25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan cenahı Esad’dan açıklama bekliyor

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Dün sabahın erken saatleri. Suriyeli bir kaynağım mesajla uyardı.

“Putin, Erdoğan ile Esad’ı Moskova’da bir araya getirecek. Ne dersin?”

İddianın kaynağı: Es Sefir adlı Lübnan gazetesi.

***

Ayrıntı rica ettim.

Es Safir’in dünkü manşet haberini özetledi.

Amaç: Suriye krizine kesin siyasi çözüm.

Hedef: Şam’da kapsayıcı bir hükümet

Yani: Muhalefetin belli unsurları da katılacak.

Zirvenin muhtemel tarihi: 18-22 Eylül 2016.

***

Haberdeki bir diğer iddia.

Moskova zirvesi için ilk adım Petersburg’ta atılmış.

Erdoğan’la Putin buluşmuştu ya. 9 Ağustos 2016’da.

Suriye’den de bir heyet gelmiş Petersburg’a.

Heyette en üst düzey isimler bulunuyormuş. İstihbarat ve güvenlikten.

Mesela: General Ali Memlüklü.

Fiilen: Bütün istihbarat birimlerinin başındaki isim.

***

Erdoğan-Putin zirvesini hatırlayalım. İki bölümdü.

İlki genel konular. İkincisinde sadece Suriye dosyası görüşülmüştü.

Es Sefir’in iddiası doğru ise: Petersburg’ta Ruslar mekik diplomasisi yürütmüş.

Fikirler, görüşler, öneriler, karşı öneriler... İki heyet arasında gidip gelmiş.

***

Burada biraz duralım. Bazı soruların cevabını arayalım.

İlk soru: Es Safir’in haberi doğru olabilir mi?

Öncelikle kayda geçirelim. Haber, bir iddia. Teyid edilmedi.

Hatta bazı Suriye kaynakları iddiaya kuşkulu yaklaşıyor.

Dedikleri: Bir “zirve” yapılacaksa, erken doğum yaptırma çabası olabilir. Bozmak, engellemek için.

***

Fakat aynı Suriye kaynakları başka olguyu teyid ediyor.

Buna göre: Bölgede örtülü görüşmeler sürüyor. Üçlü ve dörtlü heyetler halinde.

Türkiye, Rusya, İran ve Suriye arasında.

Üçlü görüşmeleri anladık. Fakat Suriye’nin de katılıyor olması bir ilk.

Alt ve orta seviyede hayli mesafe alındığı anlaşılıyor.

Kritik soru şu: Bu görüşmeler devlet zirvesine dönüşür mü?

Erdoğan ve Esad sonuçta buluşur mu?

Gelişmelere, açıklamalara bakıyoruz. “Olmaz” diyemiyoruz.

***

Aslında Başbakan Binali Yıldırım bazı işaretler verdi önceden:.

“Nasıl Rusya ile işleri tekrar rayına soktuysak, Suriye’de de, bölgedeki diğer ülkelerde de çok daha güzel gelişmeleri inşallah yaşayacağız.”

Bazı görüşmelerin yapıldığını da çıtlattı: “Bunun süreci başlamıştır, adımları atılmıştır” (10.8.2016).

Bir hafta sonra tekrar konuştu Başbakan: “Önümüzdeki 6 aylık süre içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşarsak şaşmayın” (13.8.2016).

***

Ardından atılan adımı biliyoruz.

TSK, Cerablus harekatını başlattı (24.8.2016).

Türk ordusu Suriye’ye girmişti görünüşte.

Yükselen itirazlara, tehditlere, sızlanmalara bakıyoruz. Hemen hepsi Washington’dan geliyor.

Anlamı: Türkiye, Amerikan koridoruna silahla müdahale etti gerçekte.

Yaşadığımız: Bir tür Türk-Amerikan savaşı. Hem de silahlı.

***

Aydınlık’ın dünkü haberi çok şey söylüyor.

Özeti: ABD özel kuvvetleri Cerablus’ta TSK’nın önünü kesti. Menbiç’teki PKK/PYD’yi korumak için.

Ne olur? Türkiye sağlam bir adım atmıştır. Bölgeyle ittifak kurma yolunda.

Ankara’nın eli artık daha sağlam.

Sonuçlarını artık Washington düşünecek.

***

Suriye dosyasına devam edelim.

Birkaç gün öncesi. Tayyip Erdoğan cenahıyla konuştum. Üst düzey bir isimle.

Konu: Cerablus harekatı. Söylediğim:

Türkiye doğru bir adım attı. Hedef, belli ki koridoru önlemek.

Fakat bir büyük eksiklik var. Esad’la bağlantı kurmanız şart.

Bu adım her şeyi temelden değiştirir.

Suriye’de her şey kolaylaşır. Maliyet düşer.

***

Muhatabımın itiraz yok. Hak veriyor. Fakat bir şartı var:

“Esad açıkça deklare etsin. Ben seçimle geldim. Seçimle giderim desin.”

“Yani: Dış müdahale olmadan seçim yapılsın. Suriye halkı Esad’ı seçerse tamam. Seçmezse Esad o koltukta kalmayacağını ilan etsin.”

Gülüyorum: Esad hep bunu söylüyor zaten. Ayrıca Rusya-İran cephesinin tezi de böyle.

Muhatabım: “Olabilir. Bir kere daha açıklasın. İşimiz kolaylaşır.”

Anladığım: Erdoğan cenahı karar vermiş. Esad konusunda dönüş yapacaklar.

Fakat: Mazeret arıyorlar.

Diyecekler ki: “Ne yapalım? Suriye’de milli irade böyle karar verdi.”

Taraflara duyurulur.

***

Özet: Hep yazdık. AKP, dışta yere çakıldı. Suriye politikası yüzünden.

Şimdi düştüğü yerden kalkma yolunda.

Sonuçları ciddi olacak. Sadece dışta değil. İçte de.

Kötü ediyorsun mu diyelim.

***

Son söz: ABD’nin işi çok zor. İçteki Amerikancıların da.

Bunu bir de Ana Muhalefetimiz görse.