29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Erdoğan en çok sokaktan korkar’

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

“Haziran Direnişi”nde tansiyonun biraz düştüğü günlerdi. Ramazan ayının ortalarına gelinmişti. Ankara’nın Yıldız semtindeki bir otelde iftar yemeğine davetliydim. Çıkışta AKP’lilerin Ramazan ayında çok rağbet ettikleri ve sahura kadar oturdukları kafenin önünden geçerken tanıdığım AKP’liler kahve içmeye çağırdılar.

Başbakanlık çevresine yakın bir ekip. Kendilerine “AKP’nin sosyeteleri” de deniliyor. Hepsi üniversite mezunu. Başbakanlık kulislerine hâkimler. Kahvelerimizi içtik. Laf lafı açtı, gece geç saatlere kadar oturduk.

Tedirginlerdi

Hepsi çok tedirgin. Başbakanın ortamı germesi onları da huzursuz etmişti. Biri sözü bitirmeden diğeri alıyor ve tansiyonun acilen düşürülmesini istiyordu. Ne de olsa okumuş çocuklardı. Tehlikenin farkındalardı.

İçlerinden biri, “Başbakan en çok sokaktan, meydanlardan korkar” dedi. Sonra da Erdoğan’la bulunduğu ortamlarda konuşulanlardan örnekler verdi. Diğerleri de onu tasdik ettiler. Hatta içlerinden biri, Mussolini’nin o ünlü fotoğrafını hatırlattı. “Sokakta yenilirse...” diye söze başladı, arkasını getirmedi.

Erdoğan’ın, korkuyu korkutarak yenmek istediğini, bu nedenle ortamı daha da gereceğinden söz ettiler. O gün orada söylenenler bire bir doğru çıktı.

31 Mayıs günü!

“Haziran Direnişi”nin yıldönümü olan 31 Mayıs günü Kızılay’da Başbakanlığın karşı caddesinden geçiyordum. TOMA’lar, Akrep’ler sıra sıra dizilmişlerdi. Başbakanlığın etrafı insan geçemesin diye demir bariyerlerle örülmüştü. Binlerce resmi ve sivil polis Kızılay-Güvenpark’ı işgal etmişti.

Televizyonlarda gördüğüm Taksim de aynıydı. Halk sokağa çıkmasın diye civar illerden polisler sevk edilmişti. 31 Mayıs’ta İstanbul’da 25 bin polisin görev yaptığı açıklandı. “Ya halk sokağa, meydana çıkarsa” diye her türlü önlemi aldırmıştı.

Bu manzarayı görünce “o günü” hatırladım. Erdoğan sokak ve meydandan çok korkuyordu.

Ankaralı çiçekçiler

Ankara’da Başbakanlığın hemen yanında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bitişiğinde çiçekçiler vardır. Son iki yıldır işleri bozulmuş. “Polis müşteriyi buraya sokmuyor. Zaten çoğu gün yolu kapatıyor. Her taraf polis işgali altında olduğu için halk da gelmiyor” diyorlar. “Ne zaman düzelecek?” diye soruyorum. “AKP iktidardan gidene kadar düzelmez. Bir sene daha dişimizi sıkarsak durumu kurtarırız” yanıtını veriyorlar.

Başbakanlığın önündeki çiçekçiler AKP iktidarına 2015 genel seçimlerine kadar ömür biçmiş. Esnaf tecrübesi böyle diyor. Haydi hayırlısı..!

***

O bakanlar zorda!

Reza Zarrab’dan rüşvet aldıkları iddia edilen bakanlar zorda. Anlatılanlara göre artık huzur içinde bir lokantada yemek yiyemez hale gelmişler. Geçtiğimiz günlerde biri Ankara Çayyolu’nda bir “01 Adana” adlı kebapçıya gitmiş ve bir başka müşterinin “Bakan bey saat kaç?” sorusuyla karşılaşmıştı. İlk başta safça yanıt veren bakan, masadakilerin kahkahalarıyla uyanmış, olay çıkarmıştı.

Aynı bakanın başına yine bir olay gelmiş. Yine Çayyolu semtinde “Benzin” diye bir lokantaya gitmiş. Tam lokmayı ağzına atacak yan masalardan “Reza Zarrab’dan aldığı rüşvetleri yiyor” lafını duymuş. Yine ortam gerilmiş.

Şimdilerde AKP’lilere yakınlığıyla bilinen ve Orman Bakanlığı’nın tesislerinde faaliyet gösteren bir balıkçının VİP salonunu tercih ediyormuş.

Eee artık Türkiye eski Türkiye değil. “Haziran Direnişi” sonrası başka bir Türkiye var. Eskiden vatandaşlar birbirleriyle telefonda bile konuşmaktan korkuyordu. Şimdi AKP’liler korkuyor.

Daha durun bakalım. Bunlar daha başlangıç!