Erdoğan liderleri niye çağırdı?

İşte ihtimaller:
1) Ülkenin eşiğinde olduğu büyük tehdidi birebir aktarmak için.
2) Halka açıklanmayan bazı istihbarat bilgilerini iletmek için.
3) Yapılması muhtemel olan yeni saldırı ve suikast ihtimallerini değerlendirmek için.
4) Darbeyi yaptıranların hedefinin iç savaş çıkarmak olduğu ve buna karşı ortak bir akıl ve politika üretmek için.
5) Emperyalizmin ekonomimize karşı başlattığı taarruza karşı birlikte hareket için.
6) Toplumda var olan tansiyonu düşürmek için.
7) Bu olayı vesile bilip, “Saray’a gitmem” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli’ye sözlerini yedirmek için.

Röntgenci!
Haşhaşilere göre Fethullah, Mehdi Aleyhisselamdır ve her gün Allah ile konuşuyor.
İşte bu Fethullah iki gün önce basına şöyle konuşuyor:
“Tayyip Erdoğan ailesine ihanet için uygunsuz yere gidiyordu. Komşusunu uyardım ve oraya gitmesin yoksa önü kesilir ve siyasette bir yere gelemez dedim. Ben bu durumu bildiğim için büyüler yaptırarak beni öldürmek istediler.”
Zerre aklı, ahlakı ve vicdanı olan söylesin bu adam manyak değil mi?
Söyleyin Fethullah şakirtleri, Mehdi Aleyhisselam röntgenci sapık mı ki onu-bunu gözetlesin!?

Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’de açığı mı var?
Taksim meydanında yüzbinler.
Nerede ise bütün televizyon kanalları canlı yayında.
Öyle iken Kılıçdaroğlu’nun akılda kalan tek bir mesajı yok.
Mesajı geçtik, Fethullah alçağını bir kere olsun ağzına bile almadı.
Sadece önceki günkü o duruşu değil, 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsünden itibaren o aşağılık çeteyi hiç hedef almıyor tersine olağanüstü hal’e karşı çıkıp olmayan işkenceleri gündeme getiriyor.
Pardon ama bu Kılıçdaroğlu’un FETÖ’de bir açığı mı var?

Derin devlet masalcılarına!
Onlarca yıl hep derin devlet masalları ile saldırdılar.
Birkaç tane kripto isim üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini tarumar ettiler.
Oysa 15 Temmuz’da görüldüğü gibi Kestanepazarlı Fethullah bile devleti rehin alarak Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Komutanların yaver ile özel kalemlerine kadar nüfuz etti.
Bu sütunu izleyenler bilir.
Büyük Devlet olmanın gereği derin devletin olmasıdır ama biz de maalesef bu yok dedim ki üzgünüm haklı çıktım.

Konuş Hakan Fidan!
Hakan Fidan günlerdir, “Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ı darbe gecesi niye aramadı ve alçak teşebbüsü niye bildirmedi” sorusunu hâlâ cevaplamıyor.
Sakın, adam MİT’e saldıran darbecilerle vuruşuyordu, telefona zamanı yoktu demeyin zira böyle bir zamanının olduğunu hemşehrisi Mehdi Eker ile saat 22.30 civarı konuşarak ortaya koydu.
Düşünün MİT müsteşarı 15.00’de istihbarat alıyor, 22.30’da devlette hiçbir görevi olmayan Diyarbakırlı Mehdi’ye durum vahim diyor ama Cumhurbaşkanı ile Başbakan’a bir dakika ayırıp telefonla durumu bildirmiyor.
Tayyip Bey bu durumu eleştirdi ama görevden almadı... Bu durum yoksa sırdaş olmasından mı?