29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan’ı gönderme senaryoları: Yazıldığı gibi gidiyor

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

İslamcı kaynağımla telefonlaştık. Randevu için.

Hoş bir “giriş” yapmalıyım ya.

Kafam karışık, biraz konuşalım dedim.

Hazırcevaptır: “Kendi yazdıklarına bak.”

Kaynağımın sözünü dinlemeye karar verdim.

İlgili yazılardan bir seçme yaptım.

***

Eylül senaryoları: Tayyip’siz AKP, AKP’siz Türkiye.

31 Temmuz 2013

İki konu birlikte ele alınıyor CHP kulisinde.

Birincisi: “Ilımlı İslam devri bitti. ABD ve İngiltere, İslam dünyasında yönlerini laik-seküler hareketlere çevirdi. Türkiye’nin eski halinin daha tercih edilir olduğu fikri öne çıkmaya başladı.”

(Dikkat: Türkiye’de bu anlayıştaki çevrelerde ‘Batıcı laikliğin’ tekrar öne çıkarılacağı anlaşılıyor.)

İkincisi: “ABD, Erdoğan’ın üstünü tamamen çizdi.”

İstanbul’un İslamcı kulisi.

Dört: “Türkiye artık Tayyip Bey’i taşıyamaz. Ancak 2 ay daha idare ederler. Sistem, AKP içinden bir çözüm bulacak. Veda partisi zamanı geldi. Tayyip Bey’i alıp bir köşeye koyacaklar.”

Beş: “Batı için İslam seçeneği bitmedi. Batı ‘ılımlı ve uyumlu İslam’ arayışını sürdürüyor.”

(Not: Tespit fazlasıyla önemli. “Uyumlu” vurgusu da. “Ilımlı”nın bir adım ilerisi. “Uyumlu” İslamın somut örneğinin de Fethullah Gülen olduğu anlaşılıyor.)

Seçenek? Açıkça “Tayyip’siz AKP’” diyor.

Yani, Gül-Gülen ittifakı mı? Cevap: “Evet!”

***

Erdoğan’ı gönderme senaryoları:

31 Ağustos 2013

Kritik bir soru: Ellerinde düşürücü “koz”lar var mı?

Aklınıza koca “siyasi” projelerin çarpışması gelmesin hemen.

Maalesef, yine “kaset” tetikçiliği var gündemde.

“Şah” diyebilirler mi? Öyle gözüküyor...

Sonuç almak!? Emin olunduğu anlaşılıyor.

(Bak: Erdoğan’ı gönderme senaryoları, Aydınlık-31 Ağustos 2013).

Senaryolar, iki temel kabule dayanıyor:

Bir: Erdoğan’ın miadı doldu. İçeride ve dışarıda.

İki: Erdoğan’lı bir AKP Türkiye’yi yönetemez.

Özet: Erdoğan’sız AKP.”

***

Erdoğan sonrası senaryolar: 1 Eylül 2013

Dinlediklerimi özetlersem..

Hesap edilmiş. İki “veda partisi” öngörülüyor.

Bir: Tercihli yol.. Bir tür “saray darbesi”...

Halk hareketi devrede olabilir. Fakat, esas “kendileri”nin göndermesi. Mesela, “kaset” ve “dosya” savaşlarıyla... Süreç kontrollerinde olsun diye.

Gelelim hükümet senaryolarına.

“Erdoğan’ı gönderme operasyonu”.

Kırıp dökmeden gerçekleşirse...

Halk hareketi güçlü bir dalga yaratamazsa...

AKP tek başına hükümet olacak beklentisi var. Gül-Cemaat cenahında.

Seçim sonrası için de, şimdi de...

Tespitleri: “CHP ve MHP’nin seçim kazanma yeteneği yok...”

Fakat... Türkiye’nin ihtiyacı bir “onarım hükümeti”... Onlara göre.

Yani: Bir AKP-CHP koalisyonu... Geçiş dönemi için.

Not: Benzer bir fikre CHP kulisinde de rastladım.

Yeni bir dönemin açıldığının farkındalar...

Şunu çok net tespit ediyorlar:

Yeni dönemde yükselen dinamik güç Ulusalcılık.

Onlara göre... Toplumun yüzde 25-30’u Ulusalcı dalganın etrafında.

Ulusalcılığın merkezi neresi? Ya da neresi olmalı?

Henüz bir adres tarif etmiyorlar. CHP ya da İşçi Partisi diye.

Etmek istemiyorlar belki de.

Tercihleri? Elbette CHP.

Kontrollü bir yeni dönem için. “Rövanşist olmayan.”

Kazanımlarına fazla dokunmayan.

İç ve dış sistemi zorlamayan...

***

Erdoğan da, Gül de işareti aynı yerden aldı: 3 Ekim 2013

Gül-Gülen cenahı... Taksim’den sonra bir “iktidar programı” uygulamaya başladı.

Altını tekrar çiziyorum: Gül-Gülen cenahı, bir iktidar programı uyguluyor. Erdoğan’ı dışlayan..

Taksim’e: “Çiçek, böcek, ağaç aşaması”na sahip çıkmak.

CHP’ye: Devleti birlikte onarmak.

Batıya: NATO’nun önüne geçmemek, uygun adım yürümek.

AKP’ye: İktidarı kaba saba değil, incelikli politikalarla sürdürmek.”

***

Erdoğan cumhurbaşkanlığını da, başbakanlığı da ‘tehlikede’ görüyor: 22 Ekim 2013

Tarihin sahnesine Taksim çıktı.

Gül-Gülen cephesinin sevinçli tespiti: Erdoğan’ın karizması çizildi. Tek adamlığı bitti.

Dayatan değil... Dayatmalara açık bir siyasetçiydi artık.

Erdoğan karşısında çok iddialıydılar.

Ağustos sonunda tarih de verdiler: “İki ay içinde.. Tereyağından kıl çeker gibi...”

Bendeki algı: Daha çok.. “Saray oyunları” işaret edilmişti sanki. “Şantaj” falan...

***

Erdoğan endişeli: Önünü göremiyor - 23 Ekim 2013

Erdoğan dışta istenmeyen adam, yerini Gül alıyor - 5 Kasım 2013

Gül-Gülen, Erdoğan İstanbul’u kaybetsin istiyor - 6 Kasım 2013

Operasyonun şifresi: Cumhurbaşkanı seçimi - 23 Aralık 2013

Erdoğan acze düştü, devlette inisiyatif Gül’e geçti - 26 Aralık 2013

CHP’nin seçimi: İktidar mı Cemaat’in yedek gücü mü? - 31 Aralık 2013

Abdullah Gül’ün önü mü açılıyor? - 23 Ocak 2013

Gül’ün hesabı: AKP’ye seçim kaybettirdi görüntüsü vermemek -23 Şubat 2014