Erdoğan'ın 3 saatlik sırrı!

Başbakan Erdoğan şu aralar petrole merak sardı. 2. İsrail'in Başbakanı Neçirvan Barzani ile Başbakanlık konutunda 3 saat görüştü. Petrol anlaşmaları imzalanacağı söylenmişti. Irak Merkezi Hükümeti sert çıkınca "ertelendi" dendi. Sonra ertelenmediği, 6 anlaşma imzalandığı ortaya çıktı.

Bu anlaşmaların ne olduğu belli değil. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bundan sonra top Kuzey Irak ve Merkezi Irak Hükümeti arasında" dese de kamuoyundan gizlenen şeyler olduğu ortada...

Dizayi'den anlamlı mesaj!

Nitekim, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Sözcüsü Sefin Dizayi önceki gün Türkiye'ye uyarı niteliğinde bir açıklama yaptı. Türkiye Irak'tan ve uluslar arası çevrelerden gelen tepkiyle bocalayınca Dizayi "Bağdat'la anlaşıp anlaşmamalarının" önemli olmadığını söyledi. "Petrol gönderme anlaşması Türkiye ve Kürdistan arasında imzalanmıştır ve her iki taraf için bağlayıcıdır" dedi.

Dizayi, "Türkiye ve Kürdistan(!)" açısından bağlayıcı olan anlaşmanın ne olduğuna açıklık getirmedi. Dizayi'nin, Barzani'nin bildiği, ama Türk halkının bilmediği şeyler var. İşin acı tarafı da bu.

3 saatte ne oldu?

Başbakan Erdoğan'ın Başbakanlık konutunda Neçirvan Barzani ile üç saat görüşmesi anlamlı. Diplomaside ender görülen bir durum. Erdoğan 2. İsrail'i ayrı bir devlet görüyor olsa da Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmiş değil. Yani Neçirvan Barzani ile Erdoğan eş değil.

Erdoğan bu tür şeylere önem verirdi. Ama bu sefer aldırmadı. Bu görüşmeyi Enerji Bakanlığına veya daha alt birimlere havale etmedi. 3 saatini Barzani'ye ayırdı.

İlginç bir durum. Başbakan Irak anayasasına aykırı bir şekilde dünyaya pazarlanmaya çalışılan petrolle neden bu kadar ilgili belli değil.

Sorun Türkiye'nin çıkarı ile ilgili değil!

Bu işin Türkiye'nin genel çıkarlarıyla ilgili olmadığını herkes biliyor. "Ucuz petrol, doğalgaz alacağız" palavralarına da kimse inanmıyor. Dünyada petrol fiyatlarının nasıl belirlendiği açık. O halde Başbakanlık konutundaki "3 saatlik sır görüşmede" neler konuşuldu? Herkes bunu merak ediyor.

Bu soruların yanıtı bulunursa, IKBY Sözcüsü Dizayi'nin "Petrol gönderme anlaşması Türkiye ve Kürdistan arasında imzalanmıştır ve her iki taraf için bağlayıcıdır" tehdidinin ne anlama geldiği de anlaşılır.

Başbakan Erdoğan'ın "petrol aşkı"nın asıl nedeni de ortaya çıkar.

Neçirvan Barzani: Bağımsız Kürdistan için ileri bir aşama

Barzani yönetimine yakınlığı ile bilinen Rudaw gazetesi, Barzani bölgesinde çıkarılan petrolün Türkiye'ye sevkiyatına başlandığını yazdı. Habere herkes atladı. Ama haber pek gerçekçi görünmüyor. Ortada boşluk çok. Getirilen petrol ne yapılacak? Habur çayına mı dökülecek? "Tanklara akıtılacak" diyenler var. Ama ortada tank yok. Günlük 150 bin varilden söz ediliyor, inandırıcı değil. Kerkük-Yumurtalık boru hattına bağlanması da yapılan anlaşmaya aykırı. Hükümet söz verse de o kadar kolay değil.

Peki bu kampanya niye?

Kritik soru da bu. IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani aylar önce bu konuda Time'a konuşmuştu. Kendi hesaplarına petrol satışını "Bağımsız Kürdistan için ileri bir aşama" olarak değerlendirmişti. "Önce Irak içinde bağımsız ekonomi, sonra bağımsızlık" vurgusu yapmıştı. Özetle, "Bağımsızlık için önemli bir aşamaya geldik. Şimdilik petrol satışı için komşu bir ülkenin desteğine ihtiyacımız var. Sonrası sonra" ifadelerini kullanmıştı.

Niyet ortada!