele dolaşıyormuş. Bu belgelerle o gümrükçüler istediği işi yaptırıyormuş.

Eski bakan şu anda AKP'nin bir büyükşehir belediye başkanı adayıymış.

Ne diyelim! Yakında kokusu çıkar!