19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan ve Kemalistler: İttifak değil ateşkes

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Önceki yazımın ana fikri nedir?

Evet: Tayyip Erdoğan "tek adam"dır.

Fakat: Gerçekte "yalnız adam"dır.

* * *

Erdoğan'ın hal ve gidişine bakalım. 2013'ten beri şöyledir:

Dış cephe: Batı bütünüyle arkasındaydı.

Şimdi kesindir: Devirmek istiyor.

* * *

İç cephe de aynı.

Üçlü bir koalisyon kurulmuştu: Milli Görüş'ün Erdoğancı kanadı. Cemaat. Batıcı liberaller.

3 yıldır aralarında kavga var.

Liberaller: Koptular. Karşı mevziye girdiler.

Cemaat: Kavgada silahlı aşamaya geçti. Darbeye kalkıştı.

Milli Görüş: "Taban" Erdoğan'ın arkasında. "Tepe" ise sorunlu. "Reis"e güven vermiyor.

Daha yeni kayda geçirdi: "Yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım” (27.10.2016).

* * *

Son 3 yılın özeti: Erdoğan müttefiklerini kaybetti. Hem iç cephede, hem de dış cephede.

Önceki yazıda da kaydettim: "Siyasette kanundur: İktidar olmak, ittifak kurmaktır."

"Müttefiklerini kaybeden, iktidarda tutunamaz."

* * *

Elbette: Erdoğan da biliyor "ittifak-iktidar denklemi"ni.

İç cephede önlemini aldı.

Kemalistlerle kavgasında "ateşkes" yaptı (2014).

Amacı: Hem "rakip" azaltmaktı. Hem de yargıda destek sağlamak.

* * *

Dış cepheye gelince. Bir süre bocaladı.

Arayışa girdi: ABD'yle hesaplaşmayı erteleyebilir miydi?

Rus uçağının düşürülmesi bir rüşvetti (24.11.2015).

Fakat: ABD, Erdoğan'ı ortada bıraktı yine de.

* * *

Erdoğan tarihi bir dönüş yaptı sonunda. Uçak için özür diledi (24.6.2016).

Batıdaki algı: Türkiye yönünü Rusya'ya dönüyordu.

Tepki hızlı ve sert oldu: Darbe öne çekildi (15.7.2016).

Türkiye, Rusya üzerinden cevapladı yine: Erdoğan-Putin buluştu Petersburg'ta (9.8.2016).

* * *

Ankara-Moskova hattında bir şeyler oluyordu.

"Stratejik ittifak" konuşuluyordu artık. Hem Rusya'da, hem de Türkiye'de.

Görüntü: Erdoğan, yeni bir proje peşindeydi.

Dışta ittifak ekseni değişiyordu sanki.

Bütün işaretler Asya'yı gösteriyordu. Atlantik yerine.

* * *

Reis'e yakın isimle "dış"ı da konuştuk.

"Atlantik defterini kapatıyoruz."

"Türkiye, Rusya, Hindistan ve Çin... Birlikte Asya'yı düzenleyeceğiz."

"ABD'yi bölgeden kovacağız."

Tenzilatlı dinledim. Çünkü fazla mükemmel.

Evet: Bir yöneliş olduğu kesin.

Fakat: Gerçekçi olmak lazım. Asya cephesinin inşası uzun bir süreçtir.

* * *

Sordum: Niye İran yok?

"İran'da iktidar bölünmüş durumda."

"Hamaney Batı karşısında tutarlı."

"Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Amerika'nın adamı."

"İç meselesini halletsin. Kapı İran'a da açık."

İtirazım: Tespiti fazla keskin.

Tamam: İran'da ciddi görüş farklılıkları var. Ancak Hamaney sisteme hakim.

* * *

Erdoğan cenahının Rusya adımı doğrudur. Önemlidir.

Stratejik bir başlangıç: Yeni dış cephe inşası için.

Fakat dışta üç sorunlu alan var.

Bir: AKP zorlanıyor. Suriye ile açık koordinasyona girmekte.

İki: İran ve Irak'la yeni sorunlar üretildi.

Üç: Ufukta bir döviz krizi belirdi. Türkiye, Körfez parasına fazla bağımlı.

* * *

Soru: İran'la/Irak'la sorunun kaynağı Suud/Körfez parası olmasın?

Malum: Suud-İran gerilimi yükseltiliyor.

Bu çerçevede bakalım: AKP, "Ruhani ABD'ye yakın" diye dertli.

Nedense: Suud'un/Körfez'in Amerika'ya bağımlılığını hiç konuşmuyor.

* * *

Devam edelim. İç cephede Erdoğan nerede duruyor?

Kim/lerle yol arkadaşlığı yapacak? Cemaat ve liberallerin yerine.

Aslında: 15 Temmuz içte yeni bir vasat yarattı.

Kuvvetler yeniden mevzilenmeye başladı. FETÖ ve PKK dışında.

Nesnel olarak: Herkesin herkesle ittifak zemini oluştu.

* * *

Gelişmelere bakıyoruz. Erdoğan'ın MHP'yi seçtiği anlaşılıyor.

Görünen: Başkanlık, taze ittifakın ilk sınavı olacak.

Taraflar birbirine yabancı değil.

1960'ların başlarında birlikteydiler: Milliyetçi/mukaddesatçı kimliğiyle.

1970'e doğru ayrıştılar.

Milliyetçiler MHP'de toplandı. Mukaddesatçılar Milli Nizam Partisi'ni kurdu. Lider Necmettin Erbakan'dı.

* * *

Taraflar, 1991 seçiminde tekrar buluştular. "Kutsal İttifak" kimliğiyle.

Erbakan'ın Refah Partisi'yle, Alparslan Türkeş'in Milliyetçi Çalışma Partisi.

Bir de Aykut Edibali'nin Islahatçı Demokrasi Partisi eklendi. Şu ünlü Yeniden Milli Mücadeleciler yani.

Seçime birlikte katıldılar. Sonuç da aldılar. Barajı aşıp Meclise girdiler.

* * *

Oysa: Çoğu çevre farklı düşünüyordu.

Erdoğan-Kemalist ittifakı konuşuluyordu. Biraz da eleştirerek.

Kemalistlerin darbeyi göğüslemesi iddiayı güçlendirmişti.

Fakat "Reis", genetik kodlarına uygun davrandı.

* * *

Erdoğan'ın iki hesabı var.

Bir: Erdoğan başkan olmak istiyor. Hem de hemen.

İki: Yeni rejim projesinden vazgeçmedi.

İkisinde de Kemalistleri engel görüyor.

* * *

Şunu unutmayalım:

Erdoğan Kemalistlerle sadece ateşkes yaptı.

Çünkü: Uzlaşmaz rakip görmeye devam ediyor.